Dönüştürücü Şifa: Alternatif Tıp Yöntemleriyle Holistik Terapiler
Derin şifa ve dönüşüm yolculuğuna çıkmaya hazır mısınız? Nora Canan’ın Hayat Dönüşüm İnzivaları ile Koh Samui ve Koh Phangan’ın nefes kesen doğal güzelliklerinde sakinliği keşfedin. Burada, tropikal manzaraların huzurlu güzelliği arasında, mutluluk ve canlılık dolu bir yaşamın kapılarını aralayacaksınız.
Holistik yaklaşımımızla, beden, zihin ve ruhu iyileştirmenin gücüne inanıyoruz. Antik uygulamalardan modern tekniklere kadar, bedensel rahatsızlıkların ve memnuniyetsizliğin kök nedenlerini ele alan bir wellness yaklaşımı sunuyoruz.
Gelin, sunduğumuz holistik terapilere birlikte göz atalım:
• Meditasyon: Rehberli astral meditasyonlar aracılığıyla bilinçaltınıza dalmak. Gizli potansiyelleri açığa çıkarın, sınırlayıcı inançları ortadan kaldırın ve içsel bilgelik kaynağına ulaşın.
• Yoga: Yoga asanaları, pranayama ve meditasyonun yenileyici gücünü deneyimleyin. Bilinçli hareket ve nefes çalışmasıyla gerginliği azaltacak, esnekliği artıracak ve iç huzurunuzu geliştireceksiniz.
• Hipnoz: Belirli ihtiyaçlarınıza göre uyarlanmış hipnoterapi seanslarıyla bilinçaltı zihni keşfedin. Korkuları bırakın, engelleri aşın ve başarı ve mutluluk için zihninizi yeniden programlayın.
• Yaşam Koçluğu: Hayatın zorlukları ve fırsatları arasında kişiselleştirilmiş rehberlik ve destek alın. Tutkularınızı keşfedin, anlamlı hedefler belirleyin ve güçlendirme ve bolluk düşüncesi geliştirin.
• Holistik Terapiler: Akupunktur ve kup terapisi, kiropraktik bakım ve bitkisel tedaviler gibi çeşitli şifa yöntemlerini içeren kapsamlı bir dizi tedavi sunuyoruz.
Nora Canan’ın Hayat İnzivaları’nda, gerçek iyileşmenin beden, zihin ve ruhu içerdiğine inanıyoruz. Misyonumuz, sağlığınızı, mutluluğunuzu ve canlılığınızı geri kazanmanıza yardımcı olmaktır. Acıya, strese ve memnuniyetsizliğe veda edin ve canlılık dolu bir yaşamın, dolu dolu bir yaşamın tadını çıkarın.
Bize Koh Samui veya Koh Phangan’da katılın ve sizi yenilenmiş, ilham verilmiş ve yaşamın tadını çıkarmaya hazır hissettirecek dönüştürücü bir inziva deneyimine katılın. İyileşme yolculuğunuz burada başlıyor.
I assist individuals, including busy business owners and employees, in transforming their vision into success without experiencing exhaustion. We have English, French and Turkish Programs. For more information please whats app me. Now I continue in Turkish
Bireylerin, yoğun çalışan iş insanları ve çalışanların vizyonunu, tükenmişlik hissi yaşamadan başarıya dönüştürmekte yardımcı oluyorum. İngilizce, Fransızca ve Türkçe program seçeneklerimiz mevcuttur
Luminy Life Coaching and Health Center’in ve Wellcoyage’un kurucusu ve eğitmeniyim. Sağlıklı, enerjik ve dengeli bir yaşam tarzına geçiş yapmak isteyen herkesi, Wellcoyage’un eşsiz hizmetleriyle tanışmaya davet ediyorum.
Canlanma ve Yeniden Doğuş Kampı: Zihinsel ve Fiziksel Yeniden Doğuş
Yoğun bir yaşam tarzına sahip olanlar için özel olarak tasarlanan “Revitalization and Renewal Camp,” nefes çalışmaları, yoga, meditasyon ve çok daha fazlasını içeren bir deneyim sunuyor. Bu program, kendinizi yeniden keşfetmenize ve zihinsel-fiziksel sağlığınıza odaklanmanıza olanak tanır. Outdoor ve indoor etkinliklerle dolu bu kamp, unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Kendinizi yeniden keşfedin, Wellcoyage ile hayatınıza taze bir nefes katın!
Dış Mekan Aktiviteleri: Enerjinizi Artırın
Wellcoyage, “Boost Your Energy” programıyla hareketli çalışmalar ve motivasyon dolu etkinlikler sunuyor. Fonksiyonel antrenman, Power Pilates, yaratıcılık oyunları ve daha fazlasıyla dolu bu program, hareketli bir yaşam tarzını hayata geçirmek isteyenlere rehberlik ediyor. Ayrıca, mevsime göre düzenlenen outdoor etkinliklerle doğayla iç içe olma fırsatı sunuyoruz.
İç Mekan ve İşyeri Abonelikleri: Sürekli Destek ve Rehberlik
Wellcoyage, iç mekan ve işyeri abonelikleriyle kişisel ihtiyaçlarınıza yönelik özel programlar
sunuyor. Sağlık tespiti, postür analizi, işyeri egzersiz programları, yoga, meditasyon, pilates ve daha birçok seçenekle sizlere düzenli bir sağlık ve wellness deneyimi sunuyoruz.
Sağlıklı ve dengeli bir yaşam tarzına adım atmak için Wellcoyage sizinle birlikte! Detaylı bilgi ve kayıt için web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın
Ayrıntılı bilgi ve teklifler için lütfen 0531 525 77 47 numaralıwhatzap hattından veya luminylife instagram adresinden iletişime geçin.
Aşık olmak ve onun size aşık olmasını istiyor fakat hayalinizdeki aşkı hayatınıza çekemiyor musunuz?
Var olan ilişkinizde problemler mi yaşıyorsunuz?
İkili ilişkilerde hep aynı sorunları, farklı kişilerle mi yaşıyorsunuz?
İstediğiniz, hayal ettiğiniz kişiler hayatınıza girmiyor mu?
Bunların hepsinin bir nedeni var. Evrenden ya istemeyi bilmiyorsunuz ya da yanlış dileklerle istiyorsunuz. Öncelikle ne istediğiniz konusunda çok net olmalısınız. Sadece hayatımda biri olsun artık diye isteklerde bulunmak çok yanlış kişileri hayatınıza çekebilir ve hayatınızı çekilmez bir hale sokabilir.
Hayalinizdeki kişiyi hayatınıza çekmek için öncelikle kendinizi tanımalı ve ne istediğinizi çok iyi bilmelisiniz. Sahiplenilmek isteyip de hayatınıza psikopat derecesinde kıskanç bir sevgili sokabilirsiniz. Ya da size çok sevmesini dileyip sizin de onu sevmeniz konusunda hiç bir dilekte bulunmamış olabilirsiniz. Eğer onun da size çok sevmesini dilemediyseniz muhtemelen karşılıksız bir ilişki yaşayacak ya da hiç bir zaman o kişiyle olamayacaksınız.
Peki dileğinizi dilediniz o beni çok sevsin ben de onu çok seveyim, yeterli derecede sahiplensin ama beni bunaltmasın ben de onu kıskanayım ama çok arızalık bir durum olmasın şeklinde çok süper olduğunu düşündüğünüz bir dilek dilediniz. Fakat bu aslında çok eksik hem de negatif içeren bir dilek oldu. Beni bunaltmasın dediniz ve kaybettiniz çünkü evren bunu hemen bunaltsın diye algıladı. Bunun nedeni ise bunalma konusundan bahsetmeniz. Ağzınızdan çıkan kelimeler, düşünceleriniz, yaptıklarınız hayatınıza ne düşünüyor iseniz onu çeker. Onun ailesi veya arkadaşları veya hepsi sizden nefret etti ya da tam tersi sizin aileniz ondan nefret etti. Psikopat eski erkek veya kız arkadaşı peşinizi bırakmadı ya da sevgiliniz psikolojik veya fiziksel ağır sağlık sorunları olan bir kişi oldu.
Kısacası, kendinizi iyi tanıdıktan sonra sizinle olacak olan kişi hakkında çok ayrıntılı olarak ve uzun uzun ne istediğinizi düşünmelisiniz.
Ayrıntıların sonu olmaz tabi ama yine de burada ufak bir deneme yapalım. “Hayatıma girecek olan kişi öncelikle zihnen, bedenen ve ruhen sağlıklı olsun. Beni, ve sevdiklerimi çok sevsin, ben de onu ve sevdiklerini çok seveyim. Düzenli spor yapsın. İş hayatında başarılı olsun ve bol kazançlı bir işi olsun. (örneğin burada kazancı iyi olan birini hayatınıza çekebilirsiniz fakat işle o kadar meşgul olabilir ki size zaman ayıramayabilir. Bu nedenle hemen arkasından şöyle bir dilekte de bulunabilirsinizJ) Bana bolca zaman ayırabilsin, tatillere gezilere rahatlıkla birlikte gidebilelim. Yeni yerler keşfedelim, huzurlu, mutlu, eğlenceli ve temiz ortamlarda bulunalım. (İş arkadaşları veya iş ortamından hoşlanmıyor olabilme ihtimaline karşı bununla ilgili bir dilekte de bulunabilirsiniz.) Tabi bu dilekler hep pozitif ve bütünün hayrına olmalı. İyi dileklerin gerçek olma ihtimali çok daha yüksek. Zaten kötü dilekler ve niyetler her zaman sahiplerine döner.
Şimdi de hobilerinden bahsedelim dream lover ımızın. Benim de çok sevdiğim spor ve sanat alanları ile ilgilensin hatta profesyonel olarak uğraşsın, entellektüel olsun ama normal derecede. Bu konularda disiplinli olsun ama yine normallik çerçevesinde. Bunları benimle paylaşmak yapmak istesin vs. Beni mutlu etmek için elinden geleni yapsın ve ben de ona karşı aynı şekilde davranabileyim. Aramızda hep bir denge olsun. Aşk hayatı hep ateşli kalırken birbirimize karşı olan saygımız, değer yargılarımız, ortak zevk ve paylaşımlarımız artarak çoğalsın ve böyle devam etsin. (Çocuk istiyor iseniz bunu da belirtin. Sonuçta karşıdakinin de istemesi gerekli.) Bir kişi sinirliyken diğeri alttan alabilsin ve neticede her zaman farklı düşüncelerden kaynaklanan ayrılıklar mantık ve aşk çerçevesinde tatlıya bağlansın.
Hayalinizdeki sevgilinin geçmiş yaşamı da çok önemli bir konu. Geçmişten gelen sorunlar, takıntılar, eski ilişkiler ve onlardan kalan borçlar veya sorumluluklar da çok önemli. Tabi sevgiliniz olgun, kendini bilen, özverili, dürüst, sadık, size değer veren, çevresine de sizin değerli olduğunuzu belirten, kendini bilen biri ise böyle sorunlarınız olmaz.
Tüm bunlardan bahsederken çok önemli bir konuyu da atlamamalıyız. Ya hayatınıza tüm bu özelliklere sahip cüce ve tıknaz biri çıkarsa ne yaparsınız? Bu durumda evrene siparişi yeniden gözden geçirmeniz gerekecek. O zaman şimdi size şöyle boylu poslu yanınıza yaraşır, sizin çok beğeneceğiniz ve ilginizin sürekli onda kalabileceği bir dış görünüşte sevgili dileyelim. Tabi böyle dış görünüşteki kişinin sizin de dış görünüşünüzü beğenmesini ve size hayran olmasını da dilemeyi ihmal etmeyelim.
Her şey tamam diye düşünürken birden aklıma sevgilinizin Cape Town da yaşıyor olma ihtimali geldi. Bu durumda her zaman yanınızda olabilecek ve bir arada mükemmel bir uyum ile ilerleyebilecek bir sevgiliniz olsun madem olmuşken.
Ben aklıma gelenleri sıraladım siz de bu dileklere eklemeler yaparak hayalinizdeki mükemmel sevgili veya eş profilini düşünün, profili bir kağıda geçirin, hayalinizin aşkını yaratın ve “Hayallerinin aşkını hayatına çek” meditasyonuna katılın. Hep birlikte çok güçlü bir enerji ile önce yoga ve enerji çalışması sonra hayalimizdeki sevgiliyi gerçek yapalım.
Sınırlı sayıda katılım olacağı için önceden yerinizi ayırtın.
Önümüzdeki günler boyunca eski kutsal metinlerden Patanjalinin Yoga sutralarını, sutra sutra açıklayacak ve bunları hayatımıza nasıl geçiririz biraz bunlardan bahsedeceğim.
Bu arada bizi tüm arayan ve dönüşümlerinden bahseden henüz yüz yüze tanışmadığımız fakat makaleler ve online programlar ile bizleri yanlız bırakmayan tüm Luminy takipçilerine teşekkür ediyoruz. Eğer siz de bunları okuyor ve beğeniyorsanız Luminy Life instagram hesabımızdan bize yazıp veya 0531 525 77 47 numaralı telefondan devamının gelmesini isteyebilirsiniz. Yazılanların geri dönüşleri ve kişilerin hayatında yapılan değişimleri dinlemek ve duymak bize büyük mutluluk veriyor ve bir sonraki makaleler için motivsyon oluyor.
Şimdi 4 bölümden oluşan Patanjalinin yoga sutralarından Samadhi Pada yani bütünsel aydınlanma ve içgörü bölümünün ilk sutrası Atha-yog-anushanasam ile başlıyoruz.
1. Bölüm Samadhi Pada:
1) Atha-yog-anushanasam
(Yoga Şimdi açıklanıyor) Yoga bir disiplindir.
Yoga 7000 yıllık, bilimsel kanıtlar ile insan üzerindeki olumlu etkileri kanıtlanmış, fakat bilimden önce bile var olmuş bir ilimdir. Yoga Zihnin kontrol altına alması (dizginlenmesi), beden zihin ve ruhun birleştirilmesi ve aynı yolda aynı hızda (uyumlu bir şekilde) ilerlemesidir.
Yoga aynı zamanda anda kalabilmektir. Günümüzde bir çok insan gelecekte rahat ve huzurlu olabilmek ve kalabilmek için bu gün acı çekmesi, çok çalışması, sosyal hayatını ve sevdiklerini hiçe sayarak günlerini gelecek kaygısı ile feda etmesi gerektiğini düşünür.
Oysa bedenimize, zihnimize ve ruhumuz için uygulamamız gereken en önemli disiplinlerden biri yogadır. Bunun nedeni yoganın zihnin isteklerine değil sadece vücudumuzun ihtiyaçlarına kulak verme yetimizi geliştirmesidir. Bu da ancak anda kalabilmekle olur.
Peki anda kalabilmek ile neyi kastediyoruz? Anda kalabilmek daha fazla para kazanabilmek için sevdiklerimiz görmemizi engellenmemiz, sevdiğimiz işi yapmamız, kendimize zaman ayırmamız, anne, baba, çocuk veya herhangi birinin hayatını kendi hayatımıza dayatılmış gibi yaşamamamız gerekliliği gibi faktörleri beraberinde getirir.
Bir çok insan annesi, babası istiyor diye belli işlere yönelmiş ya da çocuklarına rahat bir hayat verebilmek, onların standartlarını korumak adına yanlış kararlar verebiliyor, sevmedikleri işlerde çalışabiliyor hatta mutsuz oldukları ilişkilere katlanıyor.
Fakat tüm bu acılar biz cesaretimizi toplamadığımız ve hayattaki isteklerimizi cesaretle göğüslemediğimiz ve belli kararları almadığımız sürece katlanarak daha beter bir hal alarak devam edecek.
Unutmayın hayatta şu anda bazı sıkıntılar çekiyorsanız ve bu sıkıntılar giderek şiddetleniyorsa öğrenmeniz gereken şeyi öğrenmemiş, almanız gereken dersleri almamışsınızdır. Şöyle dönüp bir arkanıza bakın ve yaşadıklarınızı düşünün. Tüm bunlar neden başınız geliyor?
Başınıza gelen tüm bu şeyler size bir şeyler öğretmeye çalışıyor. Başınıza gelen şeyleri sevgiyle kabul edin ve neyi değiştirirseniz tüm bunlar bir son bulur bunu iyice düşünün. Yaşamınızda olmaması gereken kişiler mi var? Sevmediğiniz bir meslekte, bir işte mi çalışıyorsunuz? Başkalarının size dayattığı hayatı mı yaşıyorsunuz? Tüm bunlara bir dur deme vakti geldi. Hayatınızın dizginlerini elinize alın ve bir şeyleri değiltirmeye başlayın. Hayatınızın ne çabuk dönüşmeye başladığını ve geriye kalan her şeyi evrenin aynı bir çorap söküğü gibi kolayca çözeceğini göreceksiniz.
Şimdi o cesareti toplayıp yapmanız gerekenleri ayrıntısıyla düşünün ve bunu an zararsız şekilde nasıl yola sokarsınız bunu bulun. Elbette kriz anlarında dönüşümler sancısız olmaz, biraz sıkıntı yaşasanız da bu ileride yaşayacağınız mutlu ve huzurlu hayatınız için büyük bir başlangıç.
Kısacası yoga ile anda olabilme, kalabilme disiplinini öğreniriz.
Hedefimiz kurumsal şirket yöneticilerine ve çalışanlarına, daha az maliyetle, daha üretken olmaları için hizmet sağlıklı yaşam vermektir.
Bu kapsamda 2 önemli konuyu baz aldık.
Sağlıklı çalışanlar, kronik olarak hasta ve rahatsız çalışanlara göre daha üretici, yaratıcı ve işlerine daha konsantredir.
Hastalık, rahatsızlık ve sakatlanmalardan, onlar gerçekleşmeden wellness programları ile sakınmak mümkündür ve bu maliyet acısından şirketler açısından daha az masraflıdır, çalışanlar açısından da daha sağlıklıdır.
Bunları gerçekleştirmek için, kurumsal şirketlere wellness stratejileri ve programları belirlemekteyiz.
2018 yılı içinde başta İzmir olmak üzere, tüm Türkiye ve daha sonra da dünyada, bu alanda çalışmalar yaparak , çalıştığımız kurumsal şirketlerin gelişimi, karlılığı ve motivasyonu için onlara wellness hizmetini kendi bünyelerine uyarlayarak onların ilerleyişini, işleyen ilişkiler kurarak takip etme dileğindeyiz.
Türkiye’deki şirketlerde spor ve wellness kültürünün hala tam olarak yerleşmediğini, yanlış veya eksik kullanıldığını görüyoruz.
Bunun bir nedeni de, şirketlerin çalışan sigortaları ile çalışanlarını her ne kadar destekliyor olsalar da, hastalık veya sakatlık durumlarının sağlık sigortası gibi önlemlerle, oluştuktan sonra değil, oluşmadan önce engellenmesi gerekliliğidir.
Şirketlere özel sunduğumuz wellness, sağlık ve spor programları sayesinde, çalışanların ve yöneticilerin wellness kültürünü benimsemesi ve bu kültürü bir yaşam tarzı haline getirmeleri ve hayatlarının içine almaları için hizmetler sunmaktayız.
Bu sistem şirketlerin sağlık harcamalarını düşürürken, aynı zamanda da çalışanların üretkenliğini arttırmaktadır. Medikal sigorta poliçe primlerinin düşmesi, çalışanların işyeri devamsızlıklarının azalması, iş yerine geç kalmaların ortadan kalkması, stresin azaltılması, duygu ve öfke kontrolünün sağlanması, sağlıksız çalışanların işyerine gelerek diğer çalışanların motivasyonunu düşürmesinin ve onları hasta etmesinin engellenmesi, çalışanların şirket imkanlarını yetersiz bulması sonucu sürekli değişmesinin engellenmesi, şirket çalışanlarının tazminat taleplerinin wellness programları sayesinde azaltılması ve buna benzer faydalar ile şirket sağlık harcamaları büyük oranda azalmaktadır.
Biz muhteşem bir haftasonu geçirdik ve yeni haftaya arınmış ve dinlenmiş olarak başlıyoruz. Ya siz? Umarız sizin haftasonunuz da güzel geçmiştir.
11, 12, 13 Ekim 2019 haftasonu Dalyan, Ortaca, Muğla’da bir
yoga kampı gerçekleştirdik. Nehir kıyısında sürekli karetta karettaları görme imkanımız olan şirin bungalov otelimizde konaklarken. Dalyan Bungalow otel sahibi Melih bey bize her konuda yardımcı oldu.
Sabah 8.00 da uyanıp pranayama çalışmaları ile güne başladık.
Pranayama nefes ile evrendeki yaşama enerjisini vücudumuza alıp yayma çalışmasıdır. Pranayama çalışması ardından, ayakta nefes hareketleri ile devam ettik. Güneşi selamlama serisi ile iyice ısındıktan sonra asanalarımızı tamamlayıp derin gevşemeye geçtik. Kamp süresince sabah ve akşam günde 2 kere yoga yaptık.
Vücudumuza, ruhumuza ve zihnimize çok iyi gelen bu
çalışmanın ardından otelimizin bize özel olarak hazırladığı serpme kahvaltıyı afiyetle yedik.
Akşam yemekleri de muhteşemdi. Otel sahibimizin elleriyle hazırladığı tüm mezelerden tatma imkanımız oldu. Yoga dersleri sonrasında bize yeşil çay ikram ettiler.
Ertesi gün sadece grubumuza özel tekne turu ile iztuzu plajını ziyaret ettik. Ekim ayı olmasına rağmen hava çok güzeldi. Tüm kamp misafirleri güneşin ve denizin tadını çıkardı. Kumsaldaki karetta karettaların ayak izlerini takip ettik. Yumurtlama alanlarını inceledik. Şirin yengeçlerin kumlarda gezinmesini izledik.
İztuzu plajından sonra termal bir tesiste çamur banyolarına gittik. Burada vücudumuz için şifalı çamurları tüm vücudumuza sürdük ve kurumalarını bekledik. Sıcacık termal sularda tüm haftanın yorgunluğunu üzerimizden attık.
Dönüşte akşam yogamız ve akşam yemeğimizi yedikten sonra şehir merkezinde gezintiye çıktık ve Dalyan’dan küçük hatıralar aldık.
Ertesi gün yine tekne ile nehrin diğer kıyısına geçip Kaunos Antik kentini ziyater ettik.
Eskiden burası bir liman kentiymiş fakar denizin alüvyonlarla dolmasıyla bu özelliğini zamanla yitirmiş. Bazilika, hamam ve agoraları dolaşıp 300 yıllık mozaikleri inceledik. Antik kent aynı zamanda UNESCO geçidi dünya listesinde yer alıyor. Antik kentin etrafı da Kral mezarlarıyla çevrili idi. Bu muhteşem tarihi gezi sonunda yine otelimize döndük ve akşam yogamızı yaptık.
Kamp sonunda izmire dönerken yol üzerinde yuvarlak çayda biraz daha doğanın tadını çıkararak içeceklerimizi yudumladık ve o meşhur salıncaklarda sallandık.
Bir sonraki kampımızda sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız. Sağlık ve huzurla kalın.
Şehir içinde yoga, pilates ve fitness derslerimize katılmak isterseniz Instagram ve telefon ile bize ulaşabilirsiniz
Herkese merhabalar, İstanbul’da baharın gelmesiyle outdoor ve doğa egzersiz programları ile sağlıklı bir şekilde kilo vermek ve vücut şekillendirmek çok daha eğlenceli bir hal aldı.
Bahar aylarında gerçekleşecek olan Dragon Boat festivali için kurumsal şirketler ve çalışanları yarış hazırlıklarına başladı bile.
Fonksiyonel vücut egzersizleri ve nefes çalışmaları içeren antrenmanlar sayesinde, yarışmacılar hem nabız ve kardiyovasküler sistemlerini düzenleyerek, dayanıklıklık, kuvvet ve çevikliklerini geliştirirken,
aynı zamanda da hep birlikte, takım çalışması ile motivasyonlarını ve verimliliklerini arttırıyor.
Şimdi dilerseniz biraz kürek antrenmanlarını bilimsel anatomik olarak inceleyelim.
Eklem rahatsızlıkları ya da duruş bozuklukları yok ise kürek egzersizleri ve çalışmaları bacaklara ve eklemlere aşırı stress yaratmadan kardiyovasküler çalışmayı sağlar.
Şayet bel ağrılarınız, omurgadaki disklere kaymalar veya sorunlar var ise kürek egzersizlerine engel teşkil edebilir.
Kürek antrenmanlarının diğer kardiyo egzersizlerinden daha farklı ve biraz daha zor olmasının nedeni yapılan kürek egzersizinin stresi tüm vücuda yayarak geniş çaplı bir yorgunluk yaratarak nefes limitlerini zorlamasıdır. Bu nedenle antrenmanın yanı sıra, nabzı düzenlemek, geliştirmek adına, kondisyonun daha uzun sureli devamlılığının sağlanması için nefes egzersizleri de yapılmalıdır.
Kürek egzersizleri düzenli yapıldığında yağ oranlarını büyük ölçüde düşürerek, dayanıklılık ve kuvvet kazandırır.
Kol Kasları:
Kürek antrenmanları sırasında kollarınız tüm vücudunuzu geriye çekme ve geri bırakma sırasında bir direnç yaratır. Biceps, triceps ve deltoitler çekiş ve bırakışlarda birlikte çalışır. Bunun yanı sıra bilek kaslarınız, fleksörleriniz ise tüm gücünü siz ipi veya küreği tutarken sizi itmek için kullanılır.
Orta Bölge Kasları:
Kürek antrenmanına başladığınızda sırt kaslarınız kendinizi incitmemeniz veya düşmemeniz için vücudunuzu düzgün postürde ve sağlam tutar. Erector spina, lumbar bölgesi ve alt omurga kasları vücudunuzun dik durmasını sağlar.
Bacak kasları: Kürek antrenmanları sırasında itiş ve serbest bırakışlarda bacak kasları da devreye girer. Kasılır ve esnerler.
Şimdi kürek antrenmanını anatomik olarak inceleyelim. Hangi kas grupları neler yapıyor bakalım. Kırmızı ve sarı kas grubunun gösterildiği görsellerde kırmızı olan kaslar kasılıyor, kısalıyor ve sıkılaşıyor, sarı olan bölgeler ise uzuyor ve esniyor.
Catch (Yakalayış):
Bacaklar sıkıştırılmış, incik kasları dik durumda, deltoid kaslarınız kolları kaldırmak için çalışır vaziyette, parmaklarınızın fleksör kasları ve baş parmağınız barı tutmanızı sağlar. Sırt kasları gevşemiş ve rahatlamış, karın kasları ise göğsü öne itebilmek için esnemiş vaziyettedir. Özet olarak çalışan kaslar, Erector Spinae (omurga), Gastrochnemius (arka alt baldır) ve Soleus (arka alt baldırın aşağısı), Hamstring (arka üst bacak) kasları.
Drive (Sürüş):
Sürüşün1. Aşaması:
Sürüşün 2. Aşaması:
Başlangıcı bacağın güçlü ve ana kasları ve tüm omuz kasları birlikte çalışır. Bicepsler sürüş aşamasında barı abdominal kaslara doğru çekiş işini yaparken, sırt kasları vücudu geriye iterken çalışarak, glute (kalça kasları) ve hamstring kaslarının uzamasını sağlar. Sürüş aşamasındaki kol çekişi bittiğinde hemen hemen tüm üst vücut kasları devreye girmiş olur.
Sürüş aşamasında çalışan kaslar: Erector Spinae, Rhomboids, Quadriceps, Gastrochnemius and Soleus, and Hamstrings
3.Finish (Bitiş):
Bitiş aşamasında abdominal kaslar vücudu stabilize eder ve glutler (kalça kasları) ve quadricepsler daralır, kısalır. Bicepsler ve sırt kasları gövdeyi bitiş pozisyonunda tutmak ve üst kolları içten döndürmek için kısalır, kasılır.
Bitiş aşamasında çalışan kaslar: Erector Spinae, Bilek Extensorleri ve Flexorleri, Triceps, Biceps, Deltoidler, Pectoralis Major, Rectus Abdominus, Internal and External Obliques, Quadriceps ve Hamstringler.
Recovery (Toparlanma):
Triceps, kolları vücudun önüne ve ileri itmeye çalışır. Abdominal kaslar gövdeyi ileri iter. Hamstring ve calve (kalf) kasları yakalayış için öne kayış sağlar.
Luminy Yaşam Koçluğu ve Sağlık Merkezi ile Business Wellness Coaching şirketler grubu artık büyük şehirlerin dışında kalan yerlerde de sağlık, spor ve wellness hizmeti sunmaya başladı. Tekirdağ, Çerkezköy, Bursa, Balıkesir, Denizli, Manisa, Adana, Antalya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Ağva, Şile ve Türkiye’nin her yerinde profesyonel fitness, wellness ve sağlık ekibimiz sağlıklı insanlar ve sağlıklı çevre için çalışıyor.
Sizler de kurumsal şirketinizde hareketsizlikten, motivasyone eksikliğinden ve rahatsızlıklardan sıkıldıysanız, şirket zindeliğini ve üretkenliğini arttırmak, çalışanlarınızın şirketinize bağlılığını arttırmak istiyorsanız, Business Wellness Coaching Programları ile iş standartlarınızı yükseltirken, prestijli bir imaja sahip olun.
Şirketinizde, işyerinizde, dernek veya ofisinizde spor aleti olsa da olmasa da her yerde her
koşulda yapabileceğiniz zindelik ve nefes egzersizleri, fitness, pilates, yoga ve fonksiyonel antrenman programları ile hem fazla kilolarınızdan kurtulun, hem vücudunuzu şekillendirin, hem de zinde ve motive kalın.
Eğer wellness ve fitness için yeterki alanınız var ise, Technogym profesyonel master trainerlarımız ile sizlere spor salonu ve efektif çalışma alanları oluşturabilir, bunları mimarlarımız ile 3 boyutlu şekilde sizlere sunabiliriz.
Bunların yanı sıra, nefes ve enerji çalışmalarımız, meditasyon ve farkındalık hareketlerimiz ile toplantılardan veya sunumlardan önce heyecanınızı yatıstırabilir, konsantrasyonunuzu ve odaklanmanızı güçlendirebilir, zihinsel olarak sunum ve toplantılara, görüşmelere rahatça hazırlanabilirsiniz. Nefes ve enerji çalışmaları, kriz ve stres yönetimi, problem çözümü, insan ilişkilerinin ve duyguların daha da iyileştirilmesi için çok etkili yöntemlerdir.
Ofis ve çalışma alanlarınızı duruş bozukluklarını gidermeye yönelik sandalyeler, masalar ve ofis ekipmanları ile dekore edebiliriz.
Ayrıntılı bilgi için sitemizi ziyaret edin ve bizi arayın. Sizlerle tanışmak, şirket kültürünüzü tanımak ve sizlere en uygun sağlıklı yaşam programını sunmak için sabızrsızlanıyoruz.
Havanın çok güzel olduğu bu günlerde, bu muhteşem havayı ve doğayı değerlendirmek için,İzmir Alsancak ve Göktürk Luminy Life derslerimizi, Canan Yıldırım ile Fuar Kültür Park, İzmir Kent Ormanı, Belgrad ormanları ve doğada yapıyoruz. Aralık ayına girdiğimiz şu günlerde havanın durumunun normal şartların üzerinde olması ile, doğanın bize sunduğu bu muhteşem güzellikler içinde, yoga, pilates, nefes ve pranayama dersleri yapma şansımız oluyor.
Bunun yanı sıra, Luminy Life stüdyomuzda da derslerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Yoga, pilates, reformer (aletli pilates), personal training, xbody (akım ile yapılan egzersizler) ve daha bir çok eğitim ve derse katılmak için hemen iletişim bölümündeki telefon numaramızdan bize ulaşın.
Doğada, temiz havada spor ve egzersiz yapmak, içeride yapılan egzersizlere göre daha faydalıdır. Bu nedenle hava şartları uygun
olduğunda biz genelde derslerimizi dışarıda yapma taraftarıyız. Hava şartları uygun olmadığında ise spor yapacağınız alanın iyice havalandırılmış olmasına dikkat edin.
Meditasyon ve yoga için genellikle dış etkenlerden uzak daha sakin yerler tercih etmeliyiz. Göktürk, Güzelbahçe, Urla gibi çevre koşulları, sağlık ve spor etkinlikleri için çok uygun olan bu doğa harikası yerler, yaşama enerjisi yani prana toplamak için harika bir ortam. Bildiğiniz gibi gürültülü yerlede yaşama enerjimiz düşer. Bunun nedeni insanın özünün sessizlik olması ve sessiz kalındığında daha da yaşama enerjisi ile dolacağınızdır. (Günün belli zamanlarında ufak sessizlik ve meditasyon molaları vererek zihninizi biraz dinlendirebilir, yeni güne daha konsantre, dinç ve yaratıcı başlayabilirsiniz.)
Yaşama enerjimiz düştüğünde bunu geri toplamanın yolları ise şunlardır. Yoga gibi vücuda iyi gelen, vücudu gereksiz yere yormayan egzersizler yaptığınızda, kendinizi daha iyi hissesersiniz. Bunun nedeni yoganın yaşama enerjisi vermesidir. Vücudu yoran egzersizler yaptığınızda ise acıkırsınız ve
bu da yaşama enerjinizin azaldığını gösterir. Yoga kilo kontrolü, esneklik ve kuvvet için de iyi bir yoldur.
Yaşama enerjisi yani prana kaynaklarından bir diğeri de yemek yemektir. Yediğimiz gıdalara dikkat etmeli, onları, satvic yani saf ve temiz gıdalar arasından seçmeliyiz. Sindirimi zor, zor hazmedilen, vücuda ihtiyacı olan gıdayı vermeyen, yine onu gereksiz yere yoran besinlerden uzak durmalıyız. Bu konuda ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Güneş ve ay, doğa ve tabiat, ılık ve temiz su, vücudu yıkamak, düzenli ve kaliteli uyku da diğer prana kaynaklarıdır. Akşam 23.00 ile gece 03.00 arası zifiri karanlıkta uyuyor olmalısınız çünkü bu saatler arasında vücudumuz çeşitli hormonları sadece karanlıkta salgılar, onarım ve şifa işlerini gerçekleştirir ve bizi ertesi güne hazırlar. Genelde
hastalıkların sabaha karşı nüksetmesinin nedeni de yine budur. Çünkü gece vücut tüm enerjisini kendini onarmak için kullanır ve yeterince dinlenemez ve enerji toplayamazsak vücut sabaha karşı savunmasız kalabilir.
Bunların yanı sıra, iyi düşünceler de yaşama enerjimizi yükseltir. Çok mutlu anlarınızda açlık hissetmediğinizi farketmişsinizdir. Şunu da söylemeden düşünceler bölümünü geçmeyelim. Bu günkü düşüncelerimiz, söylediklerimiz ve yaptıklarımız geleceğimizi yaratır. Bu nedenle ne düşündüğümüze, ne söylediğimize ve ne yaptığımıza çok dikkat edelim. İyi düşünceler, iyi sözler ve iyi eylemler, iyi bir gelecek sağlarken, bunların tersi ise negatif sonuçlar doğurur.
Yoga derslerimizde de yoga felsefesinden, neyi niçin yaptığımızdan ve yapmadığımızdan her zaman bahseder ve değerli ailemizi bu konularda bilgilendiririz. Böylece üyelerimiz, bilinçli farkındalık ile derslere devam eder ve bu da onların motivasyonunu arttırırken, aynı zamanda da devamlılığı ve sürekliliği sağlar.
Sonuç olarak yaşamınızı sağlıklı olarak devam ettirebilmek için mutlaka bir spor, sağlık ve egzersiz alanı ile tanışmış olmalısınız.
Nefes, yoga, pilates, fitness, reformer, outdoor aktiviteleri, bunlardan hangisi ile başlarsanız başlayın, veya hangisiyle devam ederseniz edin, kendinizi en iyi ve en mutlu hissettiğiniz alanı bulun ve onunla ilerlemeye ve gelişmeye devam edin. Bu, hem şu anki dinçliğiniz ve sağlığınız için önemli olup, hem de gelecekte yaşlılığınızı daha rahat geçirmek ve her zaman en az 10 yaş daha genç kalmanızı sağlayacak.
Kendiniz ve çevreniz için bir iyilik yapın, onları Luminy ve The Power Lab ailesi ile tanıştırın, yeni yıla sağlıklı, dinç ve mutlu girin. En güzel yeni yıl hediyesi sağlıktır. Randevu almak için hemen bizi arayın. 0537 684 94 99
Bugün hangi egzersiz tipinin kendimize ve hedeflerimize daha uygun olacağı konusunda konuşacağız. Kardiyo egzersizleri mi? Yoga mı? Pilates mi? Vücut geliştirme mi? Bu egzersiz tipleri çoğalabilir. Kendimize en uygun egzersiz tipini seçmek için öncelikle vücut tipimizi, kendimizi iyi tanımalıyız.
Apollon’a adanmış Delf mabedinde yazılı olan, büyük bilge Pythagoras’ın sözünde de belirttiği gibi; “kendini bil”. Evet herhangi bir spor dalına yönelmeden önce mutlaka kendimizi çok iyi tanımalı, limitlerimizi, güçlü ve geliştirilmesi gereken yanlarımızı bilmeliyiz. Vücut tipinize, postür analizinize, kalp ve damar sistemi, solunum sistemi ve tüm vücut sistemlerinize göre vücut, anatomi ve egzersiz bilimi ve sistemleri hakkında yeterli bilgiye sahip değilseniz bu kararı profesyonel bir eğitmene ve bir doktora danışarak alabilirsiniz.
Kilo vermek ve vücut şekillendirmek; beslenme, egzersiz ile yağ yakmak; sıkılaşmak ve su dengesini sağlamak ile
ilgilidir. Yağ yakmaya ise belli bir nabız değerini aştıktan sonra başlarız. Buna öncelikle yağ yakmaya başladığınız minimum nabızı bulmakla başlayabilirsiniz. Minimum yağ yakım nabzınızı ise şu şekilde bulabilirsiniz:
220-yaşınız-dinlenik nabzınız= minimum yağ yakımı için atması gereken kalp atım sayısı yani nabız. (dinlenik nabız: sabah uyandığınızda yatağınızda otururken kalbinizin 1 dakikada kaç kere attığı ) Dinlenik nabzınızı eczanelerde veya elinizde varsa nabız ölçen aletlerle de yapabilirsiniz. Yani yağ yakabilmeniz için bulduğunuz bu sonucun üzerine çıkmalısınız. Örneğin 40 yaşında ve dinleni nabzı 70 olan bir kişinin minimum yağ yakım seviyesi; 220-40-70= 110 dur. Yani yağ yakmak için nabzın 110 un üzerine çıkması gerekir.
Yoganın kilo vermeye ve vücut şekillendirmeye pilates kadar etkili olmadığı söylense de, burada genelde atlanan konu şu ki her ne kadar yoga yaparken nabzımız pilatesteki kadar yükselmese de, pilates sonrasında yogada hiç olmadığı kadar acıkırsınız. Bunun nedeni ise nabzın, kalp atışların ve kardiovasküler hareketlerin artmasıyla vücudunuzda şekerin düşmesi ve açlık hissinin çoğalmasıdır. Acıkmamızın bir diğer nedeni de yaşam enerjimizin düşmesidir. Yaşam enerjimizi besinlerden, düzenli uykudan, doğadan, güneş
ve aydan, iyi düşüncelerden, toprak ve sudan, vücuda iyi gelen egzersizlerden alırız.
Yoga ve pranayama çalışmaları boyunca aynı zamanda enerjisel olarak da vücudumuzu beslediğimiz için düzenli yoga yapmanın sonucunda ileriki günlerde daha az açlık hissettiğimizi farkederiz. Zaten vücudu aşırı yorup, aşırı yemek yemek bedenimizi tahrip eder, boş yere yorar ve dolayısıyla yaşlandırır. Yanlış yapılan her egzersiz vücuda zarar verir. Her gün düzenli olarak yoga yapar, öğün sayılarımızı azaltır ve öğün aralarında çiğneme yapacak besinler tüketmezsek, sağlıklı bir şekilde kilo verebiliriz.
Bunu biraz daha ayrıntılı olarak açıklayalım. Bize hep günde 3 ana öğün ve aralarda da birşeyler yememiz gerektiği söylenir. Oysa ki yeterli miktarda karbonhidrat, protein, vitamin, mineral ve su alırsak ve bu dengeyi sağlarsak günde 1 öğün bile yeterlidir. Günümüzde tarım ilaçları vb besin değerlerini düşürücü şeyleri göz önüne aldığımızda, siz öğün sayılarınızı 2 ye düşürerek başlayabilirsiniz. Tabi bu öğünlerde tüm gün ihtiyacınız olan besinleri aldığınızı var sayıyorum.
Bir diğer konu ise çiğneme. Siz çiğneme yaptığınızda, çeşitli salgılar salgılanır ve sindirim sisteminiz çalışmaya başlar bu da sizi
acıktırır. Yedikçe yiyesiniz gelir. Sakız bile çiğniyor olsanız bu sizi acıktıracaktır. Öğünleri sık olanlar şimdi olur mu öyle şey diyor olabilirler. Benim hocam 5 öğün ye dedi ve süper oldum. Fakat siz kendi bedeninizi kendiniz tanımalısınız ve hiç kimsenin söylediği şeyi kendiniz de deneyimlemeden inanmamalısınız. O halde bunu da kendiniz deneyin ve görün. (Tabi burda şeker, kalp, tansiyon, tiroit vb rahatsızlıklarınızın olmadığını ve yoga gibi nabzı çok yükseltmeyecek olan egzersizler yapıldığını varsayıyorum. Herhangi bir rahatsızlığınız varsa bir diyetisyene veya doktora danışın.) Yanlızca sabah 08.00-11.00 arasında ve akşam 16.00 19.00 saatleri arasında yemekleri yavaş yavaş yiyeceğiniz 2 öğün belirleyin ve bu öğün saatleri arasında kuruyemiş dahi olsa çiğneme yapmanıza neden olacak hiç bir şey yemeyin. Çorba ve yoğurt dilediğiniz kadar tüketebilirsiniz. Kahve, alkol ve sigaradan bu dönemde uzak kalmakta fayda var çünkü bunlar rajasik gunalar yani vücut dengesini bozucu şeyler.
Fitness konusuna gelecek olursak, profesyonel olmayan ellerde yaptığınız, özellikle ağırlık, vücut geliştirme çalışmaları başta olmak üzere, crossfit, calisthenics, tabata egzersizleri, hiit antrenmanları, benzeri egzersizler, yaşam boyu size çok büyük güçlükler çektirecek, fıtık, diz, bel, boyun ve eklem rahatsızlıkları, solunum yollarında bozulmalar, kas ağrıları ve rahatsızlıkları gibi uzayıp giden rahatsızlıklara neden olacaktır. Bu nedene kesinlikle anatomi ve egzersiz bilimleri hakkında geniş bilgiye sahip deneyimli kişilerle çalışmalısınız kim ne derse desin siz eklem yerlerinizde, kas ağrısı dısında, bel, sırt ve boynunuzda ağrı hissediyorsanız, hareketi bırakmalı veya başka şekilde yapmalısınız.
Aslında yoga ve pilates egzersizleri birbirine benzer. Zaten pilates hareketleri de 7000 yıllık ilim olan yogadan çıkmıştır. Her ne kadar pilatesin de yoganın da birçok çeşidi olsa da, matwork pilateste yani yerde yapılan pilates hareketlerinde hareketler genelde daha hızlı ve tempoludur.
Pilates yapmaya başlamadan önce en az 15 dakika aktif olarak mutlaka ısınmalısınız (jogging, zumba vs gibi ısınma egzersizleri kullanılabilir). Yogada ise güneşi selamlama gibi bir dizi hareketten oluşan asana serileri ile ısınırız. Ayrıca kapalabhati gibi temizlik ve pranayama çalışmaları, vücudu canlandırır, ısıtır.
Yoga ve pilates hareketlerinde kaslarınızı hem güçlendirir hem esnetirsiniz. Fitness egzersizlerinde ise genelde sıkılaşma, güçlenme ve kas şekillendirmesi söz konusudur. Yogada hareketler birbirini tamamlayıcıdır. Örneğin gövde fleksiyonu yaptıysanız (yani öne, aşşağı doğru eğilmek), ondan sonra bunun tam tersi olan gövde ekstansiyonu (arkaya doğru gövdeyi açmak, esnetmek, germek, göğsü, beli ve kolları yukarı geri açmak) da yaparak dengeyi sağlarsınız. Fakat fitnessda genelde kas kitlesini arttırmaya çalışıldığı için profesyonel olarak çalışılmadığında duruş bozuklukları oluşabilir. (yanlış ve fazla dead lift uygulamaları nedeniyle oluşabilecek olan kifoz yani kamburluk gibi)
Kilo vermek için her ne kadar insanlar pilatesi veya kardiyo egzersizlerini tavsiye ediyor olsa da. Kilo vermeyi asıl yemek yeme düzenimiz ve sistemimiz ile sağlarız. Yaptığımız yoga, pilates veya fitness egzersizleri ise, kilo verirken sarkmamamız ve daha sıkı bir vücuda sahip olmamız içindir. Elbette ki yağlarımızı da egzersizler yardımıyla yakarız ama sizce de o yağları oluşturmadan sıkılaşmaya ve şekillendirmeye başlamak daha iyi ve kolay değil mi?
Bunların yanı sıra vücut geliştirme ve ağırlık egzersizlerinde, eklem aralıklarına çok dikkat edilmelidir. Örneğin dead lift yaparken dizleriniz ayak parmak uçlarınızı geçmemeli, gereğinden fazla yük kaldırılmamalı, aksi taktirde diz ekleminde, belde çeşitli rahatsızlıklar olabilir. Yük ve ağırlık oranları da her kişiye göre farklı olarak belirlenmeli, maksimal ağırlık ölçümü yapmalı, kişiye kaldırabileceğinden fazla ağırlıklar kaldırması konusunda motivasyonlarda bulunmamalıyız. (gaz vermemeliyiz) Merak etmeyin düzenli olarak, profesyonel kişilerle egzersizlerinize devam ettiğinizde zaten gelişeceksiniz. Aceleye gerek yok. Vücudunuza zaman tanıyın.
Beslenmenize de en az egzersizlere verdiğiniz önem kadar dikkat etmelisiniz. Aksi taktirde bütün çabalarınız boşa gider, kaş yapayım derken göz çıkarırsınız. L karnitin, proteim tozu, steroid ve buna benzer tüm doğal olmayan ürünlere de karşı olduğumu söylemek durumundayım. Protein, karbonhidrat, vitamin, mineral ve su dengesini sağladığınızda, doğru egzersizleri, doğru dinlenme sürelerini uyguladığınızda ve bunları düzenli uyku saatleri ile birleştirdiğinizde, sağlıklı, fit ve mutlu kalırsınız. (Gece 23.00 ile 03.00 saatleri arasında, zifiri karanlıkta uyuyor olmalısınız. Vücut iyileşme, yenilenme süreçlerinde bazı hormonları bu saatler arasında ve karanlıkta salgılar )
Bu günlük de bu kadar sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyoruz.