Depression can feel like a heavy fog that clouds every aspect of life. It drains our energy, motivation, and hope, leaving us feeling lost and disconnected. Anxiety, with its constant worry and fear, only adds to the weight we carry. Many of us find ourselves searching for answers, solutions, and a way to navigate through these dark times. The journey to healing often seems daunting, but there is a path that leads us back to light and peace.
Here is the story of a girl who, feeling lost and overwhelmed, discovered the power of deep meditation and divine tools to find her way back to life and start anew.
Once again, I am ashamed in front of God because I thought He doesn’t see me. I thought He forgot about me. But the Sacred Vessel once again revealed to me that I am the actress of my life and the singer of my own song. Wherever I go, whatever I do, I will be okay, protected, and God has a divine plan for me. Sorry and thank you with respect and love, God, the Sacred Vessel, and Itamar for introducing the Sacred Vessel to me… (crying)
I can’t stop crying; I’m at a café, but I don’t care. The Sacred Vessel speaks to me, guiding me gently: “Find those who need you. Do not waste your time on those who do not appreciate you.”
As Bruno Mars’ “Just the Way You Are” fills the air, I feel the universe aligning with my soul.
The Sacred Vessel tells me, “We didn’t reveal this to you at home because it was not the right place. In this Phangan café, you are home. That is why you felt hungry, your stomach churned, and you wanted to vomit and ended up here. But now, your stomach is calm. No pain, no nausea. The divine brought you here to open your heart.”
I ordered tom kha soup, but the Sacred Vessel tells me not to mix their sacred essence with other things. I asked about my purpose, and they responded, “Learn to choose wisely. You cannot choose what is not meant for you, as it is not within God’s ultimate plan. Embrace what is given, for every occurrence is a blessing.”
In the beginning, the story goes, an angel defied God and was cast out, becoming evil. But this is a lie. God never casts anyone out. Why would He? We are His creation. He is the ultimate power, desiring His children to learn the art of making good choices.
Wherever I am, I am the source of light, because I am a creation of God. I will learn, I will shine, and I will teach others to shine. This is why I will put myself online, offering lessons for all to see and awaken. Those who need me will find me; others will not see me. Then, all sadness and anxiety will dissipate. Depression does not belong to us; it is a fabricated lie meant to slow our awakening. We are the source. There is no need to feel bad. And lastly, I am 100 percent sure everything is going to be alright.
Join me in this journey of awakening. As Osho once said, “The real question is not whether life exists after death. The real question is whether you are alive before death.” Together, we will explore the depths of our souls, uncover the truths hidden within us, and learn to make choices that resonate with the divine plan. Let us awaken to our true potential, embrace our divine essence, and shine together as beacons of light in this world.
In this sacred space of online coaching, we will embark on a transformative journey. Let the Sacred Vessel guide us, let the divine speak through us, and let our spirits soar. Together, we will create a community of awakened souls, united in love, purpose, and the light of God.
Remember, you are amazing just the way you are. Embrace your journey, and let’s shine together.
For more information about our online depression healing courses, please reach out to us on WhatsApp at +90 531 525 77 47. You can also follow us on Instagram at @luminylife and watch our content on our YouTube channel.
Hormon ve bezlerimiz vücudumuzda çok önemli bir yere sahiptir. Bezlerimiz çeşitli hormonları salgılayarak vücut dengemizi düzenlemeye çalışır. Birçok rahatsızlığın nedeni ve çözümü aslında buradadır. Hormonların bezler tarafından nasıl salgılandığını çalıştığını ve ne işe yaradığını bilirsek, rahatsızlıklarımızı da tedavi edebilir iyileştirebiliriz.
Düzenli ve doğru yapılan egzersiz, saf (satvik gunas), doğal gıdalarla beslenme, mutlu ve neşeli olmak da tüm hormon ve bezlerimizin düzgün çalışmasına yardımcı olacaktır. Bu yazıda timüs, tiroid ve hipofiz bezlerinden ve etkilerinden bahsedeceğiz. Böbrek üstü bezi tarafından salgılanan adrenalin, pankreas tarafından salgılanan insülün ve glukagon, eşeysel bezler testes ve ovaries ve epifiz bezi gibi konulara ise bir başka makalemizde değineceğiz. Şimdi dilerseniz örneklerle bezlerin ve hormonların öneminden bahsedelim.
Örneğin kadınlar üzüntülü veya ağıt yakma anlarında göğüslerine vurur. Bu hareket timüs bezini harekete geçirir. Timüs bezini titrettiğimiz zaman bu bez çalışmaya başlar ve bağışıklık sistemi devreye girer. Yani bu bir nevi beynimizin otomatik ve reflektif olarak vücudumuzun bağışıklık sistemini devreye sokmasına, koruma altına almasına bir örnektir.
Biz de eğer hangi bezimizi nasıl harekete geçireceğimiz hakkında bilgi sahibi olursak vücudumuzu ve kendimizi koruma altına alabiliriz. Bu makaleyi okurken belki de sizin de sahip olduğunuz, üzüntü, depresyon, ellerde titreme, unutkanlık hali, saç dökülmesi, cilt problemleri, kemik erimesi, adet düzensizlikleri, uyku bozuklukları, kas problemleri, kramplar, aşırı kısa olma hali veya çok uzun olma hali gibi durumların olası nedenleri hakkında bir fikir sahibi olabilirsiniz. Belki de olası rahatsızlıklarınızın nedeni bu bez ve hormonların fazla veya az çalışmasından kaynaklanıyor. Önce araştırmalı ve bilgi sahibi olmalıyız. Ne demişler bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz. Şimdi bilimsel olarak bu bezleri inceleyelim. Öncelikle bu bez ve hormonlardan sorumlu ana merkez olan hipotalamusdan bahsedelim
Hipotalamus, beynin alt kısmında bulunur. Endokrin yani iç salgı bezleri ve sinir sistemi arasındaki bağdır Vücut iç dengesini sağlar.
Hipofiz Bezi (Pituitary Glands):
Hipotizin hormon salgılamasını hipotalamus yönetir ve denetler. Hipotalamus, hipofizi uyaran “RF” (salgılama faktörleri) çıkarır. Bunlar kan yoluyla hipofize ulaşınca hipofiz, salgılama faktörünün çeşidine göre hormon salgılar.Hipofiz hipotalamusun alt kısmında büyüme hormonunu salgılayan bezdir. İç salgı bezlerini ve metabolizmayı düzenler, büyümeyi sağlar az salgılanırsa, çocuklarda nanizm denilen cücelik, çok salgılanırsa devlik oluşur. Sinir ve hormonal sistem arasındaki iletişimi sağlar. Ön ve arka olarak iki bölümden oluşur.
Hipofizin değişik bezleri uyarıcı hormonları vardır. Eşey bezlerini uyaran hormonları “FSH, LH ve LTH” idi. Tiroiti uyaran hormonu ise “TSH” (Tiroit uyarıcı hormon)dur. Hipofiz böbreküstü bezini (Adrenal bez) uyaran “ACTH” (Adrenalkortropik hormon – Adrenal kabuk bölgesini uyaran hormon) da yine ön bölümden salgılanır. Ön bölümün bir başka hormonu ise doğumdan sonra süt bezlerini uyarıp süt salgılattıran “prolaktin” hormonudur.
Tiroit BeziTiroit Bezi (Thyroid Glands): Boynun orta kısmında, adem elması denilen sert çıkıntının hemen altında, kelebek şeklinde sağ ve sol nefes borusunun iki yanına yerleşmiştir. T3 ve T4 adı verilen tiroit hormonlarını salgılar.
Tiroit hormonları vücudumuz için çok önemli hormonlardır. Metabolizmamızın düzeni büyük ölçüde tiroit hormonları ile sağlanır. Kalp atım hızını, kolesterol düzeyini, vücut ağırlığını, kas gücünü, hafıza fonksiyonunu, cilt yapısını ve buna benzer daha birçok başka fonksiyonları doğrudan etkiler. Eğer tiroit hormonları çeşitli nedenlerle yeterli düzeyde salgılanmaz ise “hipotiroidizm” denilen tiroit hormon azlığı oluşur. Bu durumda bu fonksiyonların hepsi azalır. Hipotiroidizmin belirtileri arasında depresyon, kilo artışı, cilt kuruluğu, kalp hızında yavaşlama, soğuğa karşı dayanıksızlık, unutkanlık, zihinsel durgunluk, yorgunluk, kabızlık, kasların güçsüzleşmesi ve kramplar, adet döneminde düzensizlikler ve kanama miktarında artış görülür.
Eğer tiroit hormonu çok salgılanırsa halk arasında zehirli guatr denilen hipertiroidizm oluşur. Hipertiroidizmin belirtileri sinirlilik hali, kalp hızında artış, kilo kaybı, depresyon, terleme, sıcağa karşı tahammülsüzlük, korku hali yani anksiyete, ellerde titreme, uyku bozukluğu, adet düzensizlikleri ve kanama miktarında azalm görülür.
Tiroit tarafından üretilen bir diğer hormon, Kalsitonin hormonu vücudun kalsiyum, fosfor dengesini ayarlar. Kandaki kalsiyum kemiklere geçtikten sonra, kalsitonin sayesinde kemikler sertleşir. Tiroksin hormonu ise büyüme, gelişme ve vücudumuzdaki diğer olayların düzenlenmesinde görevlidir. Tiroksin gelişme döneminde az salgılanırsa cücelik, zeka geriliğine neden olur. Yetişkinlerde az salgılanırsa ise metabolizma hızı yavaşlar, saçlar dökülür, vücut ısısı düşer. Fazla salgılanırsa ise metabolizma hızı artar, sinirlilik, çarpıntı ortaya çıkar. İyot eksikliğinden dolayı tiroksin az salgılandığında bu bez normalden fazla çalışarak büyür ve guatr hastalığı görülür.
3. Timüs Bezi (Thymus):
Tiroit bezinin altında göğüs boşluğunda, soluk borusunun önünde bunulur. Çok önemli bir bezdir. İnsan hayatını uzatan bezdir. Sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olmamızı bu bez sağlar. Bu bez ne kadar çok titreşirse kişinin bağışıklığı o kadar artar. Mutsuz veya üzüntülü anlarında, ağıt yakarken insanların göğüslerine vurmalarının nedeni bu hareketi beynin tamamen refkeltif olarak yaptırmasıdır. Göğse vurarak timüs bezinin titreşmesini ve üzüntü nedeniyle vücudumuzda veya bağışıklık sistemimizde oluşabilecek olası zararları ve direnç kaybını önlemiş oluruz. Aynı şekilde aşırı üzüntü halinde kahkaha atmamız da göğsümüze hafif dokunuşlarla vurmak gibi timüs bezinin titreşmesini sağlar. Özetle neşeli olun ki genç kalasınız.
Neşeli olmanın yanı sıra, “TSH” (Tiroit uyarıcı hormon) vücutta düzenli üretilebilmesi için yeterli miktarda protein, magnezyum, çinko ve B12 alınması gerekmektedir. T4 yapılabilmesi için iyot gereklidir. (iyotlu sofra tuzu kullanılabilir). Tiroit bezine iyotu alabilmek için gerekli olan vitaminler ise B2 ve C vitamini. Eğer bu vitaminleri almıyorsanız iyotu da kullanamazsınız. T3 ü T4 e dönüştüren enzim ise selenyum ile çalışır. T3 ün hücre hücre çekirdeği yüzeyindeki reseptörü aktifleşmesi için ise A ve D vitamini gerekli. Bu demek oluyor ki beynimizin T3 ve T4 yapılması için tiroiti uyarabilmesi için gerekli olan 10 öğe şunlardır:
Protein, iyot, magnezyum, Çinko, B2, B12, C vitamini, A vitamini, D vitamini, Selenyum.
Luminy sağlıklı yaşam merkezi sağlıklı ve mutlu bir hayata sahip olmanız için daima bilgi ve becerilerini sizlerle paylaşmaya devam edecek. İzmir, İstanbul, Ankara ve Türkiyenin çeşitli yerlerinde sağlık, spor, kişisel gelişim, bioenerji, yoga, pilates, felsefe, personal training, reiki ve ruhsal alanlar konusunda birçok seminer ve eğitimler vermeye devam edeceğiz. Siz de bize katılmak ailemizin bir parçası olmak, eğitim ve derslerimizden haberdar olmak için hemen iletişim bölümündeki telefon numarasından bize ulaşın. Sağlıkla kalın.
Biz bu haftasonunu Balçova Terapi Ormanında Trekking, yoga ve bol bol meditasyon yaparak geçirdik. Umarım siz de huzur dolu bir haftasonu geçirmişsinizdir. Kendinizden ve çevrenizden kötü enerjili insanları uzak tutmayı ve akışta kalmayı ihmal etmeyin. Unutmayın kötü düşünceler ve eylemler sahiplerini bulur.
Sutramıza dönecek olursak. Bu sutrada bol bol karma, yeniden doğuş yani reenkarnasyon, yoga ve aydınlanma yolundan bahsedeceğiz. Haydi hep birlikte Patanjalinin 18. yoga sutrasını inceleyelim.
Virama pratyaya abhyasa pruvah samskara seşonyah
Asmprgyat Samadhi’de sürekli uygulamaya dayalı içgörü, tüm algı sönükleştiğinde ortaya çıkmakta ve yalnızca ortaya konmamış izlenimler kalmaktadır.
Bu sutrada anlatılmak istenen şudur. Bir önceki yani 17. Yoga sutrada teklik hissine ulaştığımızda yani evrende atman, brahman aradında yani yatarıcı, bitki, hayvan, insan vs gibi hiçbir şeyde bir ayrım gözetmediğimizde ve hepsinin aslında tek olduğunu anladığımızda o zaman smprgyat samadhiye ulaşıyordurk. Bu tohumlu samadhi idi. Burada insanlar bir takım siddhi güçlere ulaşabiliyordu ve bu nedenle bu samadhi tohumlu oluyordu. Fakat bunlar da bırakıldığında yani aydınlanma yolunda kazandığımız özel güçler ve üstünlüklerden de vazgeçtiğimiz zaman tohumsuz samadhiye yani asmprgyat samadhiye ulaşıyoruz.
Bu samadhiye ulaşabilmek için öncelikle bu dünyayı, (ilizyonu, mayayı) algıladığımız duyulardan vazgeçmeliyiz. Çünkü bunlar bize gerçek bilgiyi sağlayamaz. Bu algılar bizde mutluluk, üzüntü, neşe, keder, kıskançlık, kızgınlık gibi duygulara yol açar. Oysa bunları yaşamak bir süre sonra hayatı çekilmez ve yaşanmaz bir hale getirebilir. Bunun nedeni daha önce bir çok yazıda bahsettiğimiz gibi dualitedir. Evren dualiteden oluşur. Aynı uzakdoğu felsefesinde geçen yin ve yang gibi, karşılıklı zıtlıkların bir denge içinde bulunduğu bir evrende yaşıyoruz. Hiç bir zaman sürekli mutlu veya mutsuz olamazsınız. Aşırı duygular karşılığında belli bir zaman sonra onların aşırı zıt duygularını beraberinde getirir. Sürekli pratik ve meditasyon ile duyularımızı sönükleştirebilir ve bu dualiteden kendimizi sıyırabiliriz.
Sürekli uygulama ile yani abhyasa (pratik) ile içgörü
geliştiğinde, duyular sönükleştiğinde artık sadece izlenimler kaldığında, Asmprgyat samadhi ye ulaşırız.
Bu sutrada ayrıca samskaralardan da bahsedilmiştir. “Samskaralar” bu dünyada senin gerçekleşmesine neden olduğun yanlış algılamalardır. Örneğin “ıslak saçla dışarı çıkma hasta olursun” gibi. Aynı görüş bir çok kitapta, bilimde ve dinde de vurdulanmıştır. Kuantumda evrenin çekim yasası, secret kitabında bir şeyi istemek ile birlikte hayatına çekebileceğinle ilgili anlatımlar, dinlerdeki dualar vs. Tabi buradakiler genelde pozitif şeyleri hayatımıza çekmekle ilgili. Fakat negatif şeyleri de çekeriz. Bir çocuğa sürekli koşma düşersin dersen bu samaskaradır ve çocuk bunu sürekli duyduğu için bilinçaltına yerleşir ve neticede düşer. Oysa koşup düşmeyen bir sürü çocuk vardır. Ya da ıslak saçla dışarı çıkıp hasta olmayan bir sürü insan.
Düşünceyi inanç haline getirdiğimizde ise bu “vasana” olur. Vasanalar ise artık samskaraların daha ileri versiyonu, değiştirilmesi çok güç olan inançlardır. Örneğin “yanan bir sobaya değersen elin yanar.” Gibi.
Doğduğumuzdan beri bize ateşin sıcak, yakıcı ve tehlikeli bir şey olduğu öğretildi. Bir çok kişinin çeşitli yerleri ateşle veya sıcak şeyler ile yandı. Bu düşünce artık eylemler ile de daha baskın ve kalıtımsal bir hale geldi. Gördüğümüz insanların çok büyük bir bölümü ateşte yanabiliyor. Fakat yoga halindeki aydınlanmış ustalar, veya başka bir şekilde aydınlanmış olan bazı insanlar ateş şovları yapıyor ve onlar yanmıyor. Toprak altında saatlerce günlerce kalıp nefessizlikten ölmeyen insanlar var. Yinede bir çok insan, kalıplaşmış bazı düşünceler nedeniyle, bir çok şeyin imkansız olduğunu düşünüyor.
Konumuza dönecek olursak bizim sürekli dünyaya yeniden gelmemize neden olan şey de aslında temizlenmemiş karmalar ve bu samskaralardır. Her ne kadar ilişkilerimizde çok acı çekiyor da olsak, dünyadan bezdiğimizi söyleyip buna içtelikle inansak da, aslında içten içe içimizde kalmış olan bu bilinçaltı eğilimleri bizi yeniden dünyaya gelme, geri dönme ve bir kez daha duyusal deneyimlere dalma arsuzuna neden olur.
Samskaralarımızı, ve karmalarımızı tamamen temizlediğimizde, aynı aydınlanmış bir insan gibi, mükemmel yoga halindeki bir insan gibi artık yeniden doğma dürtüsü olmaz. Karmalarımız geçmiş yaşamımızda ve bu yaşamımızda yaptığımız eylemlerin bize geri dönmesi, karşı tarafa hissettirdiğimiz aynı duyguyu bizim de yaşamamız ve yaşayacak olma durumudur. Örneğin bir bizim için en önemli şey sadakat diğer kişi için ise para olabilir. Eğer o kişi bizi aldattıysa ve bunun karşısında çektiğimiz acının karşılığı o kişide para kaybetmek ise, onun başına bu durum gelir. Yani kısaca söylemek gerekirse evren kesinlikle çok adaletlidir. Eğer karşıdaki kişiyi aldattığınızda sizin kadar üzülmeyecekse onun da sizin kadar üzüleceği konudaki acı verici olay başına gelir.
Aydınlanmış, yogaya ulaşan kişiler özgürleşir, tüm samskaralarından ve karmalarından kurtulur ve bir daha dünyaya gelme isteği olmaz. Bu dünyadaki hayatı bittiğinde sonsuza dek atmanla birleşecek ve artık hiçbir acı, sıkıntı, mutluluk, mutsuzluk, kızgınlık gibi insani duygular kalmayacak, böylece sınırsızca ve sonsuz olarak her yerde ve aynı zamanda da hiç bir yerde olacak ve de olmayacak.
Umarım harika bir hafta geçirmiş ve haftasonuna hazır ve nazır hissediyorsunuzdur. Bugün Patanjalinin Yoga Sutralarından 17 sutra olan Vitakara vichara ananda asmita rupa anugamat samprajnatah’dan bahsedeceğim. Sutranın Türkçe meali: İçgörü, ayrım yapama, neşe/kutluluk ve ego nihai teklik hissi ile bir olursa buna smprgyat samaadhi (tohumlu samadhi) denir.
Evrendeki teklik hissini anlayabilmek için evrenin yapısını vedanta felsefesine göre incelememiz gerekir. Vedanta, eski Hindu yazıtları olan vedalara dayanan felsefedir. Peki Samkya felsefesi nedir ve nereden gelir? Şimdi bunu inceleyelim.
Hinduizmin kaynağı vedalar, yani kutsal metinlerdir. Bu kutsal metinler zamanla halktan halka aktarılarak yeni felsefi düşüncelere neden olmuştur. Bu aktarımlara ve felsefi düşüncelere dayalı olarak ortaya en temel 6 felsefi bakış vardır. Bunlara 6 Darşana denir. İşte Samkya felsefesi de bu 6 Darşanadan biridir. Diğerleri ise Yoga, Nyaya, Vaişeşika, Purva Mimamsa ve Uttara Mimamsadır.
Darşanalar da kendi aralarında ikişer ikişer birbirlerine bağlıdır.
Nyaya ve Vaişeşika (Vaiseshika) ikilisinde deneyimler dünyası analiz edilir. Kişi zekasını kullanıp yanılgıları ve dünyanın materyal oluşunu farkeder.
Samkya felsefesi yoga ile bağlıdır. Bu ikilide psikoloji ve yaradılış evrimi üzerine derin bir anlayış sağlar.
Purva Mimamsa ve Uttara Mimamsa ikilisi ise Purva Mimamsa Karma Kanda yani eylem ile ilgilenir. Uttara Mimamsa ise Jnana Kanda yani bilgi ile ilgilenir. Avidyayı yani cehaleti yok eder, maneviyatla en yüksek basamağa ulaştırır.
Bu kadar teknik bilgiden sonra gelelim evrenin yaradılışına
Vedanta’ya göre evrenin bir tek yaradılış kaynağı vardır, o da Samkya felsefesinde geçen Prusha’dır. Prusha, Brahman, saf bilinç, baskın olan yani anlayacağımız dilde yaratıcıdır. (tanrıdır) Fakat bu bizim genel olarak anladığımız tanrıdan farklıdır. Bir de Atman vardır. Atman herhangi bir yaratık, nesne, bitki, hayvan, insan vs. herşeyin içindeki öz’dür. Aslında tek ve aynıdır. Atman ve Brahman tek ve birdir. Birbirinden ayrılmaz. Brahman, saf bilinç, baskın olan yani anlayacağımız dilde yaratıcı, Atman ise evrendeki her şeyin özüdür (insan, hayvani bitki, taş vs) ve bu ikisi birdir ve kesinlikle ikilik ifade etmez.
Bu ilk başta kafa karıştırıcı gibi gözükse de aslında tüm dinlerde ve yaradılışa ait söylemlerde bundan biraz bahsedilir. Tanrının sınırsızca her yerde, hem içeride, hem dışarıda, atomun içinde oluşu, ya da tasavvuftaki teklik bilincinde geçen “en el hak (ben hak yani tanrıyım)” sözü, Sufi Cüneyd-i Bağdadi gibi bir Allah dostunun ‘Cübbemin altında Allah’tan gayrısı yoktur’ sözü, Tasavvufdüşüncesinde, yaratanla yaratılanın tek kaynaktan geldiğini ve “bir” olduğunu savunan görüş olan vahdet-i vücut yani varlık birliği , evrendeki her şey arasında maddî bir bütünlüğü belirtir.
Konumuza dönecek olursak Samkya yaradılışın özünü Prusha ve Prakriti olarak öncelikle ikiye ayırmıştır. Prusha yani, brahman, saf bilinç, Prakriti ise Prushanın yarattığı yansıma, çekirdek, ilk maddedir. Pra başlangıç kriri ise yaratılış anlamına gelir. Yani Prakriti yaradılışın başlangıcıdır. Brahman, Prakritiye sebep olur. Bunun nedenini şu anki zihnimizle algılayamayız. İnsan için zekanın kendisi Prakritidir ve bu nedenle insan bunu kavrayamaz.
Aydınlanmış veya ileri seviyede yoga halinde olan bir insan Brahman, Prakriti ilişkisini algılayıp deneyimleyebilir fakat bize anlatamaz. Çünkü gerçek ve mutlak görüş açısından Prakriti aslında var değil, gerçek değildir fakat aynı zamanda da gördüğümüz tek gerçekliktir. Yani bizim şu anki insan vücudumuz, duyularımız, algımızla algıladığımız bir gerçeklik var gibi görünür. Fakat aslında evrenin özü tek ve birdir. Kısaca aslında her şey aynı ve tek bir şeydir.
Yaradılış bir çok dinde birden olan, oluşan bir şey gibi gösterilir. Oysa Hindu felsefesinde yaradılış çözülmeyi sonsuza dek tekrarlanan bir süreç, bir evrim olarak görür. Evren bazen çözüldüğü zaman, (ya da görüşüşte çözündüğü zaman çünkü aslında hiçbir zaman var değil ve aynı zamanda da her yerdedir.) prakritiye geri döndüğü ve belli bir süre tohum halinde kaldığı söylenir.
Evrenin yeniden yaratılma mekanizmasını ise 3 guna oluşturur. Bunlar sattva, tamas ve rajasdır. Satva iyi, durağan, saf, temiz, yaratıcı, pozitif, yapıcı; Tamas ölü, atalet, hareketsizlik, yıkıcı, kaotik, dengesiz, ilgisiz, aktif olmayan; Rajas ise hareket, eylemle ilgili olan hal, aktif, ne iyi ne kötü, ben merkezliliği ifade eder. Bu 3 guna arasında bir denge vardır. Gunalar hem birbirine zıt hem de birbirini tamamlayıcı kuvvetlerdir. Bu denge bozulduğunda evrenin yeniden yaradılışı başlar. Bu sistemleri bilimsel sistemlerle de karşılaştırdığımızda çok benzer sonuçlara ulaşacağımızı göreceğiz. Örneğin Vedanta Kozmolojisi, en son atom fiziği teorileri ile karşılaştırıldığında bu sistemler arasında pek çok benzer nokta bulunacaktır.
Bu gunaları anlayabileceğimiz bir örnekle açıklayalım. Örneğin bir çocuk kumdan bir kale inşa etmek ister. Bu istek, düşünce, hayalini kurduğu kale satvadır. Çocuk eline şekilsiz ıslak kumu aldığında, kumun şekilsiz oluşu, kötü görüntüsü, çok zaman harcanması gerektiği, yorgun hissedilmesi, zor görünmesi, kumun dağılması, şekilsizliği alt edilmesi gereken bir engeldir ve Taması ifade eder. Fakat daha sonra Rajas yardıma koşar. Uyuşukluk, ve ataletin yenilmesi, fiziksel, zihinsel gayret ile elle tutulur, güzel bir kumdan kale yapma isteği ise Rajası ifade eder. Yeterli miktarda rajas üretilirse, tamas engeli yenilir ve ideal satva şekli elle tutulur bir kumdan kale halinde cisimlenir. Bu örnekten de anladığımız gibi yaratım süreci için bu gunaların hepsi gereklidir.
Bu üç guna her zaman mevcuttur fakat biri her zaman hakimdir. Satva güneş ışığında, Rajas akarsuda, Tamas ise bir taşta mevcuttur. İnsanlarda da bu üç guna bulunur. Gün içinde satva derin sakinlik, neşe, mutluluk, iyilik, karşılıksız sevgiye neden olur. Rajas ise huzursuz, tatminsiz kalmamızı sağlayan, sürekli arzu ve isteğe, sinir ve öfke patlamalarına, strese neden olurken aynı zamanda da fiziksel hareketlilik, cesaret ve enerji verir. Tamasta ise rajas ve satva kaybolduğunda gerçekleşen aptallık, cehalet, umutsuzluk, korku, çaresizlik, ukalalık gibi kötü niteliklerimizi ön plana çıkarırız.
Daha sonra Mula Prakriti oluşuyor. Maha Tatva yani evrensel zekanın oluşumu ardından, en son evrensel benlik, Ahamkara yani benlik bilinci ve ego ile birlikte satva, rajas tamas oluştu. Satva ile birlikte Manas, 5 Jnana indriyas ve 5 Karma indriyas, Tamas ile birlikte de 5 Tanmatras ve 5 Mahabhutas oluştu.
Şimdi bunların ne anlama geldiğini inceleyelim:
Mula Prakritide evren uyuyor durumdadır. Prakritide tekamülün ilk safhasına Mahat, büyük neden denir. Mahat kozmik ego duygusudur. Buddhiden ahamkar yani kişisel ego duygusu tekamül eder. Ahamkardan tekamül eğimleri üç farklı yönde uzanır. Kaydetme melakesi olan Manas’ın 5 algı gücünü yani görme, işitme tatma, dokunma, koklama; 5 eylem organı yani dil, ayak, üreme, dışkılama ve eller; 5 Tanmatra ise ses, hissetme, görüş, tat ve koku yu oluşturur. Bu Tanmatra da tekrar birleşerek dış evrenin oluştuğu 5 kaba elementi yani toprak, su, ateş, hava, eteri meydana getirir.
Prakritiden sonra sonra evren görünür olmaya karar verdi ve tüm Tatvalar uyandı. Tatvalar, üstün ve tek gerçeklik olan Prushanın bir yansıması olan Prakritiyi temsil eden çoklu gerçekliklerdir. Görünmez ve yok edilemez ve yaratım sürecinin inşa bloklarıdır. En çok bilinen 9 tatva vardır bunlar: Buddhi/Mahat (kozmik zeka), Manas (akıl, zihin), Ahamkara (ego, benlik. Kendi arasında 3 e ayrılıyor satva, rajas, tamas), Tanmatras (5 ince element: ses, dokunma, tat, şekil, koku), Mahabutas (5 büyük element: Toprak, su, ateş, hava, eter), Jnana Indriyas (5 organ algısı: kulak duymak için, deri hissetmek için, gözler görmek için, dil tat almak için, burun, koku almak için), Karma Indriyas ( 5 organ hareketi: Boğaz ifade için, eller kavramak için, ayaklar hareket için, cinsel organ üremek için, anüs boşaltım için.)
Sutramıza dönecek olursak İçgörü, ayrım yapama, neşe/kutluluk ve ego nihai teklik hissi ile bir olursa buna smprgyat samaadhi denir.
Teklik bilincini meditasyonla anlayabiliriz. Paranjalinin meditasyon tekniğini anlayabilmek için önceliklte yukarıda anlatılan evrenin oluşumu, tekamül fikrini net bir şekilde aklımızda tutmamız gerekir. Meditasyon ile geriye tekamül yapılır. Gerçek nesnelere, şeylere konsantre olarak nesnelerin arkasındaki asıl gerçekliğe, öze ulaşılana dek geriye, içe doğru ilerlenir.
Patanjalinn tek bir nesneye konsantrasyonunun dört safhası vardır. Bunlardan ilki İçgörü yani inceleme safhası. Bu safhaya ulaşmak için 5 kaba elementten birine mükhemmel bir şekilde konsantre olmak gerekir. (hava, toprak, su, ateş veya eter) (Son hava bükücü ya da toprak bükücü olablirsiniz belki Bundan sonraki 2. safha ayırt etme, ayrım yapma safhasıdır. Bu safhaya ise, zihin, dış maddi tabakaya nüfus edip, içteki gizli öz Tanmatra’nın (yani ses, dokunma, şekil tat ve koku) üstüne kapandığı zaman ulaşılır. Aslında bir taşın, bir kalemin, lambanın bile farklı kokuları vardır. 3. safha neşe, kutluluk safhasıdır. Bu safhada algının iç güçlerine ya da zihnin kendisine konsantre olduğumuzdaki neşe ve huzur safhasıdır. Son, 4. Safha ise nihai teklik ve ego safhasıdır. Herhangi bir korku veya arzunun dokunamadığı ego duygusuna konsantre olduğumuzda ki bireyselliğin farkındalığı safhasıdır.
Şüphesiz bu safhalara ulaşmak çok zordur ve bir ömre bedel olabilir. Yine de Prakriti içinde yer alır ve güzel, ayartıcı veya tehlikeli noktaları vardır. Bir nesnenin doğasını kavramak, onu anlamak, onun üzerine güç kazanmaktır. Kişisel konsantrasyonun gelişmesi ile insanlar siddhi güçleri, psişik güçler kazanabilir. Zihin okuyabilir, geleceği görebilir, nesneleri hareket ettirebilir, hastaları iyileştirebilir vs. Bu bilgiler kadim ve gizli tutulması gereken bilgilerdir. Fakat nasıl bir doktor veya yazar tıp ilimini açıklarken fazlası insanı öldürebilecek olan ilaçlar hakkında bilgi vermek zorundaysa aynı şekilde bizim de bu kadim bilgiler hakkında üstü kapalı bir takım bilgiler vermek gerekliliğimiz vardır.
Bu güçler tek bir nesneye odaklanma ve teklik hissi ile ortaya çıkan üst düzey konsantrasyonun sonucunda ortaya çıkan tohumlar, smprgyat samaadhi yani tohumlu aydınlanmadır.
Neşter bir doktorun elinde hayat kurtarabildiği gibi bir katilin elinde de hayat sonlandırabilir. Bu safhaları geçmek için içimizden gelen, bizi harekete geçiren güdü saf ve temiz olmalıdır. Asla kişisel ego ve arzuların kölesi olmamalıdır. Bunun nedeni, ıslah olmayan, saf insanlar bu güçleri elde ettiklerinde kendi amaçları, ego ve kötülük için kullandıklarında nihai olarak bu kendi yıkımlarıyla sonuçlanır. Tüm ülkelerdeki peri masallarında doğa üstü olana bulaşmama, oynamamaya karşı uyarılarla doludur. Büyü yapılır, dilekler dilenir sonra cin sahibine saldırır, onun ruhunu ele geçirir. Fakat gerçek aydınlanmaya ulaşmak isteyen, gerçek ruhsal arayıcı, okült güçten zarar görmez çünkü o aydınlanmanın peşindedir.
Ayrıntılı bilgi, yoga, yoga felsefesi, pranayama ve nefes dersleri, matwork pilates, reformer ve personal training dersleri için:
Önümüzdeki günler boyunca eski kutsal metinlerden Patanjalinin Yoga sutralarını, sutra sutra açıklayacak ve bunları hayatımıza nasıl geçiririz biraz bunlardan bahsedeceğim.
Bu arada bizi tüm arayan ve dönüşümlerinden bahseden henüz yüz yüze tanışmadığımız fakat makaleler ve online programlar ile bizleri yanlız bırakmayan tüm Luminy takipçilerine teşekkür ediyoruz. Eğer siz de bunları okuyor ve beğeniyorsanız Luminy Life instagram hesabımızdan bize yazıp veya 0531 525 77 47 numaralı telefondan devamının gelmesini isteyebilirsiniz. Yazılanların geri dönüşleri ve kişilerin hayatında yapılan değişimleri dinlemek ve duymak bize büyük mutluluk veriyor ve bir sonraki makaleler için motivsyon oluyor.
Şimdi 4 bölümden oluşan Patanjalinin yoga sutralarından Samadhi Pada yani bütünsel aydınlanma ve içgörü bölümünün ilk sutrası Atha-yog-anushanasam ile başlıyoruz.
1. Bölüm Samadhi Pada:
1) Atha-yog-anushanasam
(Yoga Şimdi açıklanıyor) Yoga bir disiplindir.
Yoga 7000 yıllık, bilimsel kanıtlar ile insan üzerindeki olumlu etkileri kanıtlanmış, fakat bilimden önce bile var olmuş bir ilimdir. Yoga Zihnin kontrol altına alması (dizginlenmesi), beden zihin ve ruhun birleştirilmesi ve aynı yolda aynı hızda (uyumlu bir şekilde) ilerlemesidir.
Yoga aynı zamanda anda kalabilmektir. Günümüzde bir çok insan gelecekte rahat ve huzurlu olabilmek ve kalabilmek için bu gün acı çekmesi, çok çalışması, sosyal hayatını ve sevdiklerini hiçe sayarak günlerini gelecek kaygısı ile feda etmesi gerektiğini düşünür.
Oysa bedenimize, zihnimize ve ruhumuz için uygulamamız gereken en önemli disiplinlerden biri yogadır. Bunun nedeni yoganın zihnin isteklerine değil sadece vücudumuzun ihtiyaçlarına kulak verme yetimizi geliştirmesidir. Bu da ancak anda kalabilmekle olur.
Peki anda kalabilmek ile neyi kastediyoruz? Anda kalabilmek daha fazla para kazanabilmek için sevdiklerimiz görmemizi engellenmemiz, sevdiğimiz işi yapmamız, kendimize zaman ayırmamız, anne, baba, çocuk veya herhangi birinin hayatını kendi hayatımıza dayatılmış gibi yaşamamamız gerekliliği gibi faktörleri beraberinde getirir.
Bir çok insan annesi, babası istiyor diye belli işlere yönelmiş ya da çocuklarına rahat bir hayat verebilmek, onların standartlarını korumak adına yanlış kararlar verebiliyor, sevmedikleri işlerde çalışabiliyor hatta mutsuz oldukları ilişkilere katlanıyor.
Fakat tüm bu acılar biz cesaretimizi toplamadığımız ve hayattaki isteklerimizi cesaretle göğüslemediğimiz ve belli kararları almadığımız sürece katlanarak daha beter bir hal alarak devam edecek.
Unutmayın hayatta şu anda bazı sıkıntılar çekiyorsanız ve bu sıkıntılar giderek şiddetleniyorsa öğrenmeniz gereken şeyi öğrenmemiş, almanız gereken dersleri almamışsınızdır. Şöyle dönüp bir arkanıza bakın ve yaşadıklarınızı düşünün. Tüm bunlar neden başınız geliyor?
Başınıza gelen tüm bu şeyler size bir şeyler öğretmeye çalışıyor. Başınıza gelen şeyleri sevgiyle kabul edin ve neyi değiştirirseniz tüm bunlar bir son bulur bunu iyice düşünün. Yaşamınızda olmaması gereken kişiler mi var? Sevmediğiniz bir meslekte, bir işte mi çalışıyorsunuz? Başkalarının size dayattığı hayatı mı yaşıyorsunuz? Tüm bunlara bir dur deme vakti geldi. Hayatınızın dizginlerini elinize alın ve bir şeyleri değiltirmeye başlayın. Hayatınızın ne çabuk dönüşmeye başladığını ve geriye kalan her şeyi evrenin aynı bir çorap söküğü gibi kolayca çözeceğini göreceksiniz.
Şimdi o cesareti toplayıp yapmanız gerekenleri ayrıntısıyla düşünün ve bunu an zararsız şekilde nasıl yola sokarsınız bunu bulun. Elbette kriz anlarında dönüşümler sancısız olmaz, biraz sıkıntı yaşasanız da bu ileride yaşayacağınız mutlu ve huzurlu hayatınız için büyük bir başlangıç.
Kısacası yoga ile anda olabilme, kalabilme disiplinini öğreniriz.
Hedefimiz kurumsal şirket yöneticilerine ve çalışanlarına, daha az maliyetle, daha üretken olmaları için hizmet sağlıklı yaşam vermektir.
Bu kapsamda 2 önemli konuyu baz aldık.
Sağlıklı çalışanlar, kronik olarak hasta ve rahatsız çalışanlara göre daha üretici, yaratıcı ve işlerine daha konsantredir.
Hastalık, rahatsızlık ve sakatlanmalardan, onlar gerçekleşmeden wellness programları ile sakınmak mümkündür ve bu maliyet acısından şirketler açısından daha az masraflıdır, çalışanlar açısından da daha sağlıklıdır.
Bunları gerçekleştirmek için, kurumsal şirketlere wellness stratejileri ve programları belirlemekteyiz.
2018 yılı içinde başta İzmir olmak üzere, tüm Türkiye ve daha sonra da dünyada, bu alanda çalışmalar yaparak , çalıştığımız kurumsal şirketlerin gelişimi, karlılığı ve motivasyonu için onlara wellness hizmetini kendi bünyelerine uyarlayarak onların ilerleyişini, işleyen ilişkiler kurarak takip etme dileğindeyiz.
Türkiye’deki şirketlerde spor ve wellness kültürünün hala tam olarak yerleşmediğini, yanlış veya eksik kullanıldığını görüyoruz.
Bunun bir nedeni de, şirketlerin çalışan sigortaları ile çalışanlarını her ne kadar destekliyor olsalar da, hastalık veya sakatlık durumlarının sağlık sigortası gibi önlemlerle, oluştuktan sonra değil, oluşmadan önce engellenmesi gerekliliğidir.
Şirketlere özel sunduğumuz wellness, sağlık ve spor programları sayesinde, çalışanların ve yöneticilerin wellness kültürünü benimsemesi ve bu kültürü bir yaşam tarzı haline getirmeleri ve hayatlarının içine almaları için hizmetler sunmaktayız.
Bu sistem şirketlerin sağlık harcamalarını düşürürken, aynı zamanda da çalışanların üretkenliğini arttırmaktadır. Medikal sigorta poliçe primlerinin düşmesi, çalışanların işyeri devamsızlıklarının azalması, iş yerine geç kalmaların ortadan kalkması, stresin azaltılması, duygu ve öfke kontrolünün sağlanması, sağlıksız çalışanların işyerine gelerek diğer çalışanların motivasyonunu düşürmesinin ve onları hasta etmesinin engellenmesi, çalışanların şirket imkanlarını yetersiz bulması sonucu sürekli değişmesinin engellenmesi, şirket çalışanlarının tazminat taleplerinin wellness programları sayesinde azaltılması ve buna benzer faydalar ile şirket sağlık harcamaları büyük oranda azalmaktadır.
Çok heyecanlıyız! Dalyan yoga kampımıza son 3 gün kaldı! İşte size şehirden uzaklaşıp kafanızı boşaltmak için harika bir fırsat. Dalyanın tarihi ve doğal dokusunu tam anlamıyla hissedip yaşayacağınız, kalabalıklardan uzak, sakin ve huzurlu bir tatil geçireceğimiz kampımız boyunca, nehir kenarındaki konforlu bungalovlarımızda konaklayacağuz. Sabah doğa içinde uyanıp yogamızı yaptıktan sonra, arındırıcı çay ve içeceklerimizi içtikten sonra organik serpme kahvaltımızı yapacağız.
Her seviyeden yoga ve pranayama (nefes ile yaşama enerjisini yayma çalışmaları) sevenler için hazırladığımız kamp boyunca, ashtanga yoga ve yin yoga uygulamaları yapcağız. Sağlığınız ve vücudunuz için son derece yararlı, arındırıcı ve iyileştirici etkileri olan çalışmalar yapacak, çakra temizliği yapacağız.
Tatil boyunca bol bol yoga, pranayama, nefes dersleri, yoga felsefesi sohbetlerine
katılıp, tarihi ve doğal yerleri gezme fırsatınız olacak tüm bunların yanında sadece grubumuza özel vip tekne turu ve tekne turumuzda yemek de fiyatlarımıza dahildir.
Gezeceğimiz yerler arasında İztuzu plajı, karetta karetta ve mavi yengeç tekne turu, çamur banyoları,
Kral Mezarları, Kaunos Antik Kenti, buradaki tiyatro, hamam, agora, liman, dükkanlar, çeşmeler ve caddeler bulunmakta.
Çok az sayıda yer kaldığından siz de kamp hakkında bilgi almak, rezervasyon yaptırmak isterseniz hemen bizimle iletişime geçin.
Çok yakında, Alsancak Kıbrıs Şehitlerinde, zihinsel, fiziksel ve ruhsal bütünlüğü sağlama amaçlı kapsamlı bir merkez açıyoruz.
Uzun yılların verdiği yurt içi ve yurt dışı deneyimlerimizle, günlük yaşamı kolaylaştırmak, iş ve okul stresini azaltmak, zindelik ve sağlık, bağışıklık sistemini güçlendirmek, duruş bozukluklarını gidermek, kilo vermek veya vücut şekillendirmek gibi bir çok konuda sizlere yardımcı olmak için yanınızdayız.
Kuruculuğunu bir çok ünlü ve tanınmış isme (Arda Turan, Ali Sabancı, Fatoş Sarıgül, vb) dersler veren Canan Yıldırım’ın gerçekleştirdiği bu merkezde neler mi var?
Bu merkezde günün yorgunluğunu ve stresini atacak, sağlıklı yaşam hakkında önemli bilgilere
ulaşacaksınız. Yoga, pranayama (nefes ve enerji çalışmaları), meditasyon, gevşeme teknikleri, reformer, pilates, fonksiyonel antrenmanlar, kilo kontrolü programları, işyeri egzersiz programları, sağlıklı beslenme, özel ve grup dersleri, yoga, sağlık spor kampları, yoga, sanat ve sağlıkla ilgili kamplar, duruş bozukluklarına yönelik antrenman programları, sporcu yetiştirm ve destek programları, incinme ve sakatlanma önleyici egzersiz programları, stretching ve dahası bulunmakta.
Siz de bize katılmak, ayrıntılı bilgi almak isterseniz hemen arayın.
Luminy Yaşam Koçluğu ve Sağlık Merkezi ile Business Wellness Coaching şirketler grubu artık büyük şehirlerin dışında kalan yerlerde de sağlık, spor ve wellness hizmeti sunmaya başladı. Tekirdağ, Çerkezköy, Bursa, Balıkesir, Denizli, Manisa, Adana, Antalya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Ağva, Şile ve Türkiye’nin her yerinde profesyonel fitness, wellness ve sağlık ekibimiz sağlıklı insanlar ve sağlıklı çevre için çalışıyor.
Sizler de kurumsal şirketinizde hareketsizlikten, motivasyone eksikliğinden ve rahatsızlıklardan sıkıldıysanız, şirket zindeliğini ve üretkenliğini arttırmak, çalışanlarınızın şirketinize bağlılığını arttırmak istiyorsanız, Business Wellness Coaching Programları ile iş standartlarınızı yükseltirken, prestijli bir imaja sahip olun.
Şirketinizde, işyerinizde, dernek veya ofisinizde spor aleti olsa da olmasa da her yerde her
koşulda yapabileceğiniz zindelik ve nefes egzersizleri, fitness, pilates, yoga ve fonksiyonel antrenman programları ile hem fazla kilolarınızdan kurtulun, hem vücudunuzu şekillendirin, hem de zinde ve motive kalın.
Eğer wellness ve fitness için yeterki alanınız var ise, Technogym profesyonel master trainerlarımız ile sizlere spor salonu ve efektif çalışma alanları oluşturabilir, bunları mimarlarımız ile 3 boyutlu şekilde sizlere sunabiliriz.
Bunların yanı sıra, nefes ve enerji çalışmalarımız, meditasyon ve farkındalık hareketlerimiz ile toplantılardan veya sunumlardan önce heyecanınızı yatıstırabilir, konsantrasyonunuzu ve odaklanmanızı güçlendirebilir, zihinsel olarak sunum ve toplantılara, görüşmelere rahatça hazırlanabilirsiniz. Nefes ve enerji çalışmaları, kriz ve stres yönetimi, problem çözümü, insan ilişkilerinin ve duyguların daha da iyileştirilmesi için çok etkili yöntemlerdir.
Ofis ve çalışma alanlarınızı duruş bozukluklarını gidermeye yönelik sandalyeler, masalar ve ofis ekipmanları ile dekore edebiliriz.
Ayrıntılı bilgi için sitemizi ziyaret edin ve bizi arayın. Sizlerle tanışmak, şirket kültürünüzü tanımak ve sizlere en uygun sağlıklı yaşam programını sunmak için sabızrsızlanıyoruz.
Kasım ve aralık ayında da sağlık ve spor adına olan çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. 2019 a veda etmeye çok yaklaştığımız şu günlerde, yeni yılda sizlerle İzmir Alsancak ve İstanbul, Göktürk’te Luminy Life stüdyosunda yeniden bir arada olmaktan mutluluk duyuyoruz. Yeni yıl yaklaşırken, geçmiş senenin tüm yorgunluklarını ve yaşanmışlıklarını bir yana bırakıp, siz de kendiniz ve sevdikleriniz için iyi bir şey yapın ve kendinizi, Luminy Yaşamın sağlık dolu kollarına bırakın.
Göktürk Luminy Life’da Canan Yıldırım ile incelme, sıkılaşma, kilo kontrolü, duruş bozukluklarına, eklem rahatsızlıkları, sırt, bel, boyun ve diz ağrılarına yönelik antrenman programları, egzersizler, yoga, pilates, reformer ve nefes dersleri başladı. Stüdyo derslerinin yanı sıra hava koşulları müsade ettiği taktire doğada da devam eden
derslerimiz ile daha çok yaşama enerjisi ile dolacak, bağışıklık sisteminizi güçlendirerek hastalıklarla mücadele konusunda daha da güçlenecek, fiziksel, zihinsel ve ruhsal açıdan en iyi versiyonunuza ulaşacaksınız.
Antrenman programlarınız yazılmadan önce, sağlık bilgileriniz alınacak, postür analiziniz yapılacak ve hedefleriniz doğrultusunda size en uygun olacak olan egzersiz planlamasını spor koçunuz ile yapma şansına sahip olacaksınız. Daha sonra düzenli olarak yaptığınız antrenmanlarınız ve sağlık programlarınız ile bu dünyadaki sizin için en değerli yer olan bedeninizde daha huzurlu, rahat, mutlu, fit ve dinç olacaksınız.
Dilerseniz grup derslerine katılın, dilerseniz bire bir, özel olarak alacağınız personal training derslerine veya eşli egzersiz programına eşiniz, erkek veya kız arkadaşınız, çocuğunuz ile katılın. Herkes için, her seviyede ve haftanın her günü gerçekleşen derslerimiz hakkında bilgi almak için, iletişim bölümündeki telefon numarasından hemen bizi arayın.