17. SUTRA EVRENİN OLUŞUMU, NİHAİ TEKLİK HİSSİ VE DOĞA ÜSTÜ GÜÇLER

Merhabalar ,

 

İzmir, Alsancak'ta bulunan yoga stüdyomuzda, yoga felsefesi, pranayamai nefes,  meditasyon, odaklanma ve konsantrasyon dersleri başladı.
İzmir, Alsancak’ta bulunan yoga stüdyomuzda, yoga felsefesi, pranayamai nefes, meditasyon, odaklanma ve konsantrasyon dersleri başladı.

Umarım harika bir hafta geçirmiş ve haftasonuna hazır ve nazır hissediyorsunuzdur. Bugün Patanjalinin Yoga Sutralarından 17 sutra olan Vitakara vichara ananda asmita rupa anugamat samprajnatah’dan bahsedeceğim. Sutranın Türkçe meali: İçgörü, ayrım yapama, neşe/kutluluk ve ego nihai teklik hissi ile bir olursa buna smprgyat samaadhi (tohumlu samadhi) denir. 

Evrendeki teklik hissini anlayabilmek için evrenin yapısını vedanta felsefesine göre incelememiz gerekir. Vedanta, eski Hindu yazıtları olan vedalara dayanan felsefedir. Peki Samkya felsefesi nedir ve nereden gelir? Şimdi bunu inceleyelim.

Hinduizmin kaynağı vedalar, yani kutsal metinlerdir. Bu kutsal metinler zamanla halktan halka aktarılarak yeni felsefi düşüncelere neden olmuştur. Bu aktarımlara ve felsefi düşüncelere dayalı olarak ortaya en temel 6 felsefi bakış vardır. Bunlara 6 Darşana denir. İşte Samkya felsefesi de bu 6 Darşanadan biridir. Diğerleri ise Yoga, Nyaya, Vaişeşika, Purva Mimamsa ve Uttara Mimamsadır.

Darşanalar da kendi aralarında ikişer ikişer birbirlerine bağlıdır.

Nyaya ve Vaişeşika (Vaiseshika) ikilisinde deneyimler dünyası analiz edilir. Kişi zekasını kullanıp yanılgıları ve dünyanın materyal oluşunu farkeder.

Samkya felsefesi yoga ile bağlıdır. Bu ikilide psikoloji ve yaradılış evrimi üzerine derin bir anlayış sağlar.

Purva Mimamsa ve Uttara Mimamsa ikilisi ise Purva Mimamsa Karma Kanda yani eylem ile ilgilenir. Uttara Mimamsa ise Jnana Kanda yani bilgi ile ilgilenir. Avidyayı yani cehaleti yok eder, maneviyatla en yüksek basamağa ulaştırır.

Bu kadar teknik bilgiden sonra gelelim evrenin yaradılışına

Vedanta’ya göre evrenin bir tek yaradılış kaynağı vardır, o da Samkya felsefesinde geçen Prusha’dır. Prusha, Brahman, saf bilinç, baskın olan yani anlayacağımız dilde yaratıcıdır. (tanrıdır) Fakat bu bizim genel olarak anladığımız tanrıdan farklıdır. Bir de Atman vardır. Atman herhangi bir yaratık, nesne, bitki, hayvan, insan vs. herşeyin içindeki öz’dür. Aslında tek ve aynıdır. Atman ve Brahman tek ve birdir. Birbirinden ayrılmaz. Brahman, saf bilinç, baskın olan yani anlayacağımız dilde yaratıcı, Atman ise evrendeki her şeyin özüdür (insan, hayvani bitki, taş vs) ve bu ikisi birdir ve kesinlikle ikilik ifade etmez.

Bu ilk başta kafa karıştırıcı gibi gözükse de aslında tüm dinlerde ve yaradılışa ait söylemlerde bundan biraz bahsedilir. Tanrının sınırsızca her yerde, hem içeride, hem dışarıda, atomun içinde oluşu, ya da tasavvuftaki teklik bilincinde geçen “en el hak (ben hak yani tanrıyım)” sözü, Sufi Cüneyd-i Bağdadi gibi bir Allah dostunun ‘Cübbemin altında Allah’tan gayrısı yoktur’ sözü, Tasavvuf düşüncesinde, yaratanla yaratılanın tek kaynaktan geldiğini ve “bir” olduğunu savunan görüş olan vahdet-i vücut yani varlık birliği , evrendeki her şey arasında maddî bir bütünlüğü belirtir.

 Konumuza dönecek olursak Samkya yaradılışın özünü Prusha ve Prakriti olarak öncelikle ikiye ayırmıştır. Prusha yani, brahman, saf bilinç, Prakriti ise Prushanın yarattığı yansıma, çekirdek, ilk maddedir. Pra başlangıç kriri ise yaratılış anlamına gelir. Yani Prakriti yaradılışın başlangıcıdır. Brahman, Prakritiye sebep olur. Bunun nedenini şu anki zihnimizle algılayamayız. İnsan için zekanın kendisi Prakritidir ve bu nedenle insan bunu kavrayamaz.

Aydınlanmış veya ileri seviyede yoga halinde olan bir insan Brahman, Prakriti ilişkisini algılayıp deneyimleyebilir fakat bize anlatamaz. Çünkü gerçek ve mutlak görüş açısından Prakriti aslında var değil, gerçek değildir fakat aynı zamanda da gördüğümüz tek gerçekliktir. Yani bizim şu anki insan vücudumuz, duyularımız, algımızla algıladığımız bir gerçeklik var gibi görünür. Fakat aslında evrenin özü tek ve birdir. Kısaca aslında her şey aynı ve tek bir şeydir.

Yaradılış bir çok dinde birden olan, oluşan bir şey gibi gösterilir. Oysa Hindu felsefesinde yaradılış çözülmeyi sonsuza dek tekrarlanan bir süreç, bir evrim olarak görür. Evren bazen çözüldüğü zaman, (ya da görüşüşte çözündüğü zaman çünkü aslında hiçbir zaman var değil ve aynı zamanda da her yerdedir.) prakritiye geri döndüğü ve belli bir süre tohum halinde kaldığı söylenir.

Evrenin yeniden yaratılma mekanizmasını ise 3 guna oluşturur. Bunlar sattva, tamas ve rajasdır. Satva iyi, durağan, saf, temiz, yaratıcı, pozitif, yapıcı; Tamas ölü, atalet, hareketsizlik, yıkıcı, kaotik, dengesiz, ilgisiz, aktif olmayan; Rajas ise hareket, eylemle ilgili olan hal, aktif, ne iyi ne kötü, ben merkezliliği ifade eder. Bu 3 guna arasında bir denge vardır. Gunalar hem birbirine zıt hem de birbirini tamamlayıcı kuvvetlerdir. Bu denge bozulduğunda evrenin yeniden yaradılışı başlar. Bu sistemleri bilimsel sistemlerle de karşılaştırdığımızda çok benzer sonuçlara ulaşacağımızı göreceğiz. Örneğin Vedanta Kozmolojisi, en son atom fiziği teorileri ile karşılaştırıldığında bu sistemler arasında pek çok benzer nokta bulunacaktır.

Bu gunaları anlayabileceğimiz bir örnekle açıklayalım. Örneğin bir çocuk kumdan bir kale inşa etmek ister. Bu istek, düşünce, hayalini kurduğu kale satvadır. Çocuk eline şekilsiz ıslak kumu aldığında, kumun şekilsiz oluşu, kötü görüntüsü, çok zaman harcanması gerektiği, yorgun hissedilmesi, zor görünmesi, kumun dağılması, şekilsizliği alt edilmesi gereken bir engeldir ve Taması ifade eder. Fakat daha sonra Rajas yardıma koşar. Uyuşukluk, ve ataletin yenilmesi, fiziksel, zihinsel gayret ile elle tutulur, güzel bir kumdan kale yapma isteği ise Rajası ifade eder. Yeterli miktarda rajas üretilirse, tamas engeli yenilir ve ideal satva şekli elle tutulur bir kumdan kale halinde cisimlenir. Bu örnekten de anladığımız gibi yaratım süreci için bu gunaların hepsi gereklidir.

Bu üç guna her zaman mevcuttur fakat biri her zaman hakimdir. Satva güneş ışığında, Rajas akarsuda, Tamas ise bir taşta mevcuttur. İnsanlarda da bu üç guna bulunur. Gün içinde satva derin sakinlik, neşe, mutluluk, iyilik, karşılıksız sevgiye neden olur. Rajas ise huzursuz, tatminsiz kalmamızı sağlayan, sürekli arzu ve isteğe, sinir ve öfke patlamalarına, strese neden olurken aynı zamanda da fiziksel hareketlilik, cesaret ve enerji verir. Tamasta ise rajas ve satva kaybolduğunda gerçekleşen aptallık, cehalet, umutsuzluk, korku, çaresizlik, ukalalık gibi kötü niteliklerimizi ön plana çıkarırız.

Daha sonra Mula Prakriti oluşuyor. Maha Tatva yani evrensel zekanın oluşumu ardından, en son evrensel benlik, Ahamkara yani benlik bilinci ve ego ile birlikte satva, rajas tamas oluştu. Satva ile birlikte Manas, 5 Jnana indriyas ve 5 Karma indriyas, Tamas ile birlikte de 5 Tanmatras ve 5 Mahabhutas oluştu.

Samkya Felsefesine Göre Evrenin Oluşumu.
Samkya Felsefesine Göre Evrenin Oluşumu.

Şimdi bunların ne anlama geldiğini inceleyelim:

Mula Prakritide evren uyuyor durumdadır. Prakritide tekamülün ilk safhasına Mahat, büyük neden denir. Mahat kozmik ego duygusudur. Buddhiden ahamkar yani kişisel ego duygusu tekamül eder. Ahamkardan tekamül eğimleri üç farklı yönde uzanır. Kaydetme melakesi olan Manas’ın 5 algı gücünü yani görme, işitme tatma, dokunma, koklama; 5 eylem organı yani dil, ayak, üreme, dışkılama ve eller; 5 Tanmatra ise ses, hissetme, görüş, tat ve koku yu oluşturur. Bu Tanmatra da tekrar birleşerek dış evrenin oluştuğu 5 kaba elementi yani toprak, su, ateş, hava, eteri meydana getirir.

Prakritiden sonra sonra evren görünür olmaya karar verdi ve tüm Tatvalar uyandı. Tatvalar, üstün ve tek gerçeklik olan Prushanın bir yansıması olan Prakritiyi temsil eden çoklu gerçekliklerdir. Görünmez ve yok edilemez ve yaratım sürecinin inşa bloklarıdır. En çok bilinen 9 tatva vardır bunlar: Buddhi/Mahat (kozmik zeka), Manas (akıl, zihin), Ahamkara (ego, benlik. Kendi arasında 3 e ayrılıyor satva, rajas, tamas), Tanmatras (5 ince element: ses, dokunma, tat, şekil, koku), Mahabutas (5 büyük element: Toprak, su, ateş, hava, eter), Jnana Indriyas (5 organ algısı: kulak duymak için, deri hissetmek için, gözler görmek için, dil tat almak için, burun, koku almak için), Karma Indriyas ( 5 organ hareketi: Boğaz ifade için, eller kavramak için, ayaklar hareket için, cinsel organ üremek için, anüs boşaltım için.)

Sutramıza dönecek olursak İçgörü, ayrım yapama, neşe/kutluluk ve ego nihai teklik hissi ile bir olursa buna smprgyat samaadhi denir.

            Teklik bilincini meditasyonla anlayabiliriz. Paranjalinin meditasyon tekniğini anlayabilmek için önceliklte yukarıda anlatılan evrenin oluşumu, tekamül fikrini net bir şekilde aklımızda tutmamız gerekir. Meditasyon ile geriye tekamül yapılır. Gerçek nesnelere, şeylere konsantre olarak nesnelerin arkasındaki asıl gerçekliğe, öze ulaşılana dek geriye, içe doğru ilerlenir.

Patanjalinn tek bir nesneye konsantrasyonunun dört safhası vardır. Bunlardan ilki İçgörü yani inceleme safhası. Bu safhaya ulaşmak için 5 kaba elementten birine mükhemmel bir şekilde konsantre olmak gerekir. (hava, toprak, su, ateş veya eter) (Son hava bükücü ya da toprak bükücü olablirsiniz belki :) Bundan sonraki 2. safha ayırt etme, ayrım yapma safhasıdır. Bu safhaya ise, zihin, dış maddi tabakaya nüfus edip, içteki gizli öz Tanmatra’nın (yani ses, dokunma, şekil tat ve koku) üstüne kapandığı zaman ulaşılır. Aslında bir taşın, bir kalemin, lambanın bile farklı kokuları vardır. 3. safha neşe, kutluluk safhasıdır. Bu safhada algının iç güçlerine ya da zihnin kendisine konsantre olduğumuzdaki neşe ve huzur safhasıdır. Son, 4. Safha ise nihai teklik ve ego safhasıdır. Herhangi bir korku veya arzunun dokunamadığı ego duygusuna konsantre olduğumuzda ki bireyselliğin farkındalığı safhasıdır.

Şüphesiz bu safhalara ulaşmak çok zordur ve bir ömre bedel olabilir. Yine de Prakriti içinde yer alır ve güzel, ayartıcı veya tehlikeli noktaları vardır. Bir nesnenin doğasını kavramak, onu anlamak, onun üzerine güç kazanmaktır. Kişisel konsantrasyonun gelişmesi ile insanlar siddhi güçleri, psişik güçler kazanabilir. Zihin okuyabilir, geleceği görebilir, nesneleri hareket ettirebilir, hastaları iyileştirebilir vs. Bu bilgiler kadim ve gizli tutulması gereken bilgilerdir. Fakat nasıl bir doktor veya yazar tıp ilimini açıklarken fazlası insanı öldürebilecek olan ilaçlar hakkında bilgi vermek zorundaysa aynı şekilde bizim de bu kadim bilgiler hakkında üstü kapalı bir takım bilgiler vermek gerekliliğimiz vardır.

Bu güçler tek bir nesneye odaklanma ve teklik hissi ile ortaya çıkan üst düzey konsantrasyonun sonucunda ortaya çıkan tohumlar, smprgyat samaadhi yani tohumlu aydınlanmadır.

            Neşter bir doktorun elinde hayat kurtarabildiği gibi bir katilin elinde de hayat sonlandırabilir. Bu safhaları geçmek için içimizden gelen, bizi harekete geçiren güdü saf ve temiz olmalıdır. Asla kişisel ego ve arzuların kölesi olmamalıdır. Bunun nedeni, ıslah olmayan, saf insanlar bu güçleri elde ettiklerinde kendi amaçları, ego ve kötülük için kullandıklarında nihai olarak bu kendi yıkımlarıyla sonuçlanır. Tüm ülkelerdeki peri masallarında doğa üstü olana bulaşmama, oynamamaya karşı uyarılarla doludur. Büyü yapılır, dilekler dilenir sonra cin sahibine saldırır, onun ruhunu ele geçirir. Fakat gerçek aydınlanmaya ulaşmak isteyen, gerçek ruhsal arayıcı, okült güçten zarar görmez çünkü o aydınlanmanın peşindedir.

Ayrıntılı bilgi, yoga, yoga felsefesi, pranayama ve nefes dersleri, matwork pilates, reformer ve personal training dersleri için:

Instagram: Luminy Life

Whatzap hattı: 0531 525 77 47

 

 

 

 

 

 

KUTSAL METİNLER VE HAYATA DAİR, PATANJALİ’NİN YOGA SUTRALARI: YOGA İLE ANDA KALABİLMEK

 

Canan Yıldırım ile yoga, pranayama, nefes, meditasyon, spiritüel yaşam koçluğu, kilo kontrolü ve daha bir çok program online olarak her yerde ve İzmir Alsancak'ta sizi bekliyor.
Canan Yıldırım ile yoga, pranayama, nefes, meditasyon, spiritüel yaşam koçluğu, anda kalabilme, konsantrasyon, korkuları yenmek, stres ile başetme, duruş bozuklukları, kilo kontrolü ve daha bir çok program online ve canlı olarak her yerde ve İzmir Alsancak’ta sizi bekliyor.

Merhabalar Luminy ailem,

Önümüzdeki günler boyunca eski kutsal metinlerden Patanjalinin Yoga sutralarını, sutra sutra açıklayacak ve bunları hayatımıza nasıl geçiririz biraz bunlardan bahsedeceğim.

Bu arada bizi tüm arayan ve dönüşümlerinden bahseden henüz yüz yüze tanışmadığımız fakat makaleler ve online programlar ile bizleri yanlız bırakmayan tüm Luminy takipçilerine teşekkür ediyoruz. Eğer siz de bunları okuyor ve beğeniyorsanız Luminy Life instagram hesabımızdan bize yazıp veya 0531 525 77 47 numaralı telefondan devamının gelmesini isteyebilirsiniz. Yazılanların geri dönüşleri ve kişilerin hayatında yapılan değişimleri dinlemek ve duymak bize büyük mutluluk veriyor ve bir sonraki makaleler için motivsyon oluyor.

Şimdi 4 bölümden oluşan Patanjalinin yoga sutralarından Samadhi Pada yani bütünsel aydınlanma ve içgörü bölümünün ilk sutrası Atha-yog-anushanasam ile başlıyoruz.

1. Bölüm Samadhi Pada:

1) Atha-yog-anushanasam

(Yoga Şimdi açıklanıyor) Yoga bir disiplindir.

Yoga 7000 yıllık, bilimsel kanıtlar ile insan üzerindeki olumlu etkileri kanıtlanmış, fakat bilimden önce bile var olmuş bir ilimdir.  Yoga Zihnin kontrol altına alması (dizginlenmesi), beden zihin ve ruhun birleştirilmesi ve aynı yolda aynı hızda (uyumlu bir şekilde) ilerlemesidir.

Yoga aynı zamanda anda kalabilmektir. Günümüzde bir çok insan gelecekte rahat ve huzurlu olabilmek ve kalabilmek için bu gün acı çekmesi, çok çalışması, sosyal hayatını ve sevdiklerini hiçe sayarak günlerini gelecek kaygısı ile feda etmesi gerektiğini düşünür.

Oysa bedenimize, zihnimize ve ruhumuz için uygulamamız gereken en önemli disiplinlerden biri yogadır. Bunun nedeni yoganın zihnin isteklerine değil sadece vücudumuzun ihtiyaçlarına kulak verme yetimizi geliştirmesidir. Bu da ancak anda kalabilmekle olur.

Peki anda kalabilmek ile neyi kastediyoruz? Anda kalabilmek daha fazla para kazanabilmek için sevdiklerimiz görmemizi engellenmemiz, sevdiğimiz işi yapmamız, kendimize zaman ayırmamız, anne, baba, çocuk veya herhangi birinin hayatını kendi hayatımıza dayatılmış gibi yaşamamamız gerekliliği gibi faktörleri beraberinde getirir.

Bir çok insan annesi, babası istiyor diye belli işlere yönelmiş ya da çocuklarına rahat bir hayat verebilmek, onların standartlarını korumak adına yanlış kararlar verebiliyor, sevmedikleri işlerde çalışabiliyor hatta mutsuz oldukları ilişkilere katlanıyor.

Fakat tüm bu acılar biz cesaretimizi toplamadığımız ve hayattaki isteklerimizi cesaretle göğüslemediğimiz ve belli kararları almadığımız sürece katlanarak daha beter bir hal alarak devam edecek.

Unutmayın hayatta şu anda bazı sıkıntılar çekiyorsanız ve bu sıkıntılar giderek şiddetleniyorsa öğrenmeniz gereken şeyi öğrenmemiş, almanız gereken dersleri almamışsınızdır. Şöyle dönüp bir arkanıza bakın ve yaşadıklarınızı düşünün. Tüm bunlar neden başınız geliyor?

Başınıza gelen tüm bu şeyler size bir şeyler öğretmeye çalışıyor. Başınıza gelen şeyleri sevgiyle kabul edin ve neyi değiştirirseniz tüm bunlar bir son bulur bunu iyice düşünün. Yaşamınızda olmaması gereken kişiler mi var? Sevmediğiniz bir meslekte, bir işte mi çalışıyorsunuz? Başkalarının size dayattığı hayatı mı yaşıyorsunuz? Tüm bunlara bir dur deme vakti geldi. Hayatınızın dizginlerini elinize alın ve bir şeyleri değiltirmeye başlayın. Hayatınızın ne çabuk dönüşmeye başladığını ve geriye kalan her şeyi evrenin aynı bir çorap söküğü gibi kolayca çözeceğini göreceksiniz.

Şimdi o cesareti toplayıp yapmanız gerekenleri ayrıntısıyla düşünün ve bunu an zararsız şekilde nasıl yola sokarsınız bunu bulun. Elbette kriz anlarında dönüşümler sancısız olmaz, biraz sıkıntı yaşasanız da bu ileride yaşayacağınız mutlu ve huzurlu hayatınız için büyük bir başlangıç.

Kısacası yoga ile anda olabilme, kalabilme disiplinini öğreniriz. :)

KURUMSAL KOÇLUK VE OFİS EGZERSİZ PROGRAMLARI ALSANCAK İZMİR’DE

 

 

İşyerleri ve ofislerde durağan çalışmak sırt, bel boyun ağrıları, kireçlenme, kilo problemleri yaratır. Ofis egzersiz programları, işyeri egzersizleri ile güne zinde başlayın.
İşyerleri ve ofislerde durağan çalışmak sırt, bel boyun ağrıları, kireçlenme, kilo problemleri yaratır. Ofis egzersiz programları, işyeri egzersizleri ile güne zinde başlayın.

Hedefimiz kurumsal şirket yöneticilerine ve çalışanlarına, daha az maliyetle, daha üretken olmaları için hizmet sağlıklı yaşam vermektir.

Bu kapsamda 2 önemli konuyu baz aldık.

  1. Sağlıklı çalışanlar, kronik olarak hasta ve rahatsız çalışanlara göre daha üretici, yaratıcı ve işlerine daha konsantredir.
  2. Hastalık, rahatsızlık ve sakatlanmalardan, onlar gerçekleşmeden wellness programları ile sakınmak mümkündür ve bu maliyet acısından şirketler açısından daha az masraflıdır, çalışanlar açısından da daha sağlıklıdır.

 

 

Canan Yıldırım ile her yerde ofis egzersizleri, nefes ve meditasyon çalışmaları, kilo kontrolü ve zayıflama uygulamaları İzmir Alsancak'ta başladı
Canan Yıldırım ile her yerde ofis egzersizleri, nefes ve meditasyon çalışmaları, kilo kontrolü ve zayıflama uygulamaları İzmir Alsancak’ta başladı

Bunları gerçekleştirmek için, kurumsal şirketlere wellness stratejileri ve programları belirlemekteyiz.

2018 yılı içinde başta İzmir olmak üzere, tüm Türkiye ve daha sonra da dünyada, bu alanda çalışmalar yaparak , çalıştığımız kurumsal şirketlerin gelişimi, karlılığı ve motivasyonu için onlara wellness hizmetini kendi bünyelerine uyarlayarak onların ilerleyişini, işleyen ilişkiler kurarak takip etme dileğindeyiz.

Türkiye’deki şirketlerde spor ve wellness kültürünün hala tam olarak yerleşmediğini, yanlış veya eksik kullanıldığını görüyoruz.

Bunun bir nedeni de, şirketlerin çalışan sigortaları ile çalışanlarını her ne kadar destekliyor olsalar da, hastalık veya sakatlık durumlarının sağlık sigortası gibi önlemlerle, oluştuktan sonra değil, oluşmadan önce engellenmesi gerekliliğidir.

Şirketlere özel sunduğumuz wellness, sağlık ve spor programları sayesinde, çalışanların ve yöneticilerin wellness kültürünü benimsemesi ve bu kültürü bir yaşam tarzı haline getirmeleri ve hayatlarının içine almaları için hizmetler sunmaktayız.

İzmir Alsancak’ta personal training, özel ve mini grup dersleri, yoga, pilates, fonksiyonel antrenman, zayıflama ve incelme programları başladı.

Bu sistem şirketlerin sağlık harcamalarını düşürürken, aynı zamanda da çalışanların üretkenliğini arttırmaktadır. Medikal sigorta poliçe primlerinin düşmesi, çalışanların işyeri devamsızlıklarının azalması, iş yerine geç kalmaların ortadan kalkması, stresin azaltılması, duygu ve öfke kontrolünün sağlanması, sağlıksız çalışanların işyerine gelerek diğer çalışanların motivasyonunu düşürmesinin ve onları hasta etmesinin engellenmesi, çalışanların şirket imkanlarını yetersiz bulması sonucu sürekli değişmesinin engellenmesi, şirket çalışanlarının tazminat taleplerinin wellness programları sayesinde azaltılması ve buna benzer faydalar ile şirket sağlık harcamaları büyük oranda azalmaktadır.

YOGA VE ALGI ( İZMİR, ALSANCAK, KIBRIS ŞEHİTLERİNDE YOGA DERSLERİ BAŞLIYOR)

Canan Yıldırım ile İzmir, Alsancak, Kıbrıs Şehitleri'nde yoga derslerine katılın. Siz değişin yaşamınız dönüşsün.
Canan Yıldırım ile İzmir, Alsancak, Kıbrıs Şehitleri’nde yoga derslerine katılın. Siz değişin yaşamınız dönüşsün.

Biz insanlar, insan olduğumuz için böbürlenir, etrafımızdaki kaynakları sonuna kadar tüketir ve sürekli daha fazlasını isteriz. Bizler mükemmel varlıklar değiliz. Bizler sadece düşünebilen hayvan ve bitkileriz. Bizler anne karnında 6 haftalık iken, dna yapımızın %97.5 i maymun, %75 i köpek, %50 si tatar böceği ve % 33 ü nilüfer çiçeği ile aynı yapıya sahiptir. Bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu oranlar kendi içlerinde toplandığında yaklaşık %99u bulmaktadır. Anne karnındaki 7. Haftanın gelmesiyle anneden gelen 1 kromozom ile insan formuna dönüşüyoruz ve aslında doğanın ta kendisi iken %1 lik kısmımızla insan olduğumuz için kibirle övünüyoruz.

Aslına bakarsak etrafımızdaki her şeyin en küçük yapı taşına baktığımızda, hepsinin aynı maddeden, aynı şeyden yapıldığını görüyoruz. Yani hepimiz bir, hepimiz tekiz. Peki ya böyleyken neden sürekli çevremizle ve kendimizle sorunlar yaşıyoruz?

Etrafımızda aslında bir çok şey oluyor ve bu olup biten şeyler içinde bizler sadece çok küçük bir kısmı algılayabiliyoruz. Bunun nedeni ise, dünyayı az gelişmiş, hatta hiç gelişmemiş algılarımız ve vücut sistemimiz ile anlayamıyor olmamızdır.

Canan Yıldırım ile yaşama farklı açılardan bakın. İzmir Alsancaktaki derslerimize katılmak ve bilgi almak için arayın.
Canan Yıldırım ile yaşama farklı açılardan bakın. İzmir Alsancaktaki derslerimize katılmak ve bilgi almak için arayın.

Bizler her şey çok iyi algılayamıyoruz çünkü görmeyi bilmiyoruz. Gözler gerçekten olup biteni göremez. Gözler gördüğünü sanır fakat bu büyük bir yanılgı, büyük bir illüzyondur. Gözler eğer gerçekten görüp olup biteni algılayabilseydi, biz Güneşin hareketlerini, gün doğumu ve gün batımlarını izlerken Güneş’in aslında hareket etmediğini anlamalıydık. Güneş hareket etmiyor. Dünya Güneş’in etrafında dönüyor. Oysa biz gelişmemiş algılarımızla güneşin hareket ettiğini sanıyoruz.

Dünya kendi etrafında dönüyor, bizler dünyanın üzerindeyiz fakat bu dönüşü niçin hissedemiyoruz? Bir karıncanın ayak seslerini duyabiliyor muyuz?

Peki ya bu şartlar altında, algılarımıza, 5 duyumuza nasıl güvenebiliriz? Peki ne yapacağız? Algılarımıza ve zihnimize güvenemiyorsak, başka bir yol bulmalıyız. Önce güvenemediklerimizi kapatalım. Zihnimizi susturalım. Peki bunu nasıl yapacağız? Elbette meditasyon ile. Zihnimizi beynimizi meditasyon ile susturmalıyız. Eğer onu susturmazsak, ahamkar (ego) konuşmaya başlar ve bu hiç de iyi olmaz. Bize gerçek olmayan şeyler söyler. Yaşama enerjimizi emer. Azıyla değil, her zaman daha fazlasını dilememizi ve dolayısıyla yaşamdan hiçbir zaman tatmin olamamamızı sağlar.

Ego konuşmaya başladığında o küçücük beynimizle her şeyi eleştirmeye başlarız, her şeyi yargılamaya başlarız. Bazen mutlu, bazen, üzgün, bazen ise kayıp oluruz. Duygusal türbülansların yaşamımızı mahvetmesi gerekmez. Buna engel olabiliriz.

Bunu nefes egzersizleri, meditasyon ve pranayama (yaşama gücü enerjisini yayma) çalışmaları ile yapabiliriz. Zihnimizi susturup, bu hayattaki yeni bir duyu, his, algı geliştirip en iyi versiyonumuza ulaşmaya çalışabiliriz.

Evet meditasyon, yoga ve pranayama çalışmaları ile 6. bir duyu inşa edip, var oluşumuzun, varlığımızın nedenini algılayıp, hayat boyu daha iyi seçimler yapabiliriz.

Çok yakında ayurveda ile ilgili eğitim ve yoga kamplarımız başlayacak. Vücut tipinize göre beslenme, rahatsızlıklarınızın ilaçsız ve bitkisel tedavisi, kendi kendimizin doktoru olmak için yepyeni bir eğitim planlıyoruz.

Derslerimize, yoga tatillerimize, eğitim ve kamplara katılmak, bilgi almak için hemen arayın 0531 525 77 47

VÜCUT ŞEKİLLENDİRMEK, KİLO VERMEK İÇİN YOGA MI? PILATES Mİ? FITNESS MI? İZMİR, ALSANCAK VE GÖKTÜRK, İSTANBUL

Bilinçli farkındalık ile sağlıklı yaşam için Luminy ailesine katılın. Canan Korkmaz ile Göktürk derslerimiz başlamıştır.
Bilinçli farkındalık ile sağlıklı yaşam için Luminy ailesine katılın. Canan Yıldırım ile Göktürk, Alsancak, Urla, Zeytinalanı, Çeşme derslerimiz başlamıştır.

Herkese merhabalar,

Bugün hangi egzersiz tipinin kendimize ve hedeflerimize daha uygun olacağı konusunda konuşacağız. Kardiyo egzersizleri mi? Yoga mı? Pilates mi? Vücut geliştirme mi? Bu egzersiz tipleri çoğalabilir. Kendimize en uygun egzersiz tipini seçmek için öncelikle vücut tipimizi, kendimizi iyi tanımalıyız.

Apollon’a adanmış Delf mabedinde yazılı olan, büyük bilge Pythagoras’ın sözünde de belirttiği gibi; “kendini bil”. Evet herhangi bir spor dalına yönelmeden önce mutlaka kendimizi çok iyi tanımalı, limitlerimizi, güçlü ve geliştirilmesi gereken yanlarımızı bilmeliyiz. Vücut tipinize, postür analizinize, kalp ve damar sistemi, solunum sistemi ve tüm vücut sistemlerinize göre vücut, anatomi ve egzersiz bilimi ve sistemleri hakkında yeterli bilgiye sahip değilseniz bu kararı profesyonel bir eğitmene ve bir doktora danışarak alabilirsiniz.

Kilo vermek ve vücut şekillendirmek;  beslenme, egzersiz ile yağ yakmak; sıkılaşmak ve su dengesini sağlamak ile

Siz de kendinize en uygun spor aktivitesini Göktürk'te Canan Korkmaz ile bulun. Yoga, pilates ve personal training derslerimiz başladı.
Siz de kendinize en uygun spor aktivitesini İzmir, Alsancak, Güzelbahçe, Urla ve Göktürk’te Canan Yıldırım ile bulun. Yoga, pilates ve personal training derslerimiz başladı.

ilgilidir. Yağ yakmaya ise belli bir nabız değerini aştıktan sonra başlarız. Buna öncelikle yağ yakmaya başladığınız minimum nabızı bulmakla başlayabilirsiniz. Minimum yağ yakım nabzınızı ise şu şekilde bulabilirsiniz:
220-yaşınız-dinlenik nabzınız= minimum yağ yakımı için atması gereken kalp atım sayısı yani nabız. (dinlenik nabız: sabah uyandığınızda yatağınızda otururken kalbinizin 1 dakikada kaç kere attığı ) Dinlenik nabzınızı eczanelerde veya elinizde varsa nabız ölçen aletlerle de yapabilirsiniz. Yani yağ yakabilmeniz için bulduğunuz bu sonucun üzerine çıkmalısınız. Örneğin 40 yaşında ve dinleni nabzı 70 olan bir kişinin minimum yağ yakım seviyesi; 220-40-70= 110 dur. Yani yağ yakmak için nabzın 110 un üzerine çıkması gerekir.

Yoganın kilo vermeye ve vücut şekillendirmeye pilates kadar etkili olmadığı söylense de, burada genelde atlanan konu şu ki her ne kadar yoga yaparken nabzımız pilatesteki kadar yükselmese de, pilates sonrasında yogada hiç olmadığı kadar acıkırsınız. Bunun nedeni ise nabzın, kalp atışların ve kardiovasküler hareketlerin artmasıyla vücudunuzda şekerin düşmesi ve açlık hissinin çoğalmasıdır. Acıkmamızın bir diğer nedeni de yaşam enerjimizin düşmesidir. Yaşam enerjimizi besinlerden, düzenli uykudan, doğadan, güneş

Doğada yapacağınız pranayama ve nefes dersleri, yaşama enerjinizi arttırır. Göktürk yoga ve nefes dersleri yeni yılda da sizlerle.
Doğada yapacağınız pranayama ve nefes dersleri, yaşama enerjinizi arttırır. İzmir, Alsancak, Güzelbahçe, Urla, Çeşme ve Göktürk yoga ve nefes dersleri yeni yılda da sizlerle.

ve aydan, iyi düşüncelerden, toprak ve sudan, vücuda iyi gelen egzersizlerden alırız.

Yoga ve pranayama çalışmaları boyunca aynı zamanda enerjisel olarak da vücudumuzu beslediğimiz için düzenli yoga yapmanın sonucunda ileriki günlerde daha az açlık hissettiğimizi farkederiz. Zaten vücudu aşırı yorup, aşırı yemek yemek bedenimizi tahrip eder, boş yere yorar ve dolayısıyla yaşlandırır. Yanlış yapılan her egzersiz vücuda zarar verir. Her gün düzenli olarak yoga yapar, öğün sayılarımızı azaltır ve öğün aralarında çiğneme yapacak besinler tüketmezsek, sağlıklı bir şekilde kilo verebiliriz.

Bunu biraz daha ayrıntılı olarak açıklayalım. Bize hep günde 3 ana öğün ve aralarda da birşeyler yememiz gerektiği söylenir. Oysa ki yeterli miktarda karbonhidrat, protein, vitamin, mineral ve su alırsak ve bu dengeyi sağlarsak günde 1 öğün bile yeterlidir. Günümüzde tarım ilaçları vb besin değerlerini düşürücü şeyleri göz önüne aldığımızda, siz öğün sayılarınızı 2 ye düşürerek başlayabilirsiniz. Tabi bu öğünlerde tüm gün ihtiyacınız olan besinleri aldığınızı var sayıyorum.

Bir diğer konu ise çiğneme. Siz çiğneme yaptığınızda, çeşitli salgılar salgılanır ve sindirim sisteminiz çalışmaya başlar bu da sizi

Yoga kaslarınızı güçlendirirlken aynı zamanda esnetir, duruş bozukluklarını giderir, bağışıklık sistemini güçlendirir. İstanbul Kemerburgazdaki yoga ve pilates derslerine siz de katılın fit kalın.
Yoga kaslarınızı güçlendirirlken aynı zamanda esnetir, duruş bozukluklarını giderir, bağışıklık sistemini güçlendirir. İzmir, Alsancak, Çeşme, Urla ve İstanbul Kemerburgazdaki yoga ve pilates derslerine siz de katılın fit kalın.

acıktırır. Yedikçe yiyesiniz gelir. Sakız bile çiğniyor olsanız bu sizi acıktıracaktır. Öğünleri sık olanlar şimdi olur mu öyle şey diyor olabilirler. Benim hocam 5 öğün ye dedi ve süper oldum. Fakat siz kendi bedeninizi kendiniz tanımalısınız ve hiç kimsenin söylediği şeyi kendiniz de deneyimlemeden inanmamalısınız. O halde bunu da kendiniz deneyin ve görün. (Tabi burda şeker, kalp, tansiyon, tiroit vb rahatsızlıklarınızın olmadığını ve yoga gibi nabzı çok yükseltmeyecek olan egzersizler yapıldığını varsayıyorum. Herhangi bir rahatsızlığınız varsa bir diyetisyene veya doktora danışın.) Yanlızca sabah 08.00-11.00 arasında ve akşam 16.00 19.00 saatleri arasında yemekleri yavaş yavaş yiyeceğiniz 2 öğün belirleyin ve bu öğün saatleri arasında kuruyemiş dahi olsa çiğneme yapmanıza neden olacak hiç bir şey yemeyin. Çorba ve yoğurt dilediğiniz kadar tüketebilirsiniz. Kahve, alkol ve sigaradan bu dönemde uzak kalmakta fayda var çünkü bunlar rajasik gunalar yani vücut dengesini bozucu şeyler.

 

Hayata bir es verin. Kendinize zaman ayırın. En değerli hazineniz, bedeninize iyi bakın. Göktürk, Kemerburgaz'da fitness ve spor derslerine katılın.
Hayata bir es verin. Kendinize zaman ayırın. En değerli hazineniz, bedeninize iyi bakın. İzmir, Alsancak, Çeşme , Urla ve Göktürk, Kemerburgaz’da fitness ve spor derslerine katılın.

Fitness konusuna gelecek olursak, profesyonel olmayan ellerde yaptığınız, özellikle ağırlık, vücut geliştirme çalışmaları başta olmak üzere, crossfit, calisthenics, tabata egzersizleri, hiit antrenmanları, benzeri egzersizler, yaşam boyu size çok büyük güçlükler çektirecek, fıtık, diz, bel, boyun ve eklem rahatsızlıkları, solunum yollarında bozulmalar, kas ağrıları ve rahatsızlıkları gibi uzayıp giden rahatsızlıklara neden olacaktır. Bu nedene kesinlikle anatomi ve egzersiz bilimleri hakkında geniş bilgiye sahip deneyimli kişilerle çalışmalısınız kim ne derse desin siz eklem yerlerinizde, kas ağrısı dısında,  bel, sırt ve boynunuzda ağrı hissediyorsanız, hareketi bırakmalı veya başka şekilde yapmalısınız.

 

Pilates, yoga, fitness egzersizleri doğru uygulandığında sonuç verir. İstanbul Göktürk'teki yoga ve pilates derslerine katılın sağlıkla kalın.
Pilates, yoga, fitness egzersizleri doğru uygulandığında sonuç verir.İzmir Alsancak, Urla, Güzelbahçe, Çeşme ve İstanbul Göktürk’teki yoga, pranayama, nefes, enerji ve pilates derslerine katılın sağlıkla kalın.

Aslında yoga ve pilates egzersizleri birbirine benzer. Zaten pilates hareketleri de 7000 yıllık ilim olan yogadan çıkmıştır. Her ne kadar pilatesin de yoganın da birçok çeşidi olsa da, matwork pilateste yani yerde yapılan pilates hareketlerinde hareketler genelde daha hızlı ve tempoludur.

Pilates yapmaya başlamadan önce en az 15 dakika aktif olarak mutlaka ısınmalısınız (jogging, zumba vs gibi ısınma egzersizleri kullanılabilir). Yogada ise güneşi selamlama gibi bir dizi hareketten oluşan asana serileri ile ısınırız. Ayrıca kapalabhati gibi temizlik ve pranayama çalışmaları, vücudu canlandırır, ısıtır.

Yoga ve pilates hareketlerinde kaslarınızı hem güçlendirir hem esnetirsiniz. Fitness egzersizlerinde ise genelde sıkılaşma, güçlenme ve kas şekillendirmesi söz konusudur. Yogada hareketler birbirini tamamlayıcıdır. Örneğin gövde fleksiyonu yaptıysanız (yani öne, aşşağı doğru eğilmek), ondan sonra bunun tam tersi olan gövde ekstansiyonu (arkaya doğru gövdeyi açmak, esnetmek, germek, göğsü, beli ve kolları yukarı geri açmak) da yaparak dengeyi sağlarsınız. Fakat fitnessda genelde kas kitlesini arttırmaya çalışıldığı için profesyonel olarak çalışılmadığında duruş bozuklukları oluşabilir. (yanlış ve fazla dead lift uygulamaları nedeniyle oluşabilecek olan kifoz yani kamburluk gibi)

Bir nefes alın, Göktürk Kemerburgaz'daki Pranayama ve nefes çalışmalarına katılın, vücudunuza canlılık, gençlik, ve fitlik kazandırın.
Bir nefes alın, Göktürk Kemerburgaz’daki Pranayama ve nefes çalışmalarına katılın, vücudunuza canlılık, gençlik, ve fitlik kazandırın.

Kilo vermek için her ne kadar insanlar pilatesi veya kardiyo egzersizlerini tavsiye ediyor olsa da. Kilo vermeyi asıl yemek yeme düzenimiz ve sistemimiz ile sağlarız. Yaptığımız yoga, pilates veya fitness egzersizleri ise, kilo verirken sarkmamamız ve daha sıkı bir vücuda sahip olmamız içindir. Elbette ki yağlarımızı da egzersizler yardımıyla yakarız ama sizce de o yağları oluşturmadan sıkılaşmaya ve şekillendirmeye başlamak daha iyi ve kolay değil mi? :)

 

 

Bunların yanı sıra vücut geliştirme ve ağırlık egzersizlerinde, eklem aralıklarına çok dikkat edilmelidir. Örneğin dead lift yaparken dizleriniz ayak parmak uçlarınızı geçmemeli, gereğinden fazla yük kaldırılmamalı, aksi taktirde diz ekleminde, belde çeşitli rahatsızlıklar olabilir. Yük ve ağırlık oranları da her kişiye göre farklı olarak belirlenmeli, maksimal ağırlık ölçümü yapmalı, kişiye kaldırabileceğinden fazla ağırlıklar kaldırması konusunda motivasyonlarda bulunmamalıyız. (gaz vermemeliyiz) Merak etmeyin düzenli olarak, profesyonel kişilerle egzersizlerinize devam ettiğinizde zaten gelişeceksiniz. Aceleye gerek yok. Vücudunuza zaman tanıyın.

Beslenmenize de en az egzersizlere verdiğiniz önem kadar dikkat etmelisiniz. Aksi taktirde bütün çabalarınız boşa gider, kaş yapayım derken göz çıkarırsınız. L karnitin, proteim tozu, steroid ve buna benzer tüm doğal olmayan ürünlere de karşı olduğumu söylemek durumundayım. Protein, karbonhidrat, vitamin, mineral ve su dengesini sağladığınızda, doğru egzersizleri, doğru dinlenme sürelerini uyguladığınızda ve bunları düzenli uyku saatleri ile birleştirdiğinizde, sağlıklı, fit ve mutlu kalırsınız. (Gece 23.00 ile 03.00 saatleri arasında, zifiri karanlıkta uyuyor olmalısınız. Vücut iyileşme, yenilenme süreçlerinde bazı hormonları bu saatler arasında ve karanlıkta salgılar )

Bu günlük de bu kadar sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyoruz.