Kurucumuz yaşam ve Spor Koçu Canan Yıldırım İzmir Güzelbahçe’de yoga, fitness, pilates, nefes çalışmalarına devam etmektedir.
Hello! Merhaba! Ben Canan Yıldırım,
I assist individuals, including busy business owners and employees, in transforming their vision into success without experiencing exhaustion. We have English, French and Turkish Programs. For more information please whats app me. Now I continue in Turkish
Bireylerin, yoğun çalışan iş insanları ve çalışanların vizyonunu, tükenmişlik hissi yaşamadan başarıya dönüştürmekte yardımcı oluyorum. İngilizce, Fransızca ve Türkçe program seçeneklerimiz mevcuttur
Luminy Life Coaching and Health Center’in ve Wellcoyage’un kurucusu ve eğitmeniyim. Sağlıklı, enerjik ve dengeli bir yaşam tarzına geçiş yapmak isteyen herkesi, Wellcoyage’un eşsiz hizmetleriyle tanışmaya davet ediyorum.
Canlanma ve Yeniden Doğuş Kampı: Zihinsel ve Fiziksel Yeniden Doğuş
Yoğun bir yaşam tarzına sahip olanlar için özel olarak tasarlanan “Revitalization and Renewal Camp,” nefes çalışmaları, yoga, meditasyon ve çok daha fazlasını içeren bir deneyim sunuyor. Bu program, kendinizi yeniden keşfetmenize ve zihinsel-fiziksel sağlığınıza odaklanmanıza olanak tanır. Outdoor ve indoor etkinliklerle dolu bu kamp, unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Kendinizi yeniden keşfedin, Wellcoyage ile hayatınıza taze bir nefes katın!
Dış Mekan Aktiviteleri: Enerjinizi Artırın
Türkiye’de kurumsal şirket çalışanları ve gruplar için spor, yoga, fitness, pilates, nefes ve meditasyon kamp programları ve tatilleri düzenliyoruz.
Wellcoyage, “Boost Your Energy” programıyla hareketli çalışmalar ve motivasyon dolu etkinlikler sunuyor. Fonksiyonel antrenman, Power Pilates, yaratıcılık oyunları ve daha fazlasıyla dolu bu program, hareketli bir yaşam tarzını hayata geçirmek isteyenlere rehberlik ediyor. Ayrıca, mevsime göre düzenlenen outdoor etkinliklerle doğayla iç içe olma fırsatı sunuyoruz.
İç Mekan ve İşyeri Abonelikleri: Sürekli Destek ve Rehberlik
Wellcoyage, iç mekan ve işyeri abonelikleriyle kişisel ihtiyaçlarınıza yönelik özel programlar
Dilerseniz sanat ve sporu bir araya getirerek bir tatil plano yapabilirsiniz. İzmir, Çeşme’deki yoga ve sanat tatilimizden bir kare.
sunuyor. Sağlık tespiti, postür analizi, işyeri egzersiz programları, yoga, meditasyon, pilates ve daha birçok seçenekle sizlere düzenli bir sağlık ve wellness deneyimi sunuyoruz.
Sağlıklı ve dengeli bir yaşam tarzına adım atmak için Wellcoyage sizinle birlikte! Detaylı bilgi ve kayıt için web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın
Ayrıntılı bilgi ve teklifler için lütfen 0531 525 77 47 numaralıwhatzap hattından veya luminylife instagram adresinden iletişime geçin.
Its amazing to travel and bring your passion with you wherever you go. As a travel, yoga, sports and freedom addict person, wherever I go I m searching for place where I can continue my sportive, active and meditative life. Because of that I m offering you an amazing yoga trip to Turkey.
Best part of joining my yoga retreats in Türkiye is that, even if you have never done yoga you can join these yoga retreats or holiday. On the other hand another best thing is that you can join them in every season. Summer, winter, spring and autumn. You can tell your friends and family and arrange your own little yoga holiday. In winter time you can join my healing and renewing classes, have your breakfast and then enjoy in thermal waters, if you want you can even ski or snowboard. Or rest next to the fireplace until next work shop or lesson. Some days you can explore ancient ruins or historical places. Other times if you want you can discover historical and street bazaars.
Best part of my retreats is that, it renews and heals you. According to your physical condition I arrange lesson and work shops. I make posture analysis and help you to discover your body and make you understand how you can have healthy and happy life both physically and mentally.
Yoga retreats in Turkey will make you feel more connected to your inner self while embracing the breathtaking beauty of this diverse and culturally rich country. Turkey is a land where East meets West, and it offers an extraordinary blend of tradition and modernity that can enhance your yoga experience in unique ways.
Yoga healing in Turkey with Canan Yıldırım
One of the most remarkable aspects of yoga retreats in Turkey is the opportunity to practice some of the most beautiful natural landscapes. Imagine starting your day with sun salutations on a serene beach, the sound of the waves providing a soothing backdrop to your practice. Alternatively, you can opt for sessions nestled in the tranquil forests or atop picturesque mountains. The country’s geographical diversity ensures you’ll find the perfect setting to harmonize your mind, body, and spirit.
Turkey’s rich cultural heritage adds an extra layer of depth to your yoga journey. In
Explore the antient history with yoga retrets in Turkey
addition to your daily practice, you can explore ancient ruins, visit historical landmarks, and immerse yourself in the traditions and flavors of this fascinating land. Whether you’re wandering through the alife and various bazaars of Istanbul or İzmir, exploring the ancient city of Ephesus, or savoring the unique tastes of Turkish cuisine, you’ll find that the culture of Turkey can be a profound source of inspiration for your yoga practice.
Apart from physical yoga postures, these retreats emphasize meditation and mindfulness, which can help you achieve a sense of inner peace and balance. Turkey’s serene landscapes provide the perfect backdrop for meditation sessions, allowing you to reconnect with your inner self and find a sense of tranquility.
Let your passion for yoga and adventure guide you to this extraordinary experience in the heart of Turkey. Namaste.
You can send me message for all your questions through instagram @Luminylife and send whatsapp message from this number:
Huzurun ve dengenin peşinden koştuğumuz eşsiz bir yolculuğa, içsel dönüşüme ve bedenin dinginliğine adım atmaya hazır mısınız? Ben Canan Yıldırım, yaşam ve spor koçu olarak sizlere, bu eşsiz deneyimi yaşatmak için buradayım. @luminylife Instagram adresimden beni takip ederek, hayatınızda önemli bir dönüm noktasına şahit olabilir ve bir sonraki kampımıza katılarak bu büyülü serüvenin bir parçası olabilirsiniz.
Ayvalık Yoga Kampı, denizin ve doğanın kucaklayıcı enerjisiyle çevrili, ruhu dinlendiren ve bedeni canlandıran bir deneyim sunuyor. Sabahları denizin kıyısında, yoga matlarını sererek güne meditasyon ve pranayama ile başlıyor, gün boyu süren yoga seansları ile bedeni ve zihni tazeliyor, deniz ve güneşin tadını çıkarıyoruz. Akşam gün batımında ise, yoga matlarını deniz kenarına sererek içsel dengeyi yakalıyoruz.
Ayrıca şehir içi eğitimlerimiz ile, yoga, pranayama, hamak yogası, spinning, pilates ve fonksiyonel antrenman gibi çeşitli aktivitelerle bedenimizi güçlendirmeye, kilo kontrolü ve duruş düzeltme gibi konularda da rehberlik sağlamaya devam ediyoruz. Sizleri, hayatınızı değiştirecek bu özel deneyimi yaşamaya ve kendinizi keşfetmeye davet ediyoruz.
Bir sonraki kampımızda, daha fazla içsel huzur, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve değerli dostluklarla dolu unutulmaz anlar yaşamak için sabırsızlanıyoruz. @luminylife adresinden beni takip ederek, güncel bilgilerden haberdar olabilir ve katılım için iletişime geçebilirsiniz.
Haydi, bir sonraki kampımızda birlikte yoga yaparak, bedenimize ve ruhumuza dokunalım, yaşamımıza pozitif bir değişim getirelim. Sizleri bekliyoruz!
Sevgi ve Yoga ile dolu günler dilerim, Canan Yıldırım Yaşam ve Spor Koçu Telefon numaramıza iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Karadağ Sutomore’da Yoga ve meditasyon ile arın. Canan Yıldırım dersleri Güzelbahçe İzmir’de devam ediyor.
Ben yaşam ve spor koçu Canan Yıldırım. Bugün sizleri unutulmaz bir deneyim vaat eden bir tatil rotasına davet etmek istiyorum. Karadağ’ın gizli cenneti Sutomore, sadece doğal güzellikleriyle değil aynı zamanda yoga, meditasyon, spor ve kiteboard ile iç içe bir tatil fırsatı sunuyor. Ayrıca, İzmir Güzelbahçe Kahramandere’deki derslerime katılabilir, yoga inzivalarına ve kiteboard deneyimine ortak olabilirsiniz. Hazırsanız, gelin bu benzersiz deneyimi yakından tanıyalım.
Karadağ’ın Doğal Büyüsü
Sutomore, Karadağ’ın Adriyatik sahilinde gizlenmiş bir mücevher gibidir. Berrak turkuaz suları, altın kumlu plajları ve yemyeşil doğasıyla sizi büyüleyecek. Hem deniz hem de dağ manzaraları sunan bu şirin kasaba, kendinizi yeniden keşfetmek ve ruhunuzu dinlendirmek için ideal bir ortam sunuyor.
Karadağ sahillerinde Kiteboard yapmak harika
Kiteboard Tutkunlarına Özel Plajlar
Eğer kiteboard tutkunuysanız, Sutomore’deki harika rüzgar koşulları ve geniş sahil şeridi ile bu tutkunuzu doyasıya yaşayabilirsiniz. Sutomore, deneyimli kiteboardcular için de yeni başlayanlar için de ideal bir destinasyon sunuyor. Rüzgarın tınısını hissederek denizin üstünde dans etmek, tatilinizi unutulmaz kılacak.
Vizesiz Seyahatin Keyfi
Tatil planları yaparken en büyük engellerden biri olan vize işlemleri, Karadağ Sutomore gezinizde bir endişe olmayacak. Karadağ, Türk vatandaşlarına vize gereksinimi duymadan ziyaret edilebilen bir ülke. Bu da planlarınızı kolayca yapmanız ve rahatça seyahat etmeniz anlamına geliyor.
Uygun Fiyatlı Yenilenme Tatili
Sutomore, lüks tatil destinasyonlarına göre daha uygun fiyatlar sunan bir yerdir. Hem konaklama hem de yeme-içme açısından cüzdan dostu seçenekler bulabilirsiniz. Bu da sizlere bütçenizi aşmadan tatilin tadını çıkarma fırsatı sunar.
Karadağ doğal güzellikleri İle sağlıklı yaşam için harika. Siz de Güzelbahçedeki derslerime ve yoga seyahatlerime katılabilirsiniz
Yoga, Meditasyon ve Sporla İçsel Uyum
Eğer içsel huzurunuzu ve dengeyi arıyorsanız, Sutomore sizin için biçilmiş kaftan. Benim rehberliğimde yoga ve meditasyon derslerine katılarak zihninizi dinlendirebilir, bedeninizi esnekliğe kavuşturabilirsiniz. Aynı zamanda spor aktiviteleriyle doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Kiteboard Deneyimi ve Yoga İnzivaları
Sizleri bu eşsiz deneyime davet etmekten mutluluk duyarım. Sutomore’deki yoga inzivaları, grup dersleri ve özel seanslar ile hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendinizi geliştirme fırsatı bulacaksınız. Aynı zamanda İzmir Güzelbahçe Kahramandere’deki derslerime katılarak da içsel yolculuğunuza devam edebilirsiniz ve rüzgarın dansını hissetmek için kiteboard deneyimi yaşayabilirsiniz.
Nasıl Katılabilirsiniz?
Eğer bu unutulmaz deneyimi yaşamak, İzmir’deki derslerime katılmak ve kiteboard heyecanını tatmak isterseniz, benimle iletişime geçebilirsiniz. Daha fazla bilgi ve rezervasyon için Instagram’da yer alan @Luminylife sayfamı ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca beni YouTube sayfamdan da takip edebilirsiniz.
Dengeli, esnek ve güçlü bir vücut ile yaşamını dönüştür. İzmir Güzelbahçe’deki derslerime ve yoga seyahatlerime siz de katılın. Herşeye yeniden başlayın.
Unutmayın, hayatınızı dengede tutmak ve kendinize zaman ayırmak için her zaman doğru zaman vardır. Sutomore’deki tatil deneyimi, İzmir’deki dersler ve rüzgarla dans etmek, ruhunuzu beslemek ve yeniden enerji kazanmak için mükemmel bir fırsattır.
Haydi, doğanın kollarına bırakalım kendimizi, rüzgarla dans edelim ve içsel yolculuğumuza başlayalım!
Canan Yıldırım Youtube kanalımda pranayama, nefes, yoga ve pilates egzersizleri ve dahası sizleri bekliyor. Haydi sen de bana katıl! Değişimi şimdi başlat.
Herkese merhaba
2023 yılının bu ilk günlerinde ben de yeni kararlar aldım. Bugüne kadar olan bilgi birikimimi artık sizlerle youtube kanalımda da paylaşmaya başladım. Burada evde kısa sürede yapabileceğiniz mini yoga, nefes, fitness, pilates, meditasyon çalışmalarını bulacaksınız. 2023 yılında değişmek, dönüşmek ve hayatını değiştirmek isteyenler evet sizler, bu yazıyla tesadüfen karşılaşmadınız.
İzmir, Güzelbahçe, Kahramandere’de yoga, pranayama, meditasyon, pilates, fitness ve kilo kontrolü dersleri için hemen iletişime geç! Sen değişi hayatın dönüşsün. Dilerseniz kişiye ve mini gruplara yönelik butik yoga detox kampları organize edebilirsiniz.
Değişim ve dönüşüm önce içinizde başlar. İçinizde değişime dair bir istek ışığı var ise hemen harekete geçin. Ben harekete geçtim ve sizlerle birlikte ben de değişmek ve dönüşmek istiyorum bu nedenle İzmir, Güzelbahçe’de özel ve butik grup yoga, nefes ve pilates derslerimin yanı sıra youtube kanalımda mini egzersiz videoları paylaşmaya başladım. Denize nazır bu harika ortamda sizler de hayatınıza bir es verip kendinize zaman ayırmak isterseniz, konuyla ilgili iletişim bilgilerini makalemin sonunda belirttim.
Şimdi youtube kanalımdan biraz bahsedeyim. Bu kanal daha çok başlangıç seviyesinde olan, daha önce hiç yoga, pilates veya fitness yapmamış veya amatör olarak yapan kişilerin hayatına yoga ve sağlıklı egzersizleri katmak için yapıldı. Bunun nedeni ise herkesin buna ihtiyacı olması ve bir şekilde bir yerden başlamak gerektiği.
Sen de hayatını dönüştürmeye ve değişime hazır mısın? Canlı dersler için ise Güzelbahçe Kahramandere’de butik yoga, pilates, fitness dersleri ve personal training ile yeni yılda değiş, hayatın dönüşsün.
Egzersizleri kısa sürelerle başlatmamın nedeni ileride alışkanlık haline getirmeyi sağlamak. Zaten bir kere alışkanlık haline getirdiğinizde, tadını aldığınızda, bunu bir yaşam tarzı haline getirip, her gün yapmak isteyeceksiniz.
Motivasyonu yüksek olanlar! 2023 de bir şeyleri değiştirmek gerçekten istiyor musunuz? O halde bunu kendinizi geliştirmek ve hayatınıza yeni bir disiplin getirerek başlayın! Motivasyonu düşük olanlar evet sizler harekete geçmenin vakti artık geldi. Sırt, bel, boyun ağrılarınız veya hastalıklar başladığında veya kilo almaya başladığınızda zorlanarak mı bunlara başlamak istiyorsunuz?Hayatınızaki yükleri sırtınızda artık taşımanıza gerek yok. Değişmeye şimdi başlayın ki hayatınız da dönüşmeye başlasın.
En iyisi başımıza bu durumlar gelmeden ufak ufak sağlıklı yaşam için sporu ve vücudumuza iyi gelen egzersizleri şimdiden hayatımıza sokmak.
Video çekme işlerine ben de yeni başlıyorum. Zamanla ben de kendimi geliştirip, ilerleyip daha iyi videolar çekme hedefindeyim. Şimdilik evde ve Güzelbahçe’de yeni açtığım stüdyomda çekimleri yapıyorum. Videoları izledikten sonra hangi konularda videolar istersiniz, duygu ve düşünceleriniz ile ilgili yorum yaparsanız, bir sonraki videolarımda bu konulara değinmeye çalışacağım.
Youtube kanalım @cananyildirim. Dilerseniz beni instagramdan da takip edebilirsiniz. Instagram adresim ise luminylife. İzmir, Güzelahçe’de yoga, fitness ve pilates bire bir özel veya butik mini gruplarla derslerim devam ediyor. Bilgi almak için instagram hesabından veya whatzap dan iletişime geçebilirsiniz. Youtube linklerini aşağıya bırakıyorum.
Kutsal metinlerden Patanjali’nin yoga sutraları ve bunların yaşama uyarlanması ile ilgili Yoga felsefesi sohbetleri, yoga, nefes, kilo konrolü, personal training derslerine katılmak için hemen randevu alın. Alsancak, İzmir.
Herkes umarım muhteşem bir haftasonu geçirmiştir. Geçirmemiş olanlar için ise bağlardan özgürleşmek, esaretten, bağımlılıklardan, acıdan ve egodan kurtulmak adına bir makale hazırladım ve bu makale Patanjalinin 16. Yoga Sutrası olan: “Tatparam prusha khyateh guna-vaitrishnyam”
İle ilgili. Bu sutranın türkçesi aşağıdadır.
Bağlardan özgürleşmenin-bağlanmamanın en yüksek durumunda, tüm arzular gerçek Öz’le birleşmeden dolayı kaybolur.
Şimdi bu sutrayı yaşamla harmanlayarak inceleyelim.
Kişi atmanın bilgisiyle doğanın herhangi bir tezahürünü arzulamayı bıraktığı zaman bu en yüksek bağlanmamadır.
Yani arzu olmazsa özle birleşirsin. Bir şeyi çok istersek özgürleşemeyiz. Özgürleşememek kurtuluş yolunda, aydınlanma yolunda ilerlememizi engelleyen etkenlerden biridir. Çok istemek özgürleşmeyi yok eder. Çok istemeyi bırakmalı ve bu sayede asla hiçbir şeye bağımlılık derecesinde bağlanmamalıyız
Daha önce de dediğimiz gibi bağlanmamak kayıtsızlık değildir. Aksine bağlanma, bağımlılıklar, esaret, keder ve üzüntüyü beraberinde getirir. Bu nedenle pek çok insan yoga felsefesini, bencil ve gayri insani bularak reddediyor. Fakat aslında bu böyle değildir, hatta bunun tam tersidir. İnsan sevgisi bir çok insana göre onların bildiği en yüksek duygudur. O bizi bencillikten kurtarır, bu sevgiyle birlikte paylaşmayı, değer vermeyi, önemsemeyi belki de disiplini bile öğrenebiliriz. Fakat aynı zamanda sahiplenici ve özeldir. Sahiplenmek kıskançlığı beraberinde getirir. Kıskançlık, sahiplenmek egosal duygulardır. Kıskançlık kötü sözü, şiddeti ve esareti beraberinde getirir. Eğer bir kişiyi gerçekten özünü seviyorsak onu kıskanmayız. İçimiz her zaman rahat ve nötrdür. Kıskançlık beraberinde hem kendimiz hem karşı taraf acısından acıyı da getirir.
Çünkü kıskançlık karşılaştırmadır. Kendini veya başkasını kıyaslarsın. Yahut kişiyi ilk tanıştığında tanıdığın zamanla kıyaslarsın.O kişi daha güzel, daha kaslı, daha zeki, daha zengin… Kendini veya başkasını karşılaştırmayı kıyaslamayı bırakırsan kıskançlık kaybolur. Gerçek aslında tektir ve nettir. En başta gördüğün kişidir ama sen bunu o an göz ardı ettin ve egona yenik düştün.
Bir taşı kıskanabilir misin? Ya da bir ağacı? Ateşi veya suyu kıskanabilir misin? Su her yerden geçebiliyor sen geçemiyorsun. Bulunduğu kabın şeklini alıyor. Hatta buhar olup uçabiliyor, çiğ olup yaprakların üzerine düşüyor ve hiçbir zaman kaybolmuyor. Suyu kıskanman gerçekten çok acı verici olabilirdi. Kendini sadece insanlarla kıyaslıyorsun çünkü bu öğretildi. Onun sevgilisi daha güzel, onun arabası daha hızlı, onun çocuğu daha zeki, başarılı veya yetenekli gibi.
Fakat kendini diğer insanlarla da kıyaslaman çok saçma çünkü diğer insanlar da doğadaki ağaç gibi, su ve ateş gibi eşsiz. Sen de diğer insanlardan farklı, eşsiz ve orjinalsin. Bunları egon şişsin diye söylemiyorum sadece tanrı her zaman orjinal yaratır. Hiç bir şey bir diğerinin aynısı değildir olamaz. Aynı görünse bile tıpa tıp aynı bile olsa aynı değildir.
Eski bir Sufi hikâyesi vardır: (Alıntı)
Bir adam çok acı çekiyormuş ve her gün Tanrı’ya dua edip, “Neden ben? Başka herkes çok mutlu görünüyor, ben neden böyle acı çekiyorum?” diyormuş. Bir gün büyük bir umutsuzlukla Tanrı’ya dua etmiş: “Bana başka herhangi birinin acısını verebilirsin, onu kabul etmeye hazırım ama benim acımı al. Artık dayanamıyorum.”
O gece güzel bir rüya görmüş―güzel ve çok açıklayıcı. O gece rüyasında Tanrı’nın gökyüzünde görünüp herkese, “Bütün acılarınızı tapınağa getirin,” dediğini görmüş. Herkes kendi acısından bıkmış durumdaymış―aslında herkes hayatının bir döneminde, “Herhangi birinin acısını kabul etmeye hazırım ama benimki al; benimki çok fazla, dayanılmaz,” diyormuş.
Böylece herkes kendi acılarını torbalara doldurmuş, tapınağa gitmiş ve herkes çok mutlu görünüyormuş; artık dualarının kabul olduğunu düşünüyorlarmış. Bizim adam da tapınağa koşmuş.
Tanrı, “Torbalarınızı duvar kenarına koyun,” demiş. Bütün torbalar duvar kenarına konmuş ve Tanrı, “Şimdi seçebilirsiniz,” demiş. “Herkes istediği torbayı alabilir.”
Ve en şaşırtıcı şey şuymuş: bu her zaman dua eden adam, başka herkesten önce kendi torbasını seçebilmek için yanına koşmuş! Ama çok şaşırmış çünkü herkes kendi torbasına koşuyor ve tekrar onu seçmekten mutlu görünüyormuş. Ne oluyormuş? İlk defa olarak herkes başkalarının sefaletlerini, başkalarının acılarını görüyormuş―onların torbaları da büyükmüş, hatta daha da büyükmüş!
Ve ikinci sorun şuydu ki, insan kendi acılarına alışıyordu. Şimdi başka birininkini seçmek―torbada ne tür acılar olduğunu kim bilebilirdi? Uğraşmak niye? En azından kendi acılarını tanırsın, onlara alışmışsındır, katlanılabilirler. Yıllarca onlara katlanmışsındır―niye bilinmeyeni seçesin?
Herkes evine mutlu bir şekilde dönmüş. Hiçbir şey değişmemiş, aynı acıları geri götürüyorlarmış ama herkes kendi torbasını alabildiği için mutluymuş ve gülümsüyormuş.
Ertesi sabah Tanrı’ya dua etmiş ve, “Dua için teşekkür ederim,” demiş. “Bir daha asla böyle bir şey istemeyeceğim. Sen bana her ne verdiysen iyidir, benim için iyi olmalı ki bana verdin.”
Kıskançlık yüzünden sürekli acı çekersin, acı çeker ve acı çektirirsin. Sahte davranmaya ve yalan söylemeye, yoldan çıkmaya, şeytani planlar kurmaya başlarsın. Kendin değil bir kopya gibi davranırsın. Kıskançlıkla yaşanan sevgi cehennem gibidir.
Atman sevgisi öyle değildir. Yoga felsefesiyle ilgilenmeyen ve bilmeyen insanlar, diğer insanları sadece onları güzel oldukları, zeki oldukları, komik veya zengin oldukları için severler. Atman sevgisine göre ise sadece gerçekte ne iseler o oldukları için sevilir
Bu kavram ilk başta biraz karmaşık görünebilir. İnsanları gerçekte, özünde ne iseler o oldukları için sevmek, belirsiz ve göreceli bir kavramdır. İnsanların gerçekte özleri Atmandır ve içimizdeki Atmanı sevmek onu her yerde, her koşulda sevmektir.
Her yerde Atmanı sevmek, doğanın herhangi bir tezahürü önüne geçip, doğanın ve onu içindeki gerçekliğe girmektir. Böyle bir sevgiyi sınırlı zihnimizle şu anla anlamamıza imkan yoktur. Çünkü bu sevgi çok engindir. Yinede anlatmak gerekirse söyle açıklayabiliriz, şimdi dünyada en çok sevdiğimiz kişiyi düşünelim. Çok sevdiğimiz bu kişiye karşı duyduğumuz sevginin sonsuzlaşarak ve derinleştiğini ve geliştiğini hayal edelim. Yani çok sevdiğimiz birinin sevgisinden çok daha büyük ve huzur dolu olan hali.
Bunu bir örnekle açıklayalım. Şimdi çok aşık olduğumuz birini düşünelim. Sonra bu kişiye neden aşık olduğumuzu, nelerini sevdiğimizi düşünelim. Hangi özellikleri bizi etkiledi? Fiziksel görünüşü mü? Zekası mı? Maddi durumu mu? İş başarısı veya iş hayatı mı? Aile hayatı mı? Bize davranışları mı?
Şimdi bu soruların cevaplarını uzun uzun düşünelim. Aşık olmamıza neden olan ne? Bir bir gelen cevapların hepsi yani bu kişinin eşsiz ve kimseye benzemez olduğu düşüncesinin nedeni bizim cehaletimizdir. Aynı evreni olduğu gibi göremiyor olmamız gibi. Onu olduğu gibi görebiliyor olsaydık ufuk ile yerin birleştiği gibi bir göz yanılgısına düşmezdik. Ya da yerdeki ipi karanlıkta yılan sanmazdık. Şu anki algılarımız dünyayı algılamaya bil yetmez iken karşıdaki insanı tanıdığımızı ve aşık olduğumuzu düşünmek büyük bir yanılgı olabilir.
İnsanlar ve evren hakkında algılama konusunda gerçekten büyük bir cehalet içindeyiz. Eğer bunu duyduğunuzda sinirleniyor ve cehalet mi? Ben cahil miyim gibi düşüncelere takılıyorsanız, aydınlanma yolunda uzun bir mesafe kat etmeniz gerekecek. Çünkü gerçeklik algınız dış tezahürlerle sevdiğiniz kişinin karakteri, ve kişisel nitelikleriyle ayrıca kendi ego duygumuzun da buna tepki verme tarzıyla engellenmiş, bulutlanmış ve bulanıklaştırılmıştır.
Fakat üzülmeyin bu zayıf algı parlaması geçerli bir ruhsal deneyimdir. Zihnimizi arıtmaya ve bizi bekleyen gerçek, çok daha büyük olan asıl sevgiye uygun hale gelmeye teşvik eder.
Tüm bunlar kulağa üzücü gibi gelse de tüm gerçek sandığınız aşklar eninde sonunda size büyük üzüntüler yaşatır. Bunun nedeni hayatın dualiteden ibaret olmasıdır. Yeterince mutlu olduğunuzda mutsuz anlarınız da gelecektir. Hiçbir zaman hiç kimse sürekli aşırı mutlu veya aşırı mutsuz bir yaşam süremez.
Şu an hissettiğimiz aşk veya insan sevgisi gelip geçici ve huzursuzluk yaratıcıdır. Oysa yoga felsefesindeki Atman sevgisi böyle değildir. Kesinlikle istek, arzu ve egodan yoksundur. Güvenli, ebedi ve sakindir.
Bunun nedeni ise seven ve sevilenin bir olmasıdır.
Kıyaslamayı bırakırsan kıskançlık yok olur. Acımasızlık, sahtelik, kötülük yok olur. Kendini tanı, büyü, farkına var. Brahmanın (mutlak olan) seni yaratımına saygı duy. O zaman bu hayatta cehennemi değil cenneti yaşayabilirsin. Cennetin kapıları her zaman senin için sonsuza kadar açık fakat sen güzellikleri görmeye başlayınca bunu farkedeceksin. Bu tabirlerin hepsi metaforiktir. (Cennet veya cehennem kavramlarını yaşamdaki mutlu veya mutsuz zamanlarınızı geçirdiğiniz zaman ve mekanlar olarak düşünülebilir.)
Şimdi tüm bunları bir başka kutsal metin olan Bhagavad Gita’dan bir alıntı ile tamamlayalım:
İzmir, Alsancak’ta Canan Yıldırım ile yeni başlayanlara ve her seviyeden yoga dersi almak isteyenlere yönelik dersler başlıyor. Bilgi ve rezervasyon için 0531 525 77 47.
Bizler günün en az 8 saati (ki genelde 10 saat iş yerinde oluyoruz) iş yerlerinde başkaları için günümüzün büyük bölümünü harcıyoruz. Kimi kendi işini yapıyor, kimi özel şirkette veya evde çalışıyor, kimi okula gidiyor kısacası nevrozlu hayatımızı daha az nevrozlu kılmak için sistem bizi bir şekilde meşgul ediyor. Tabi işini çok seven insanlar da olabilir. Onların yaşam amaçlarına ve bütünün hayrına olacak, yararlı bir iş yaptıklarını ve doğumdan ölüme kadar geçen süre zarfındaki büyük bir bölümü bu şekilde faydalı bir birey olarak geçirdiğini veya egolarını tatmin ettiklerini farz edelim!
Peki ya diğer çoğunluk? Neden sabahta akşama kadar çalışıp, sevdikleriyle vakit geçirmek, sağlığı ve kişisel gelişimi için bir şeyler yapmak, tropik tatillere çıkmak ve bunun gibi şeyler yapmak varken gününün büyük kısmını işte geçiriyor? Bunun nedeni ise insanların büyük çoğunluğunun hayatta ne yaptığını, ne yapmak istediğini, yaşam amacını bilmemesi. Bunun için yaşam koçları, psikologlar vb birçok yardımcı kişi ve kurumlar bulunmakta. Fakat sizler kendinizi ve seçimlerinizi en iyi bilecek olan kişilersiniz. Yaşam kontrolünüzü kendi elinize almanın vakti geldi. Eğer kaybolmuş ne ne yapacağını bilmeyen bir ruhsanız, kendinizi uzun süreler meşgul edecek olan bir meşgale bulmaz iseniz büyük bir kargaşa, depresyon, amaçsızlık ve boşluk içinde olacağınızdır. Tırnak içinde söylemek gerekirse bu “suç oranlarını ve intiharları da arttıracaktır”
Peki ya o halde ne yapmalı? Emeklilikte rahat etmek, hastalandığında sigortalı bir işin verdiği güvenceyle istemediğin ve vaktinin %90 ını neye hizmet ettiğini bilmediğin işlerde çalışmak, çocuklarının geleceği, ailesinin bekası için veya en iyi ihtimalle 365 günlük iş senesinde sadece 2 hafta tatile çıkmak için sabahtan akşama kadar bir esir gibi sevmediğin işlerde çalışmak tek seçenek mi? ( Tabi işe girdiğiniz ilk sen tatil hakkınız bile yok. Ne acı. )
Bunların hepsine bir dur diyebilirsiniz. Öncelikle zihnen, ruhen ve bedenen sağlıklı ve
Yoga, meditasyon, nefes ve pranayama derslerimiz İzmir, Alsancak’ta başlıyor. Kişi ve gruplara özel kamplar oluşturmak için iletişime geçin.
iyi hale gelmelisiniz. İş yaşantısının travmasını üzerinizden atın. Zihin, ruh ve bedeni bunların hiçbirini yormadan, sakatlamadan iyileştiren en güzel yaşam programı yogadır. İşinizi bir anda bırakıp hemen böyle bir hayata başlamak size korkutucu geliyor ise, iş çıkışlarında veya işe gitmeden alacağınız dersler ile buna başlayabilirsiniz. Eğer iş dışında dışarıda hiç vaktiniz yok ise hafta sonu veya ne zaman uygunsanız, profesyonel, yoga felsefesi ve ilminden anlayan işinin ehli birilerini internetten takip edip onların videolarını ufak ufak kendinizi zorlamadan yapabilirsiniz. Buna da vaktim yok diyorsanız sizin biraz daha acı çekmeniz biraz daha dibi görmeniz, artık yeter demeniz gerekiyor demek ki. Henüz o aşamaya geçememişsiniz.
Tek bir şey yaparak hem zihninizi, hem ruhunuzu hem de bedeninizi temizleyip daha sağlıklı hale getirebilirsiniz. Yogayı seçmemizin en önemli nedeni ise genç, yaşlı, sağlıklı, veya rahatsız herkesin bir şekilde yoga yapabileceğidir. Yoganın bir çok çeşidi vardır. Google’da veya çeşitli kitaplarda bir sürü bilgi kirliliği yanlış uygulamalar vardır. En iyisi işinin ehli birinden bu felsefeyi uzun uzun en az 18 ila 40 günlük kamplar ile en iyi şekilde öğrenip kendiniz uygulamanızdır. Bu kampları bazı yoga okulları, hafta sonları, 6 aylık periyodlar ve bunun gibi zaman dilimlerine de yayarak, çalışan insanların da eğitmenlik eğitimleri alması için bölebiliyor. İyice araştırıp size en yakın gelen okulu seçin. Tabi daha önce bu yoga okuluna gitmiş insanlardan da fikirler almayı unutmayın. Müşteri memnuniyeti çok önemli. ☺
Canan Yıldırım ile İzmir, Alsancak’ta kilo kontrolü, zayıflama, incelme, duruş bozukluklarına, sırt, bel, boyun ve eklem ağrılarına yönelik antrenmanlar ve dersler için hemen arayın.
Konumuza dönecek olursak kendinizi eğitirseniz, hem her zaman yoga yapabilir hem de kendi vücudunuzu daha iyi tanıyacağınız için size en iyi gelecek olan hareketleri veya çalışmaları seçebilecek olmanızdır.
Bizim de uygulamakta olduğumuz Raja yoga sistemi öncelikle Pranayama yani yaşama enerjisini yayma egzersizleriyle başlar. Bu egzersizler düz bir zeminde omurga yere dik olacak şekilde yapılan nefes çalışmalarıdır.
Pranayama çalışmalarında omurganın dik ve rahat olması yaşama enerjisinin akması açısından çok önemlidir. Bunun nedeni yatarak meditasyon yaparsanız uyuyakalabileceğiniz, ayakta kalırsanız ise yorulup zihninizi susturamaz hale gelme olasılığıdır. Bu nefes çalışmaları sırasında, zihninizde sadece tek bir nesne, veya nefesinizin burnunuzdan içeri giren görüntüsü olsun ve diğer tüm düşünceleri kovun. Tabi bu ilk başta biraz zor olacaktır ama merak etmeyin zamanla alışacak ve daha iyi hissetmeye başlayacaksınız.
Pranayama çalışmaları sonrasında sırt üstü yatarak bu enerjinin yayılmasını sağlarız. Burda da yine tek bir objeye veya nefesinize odaklanın hayatlinizde canlandırın. Daha sonra ayakta nefes egzersizleri, surya namaskara (güneşi selamlama), asanalar ve nihayetinde tekrar 15 20 dk lık düz zeminde sırt üstü yatarak yapacağınız derin gevşeme ile günlük yoga egzersizimizi tamamlayalım. Yogaya bir yerden başlamak isterseniz telefon ile randevu alarak, Alsancak Kıbrıs Şehitlerinde bulunan merkezimizi ziyaret edebilir, dersler hakkında bilgi alabilirsiniz.
Tekrar huzursuz ve uzun çalışma saatlerine sahip olanların iş yaşantısına dönecek olursak, evet ilk olarak yoga ile bedenen, zihnen ve ruhen daha sağlıklı ve temiz hale geldik.
İkinci olarak ne yapacağız? Sağlıklı olan zihnimizle kararlar vermek çok daha sağlıklı olacaktır. Elbette ki yaşamımızı sürdürmemiz için para denen şeye ihtiyaç duyuyoruz ve bu devirde bir şekilde yaşamımızı sürdürmeye yetecek kadar para kazanmalıyız. Dikkat ediniz yaşamımızı sürdürmeye yetecek kadar diyorum. Yani bu ne demek? Şayet siz ben evler, arabalar, hanlar hamamlar, lüks bir yaşam istiyorum diyorsanız hemen bu yazıyı okumayı bırakın. Yaşamınızda her zaman ihtiyacınız olan şeylere sahip olmayı dileyin. İhtiyacınız olmadan veya hazır olmadan gelen her şey size hayırdan çok şer getirecektir.
Kıymetli Alper Bayraktar hocamızın da dediği gibi zihin ister vücut ihtiyaç duyar. Eğer sizler “ihtiyacım olanı almamı ve huzur içinde sağlıklı olmamı sağlayacak bir iş sahibi olmaya niyet ediyorum.” diyerek bu dileği evrene bıraktığınızda, emin olun ki bu dilek kaybolmayacaktır. Çünkü iyi ve kötü söylediğimiz hiç bir şey evrende kaybolmaz. Düşündüğümüz, söylediğimiz en önemlisi de yaptığımız şeyler geleceğimizi yaratır. (Karmamızı da oluşturur)
Yani ikinci olarak takıntılarımızdan, bağımlılıklarımızdan, ve plan yapmaktan kurtulmalıyız. Biraz kendimizi akışa bırakmalıyız. Bir söz var “insanlar plan yapar, tanrı güler” Ne kadar da doğru. Henüz evreni bile algılayamamış minicik beyinlerimizle planlar yapmaya ve her şeyi kontrol etmeye çalışıyoruz. Aslında hiç bir şey kontrolünüzde değildir. Bunu unutmayın ve artık endişe etmeyi bırakın. Olacak olan zaten olacak fakat emin olun bu sizin iyiliğiniz için. Dünyanız başınıza yıkılıyor gibi görünse bile sizin iyiliğiniz için. Karma konusunu okuduğunuzda ne dediğimi daha iyi algılayacaksınız.
Üçüncü olarak anı yaşayın ve anda mutlu olamaya çalışın. Yogada yaptığımız tüm çalışmaların da amacı bu. Anda mutlu olmak. Unutmayın bu gün yaşadıklarınız geçmişte yaptıklarınız, düşündükleriniz ve söylediklerinizin eseri. Bu nedenle geleceği şimdiden inşa etmek için çok çalışalım, para biriktirelim, planlar yapalım zırvalıklarını bir an önce unutun ve anda tam şu anda mutlu olmaya çalışın. Mutlu olacağınız işlere, hobilere, insanlara, bitki ve hayvanlara, doğaya yönelin.
Evet dördüncü olarak, şu an mutlu olacağınız işlere yönelin. Hobi olarak yapmayı sevdiğiniz, en iyi yaptığınız, yaparken çok mutlu ve huzurlu olduğunuz şeylerin bir listesini çıkartın. Bunu yoga çalışmalarınıza da devam ederken, her gece yatmadan önce yapın savsaklamayın. Uzun uzun yazın. Kimlerle, nerede, ne yapmayı seviyorsunuz? Hobileriniz neler? Yemeyi içmeyi sevdiğiniz şeyler neler? Sevdiğiniz lokasyonlar, coğrafyalar, davranışlar. Bunları 2 3 sayfa olana kadar veya size yeterli gelene kadar yazmaya devam edin. Kendiniz de başka koçluk soruları ekleyebilirsiniz. Sonra bir masaya oturun ve yazdıklarınıza bakın. Elinizde neler var? Bunlardan en iyi 3 tanesini seçin ve analiz etmeye başlayın. Kendinize sorular sorun. Bunu yapmanızın faydaları, olumlu yanları, güzellikleri neler? Peki ya bunların olumsuz yanları var mı? Bunlar neler? Ne gibi sorunlar yaşayabilirsiniz ve elbette bunları nasıl çözebilir, bunlarla nasıl başedebilirsiniz? En önemlisi de bu plan gerçekçi mi? En son bunlardan en uygun olanını seçin ve analiz edin. Sizi mutlu ediyor mu? Sizce doğru mu? Sizin ve bütünün hayrına mı? En iyi çözüm bu mu? Bu planı veya seçimi nasıl daha iyi hale getirebilirsiniz? Evet ve sonuna geldik.
Yapmak istediğiniz şeyi seçtiyseniz artık eyleme geçme vakti. Yeni işiniz, yeni siz, ruhunuz, bedeniniz ve zihninizle yepyeni hayatınızın ilk günü bu gün. Hemen işe koyulun kendinize bir yol haritası çizin. Görüşmeniz gereken kişileri, almanız, satmanız veya bırakmanız gereken şeyleri belirleyin. Görüşmeler yapın bu sırada doğadan ve yogadan kopmamaya özen gösteri. Unutmayın yaşam disiplini çok önemli. İpin ucunu kaçırırsanız o eski berbat hayata geri dönebilirsiniz.
Her şeyi yazın. Bu da çok önemli söz uçar fakat yazı kalır. Randevularınızı telefonunuza alarmlı olarak kaydedin. Her zaman erken kalkın. Ve en geç 11 de yatın. Biliyorsunuz vücudumuzdaki hormonlar gece 11 ile 3 arasında karanlıkta ve uyuyor iken düzgün çalışır ve vücut kendini tedavi eder. Bu nedenle gece 11 ile 3 arasında mutlaka uyuyor olun.
Gece yatmadan en az 3 4 saat önce yemek yemeyi bırakın. Öğünleriniz arasında 8 saat olsun. Bu durumda tabi 2 öğün yemek yiyor oluyorsunuz. Olamaz oysaki tüm diyetisyenler uzmanlar televizyon ve radyolarda bas bas bağırıyorlar. 3 ögün yemek ve bir sürü ara öğün veriyorlar. Hoş her gün yeni bir bilgi ortaya çıkıyor ama buna yine siz karar verin benim söylemek istediğim şu ki vücudumuz yemek yediğimizde bunu ancak 8 saatte tamamen sindiriyor. Bu nedenle yemeğinizi yedikten 1 saat sonra çiğneme yapacağınız bir ara öğün yediğinizde vücudunuz sürekli yemek yediğinizi varsayıyor ve dolayısıyla sindirim sisteminiz sürekli çalışıyor ve bu da sizi acıktırıyor. Yedikçe yiyesiniz geliyor ve kilo alıyorsunuz. Bu sakız bile çiğneseniz gerçekleşiyor.
Eskiden olsa tek öğün bile yeterli olurdu çünkü o zamanlar yiyecekler gdo lu veya ilaçlı değil, organik idi. Fakat şimdi öyle değil bu nedenle, protein, mineral, karbonhidrat, su vb bir çok şeyin hepsinden uygun oranlarda yiyerek dengeli bir beslenme programı oluşturmalısınız. Bu nedenle herhangi bir rahatsızlığınız, vitamin veya mineral eksikliğiniz yoksa, fiziksel güç çok harcamadığınız bir yaşam yaşıyorsanız, dengeli bir şekilde yiyeceğiniz 2 öğün yemek ile zinde, fit ve hayatta kalabilirsiniz. (Bunlar benim çalışmalarımın sonucu ve kendim için de uyguladığım sistemdir herkes için uygun olmayabilir, siz yine de doktorunuza veya beslenme uzmanınıza danışmadan bunları uygulamayın :P)
Ne diyorduk evet 2 öğün yemek. Tabi aralarda çiğneme yapmayacağınız gıdalar da tüketebilirsiniz. Bunlar soğuk sıkım sebze suları, (dikkat meyve suyu demiyorum çünkü lif yok ve çok şeker yüklemesi olabilir.) veya yoğurt olabilir. Hatta her gün 1 kase yoğurt veya kefir (tabi ki ev yapımı, evde mayalanmış olmalı) mutlaka yemelisiniz.
4. maddemiz baya uzun sürdü. E neticede mutluluğun sınırı yok.
Şimdi yeni yaşam kurmak ve iş ve günlük yaşamda mutlu olma maddelerimizi eklediğimiz yeni maddeler ile bir hatırlayalım.
1. Zihnen, ruhen ve bedenen sağlıklı, saf, temiz ve daha iyi hale gelmek. Zihni ve egoyu susturmak.
2. Takıntılarımızdan, biriktirdiğimiz gereksiz şeylerden, düşkünlük ve her türlü bağımlılıklarımızdan, kurtulmak.
3.Plan yapmamak
4. Anı yaşamak, anda kalmak ve anda mutlu olmak.
5. Mutlu olacağımız işlere, kişilere, durum ve coğrafyalara yönelmek.
6. Kişisel, fiziksel ve ruhsal gelişimimimize önem vermek, bunun için çaba göstermek.
7.Kendimize ve çevremize dürüst olmak, hırsızlıktan kaçınmak
8. Ve son olarak gerçekçi olarak, kendinizi akışa bırakın, niyet edin ve akışta kalın. Olmayan şeyler için üzülmeyi bırakın vardır bir hayır. Yaşamınızda çıkabilecek fırsatları değerlendirin, içgüdülerinize güvenin.
Derslerimize, eğitim ve yoga tatillerimize katılmak, bilgi almak için arayın.
Hiç esnek olmasanız bile yoga ile esnekliğinizi arttırabilir, antrenmanlarınızı daha verimli hale getirebilirsiniz.
Bugün esneklik antrenmanlarının önemini, esneklik antrenmanlarını neden yapmalıyız konusunu konuşacağız. Günlük yaşamda hareketsiz kalmak, teknolojik ilerlemeler ve tekrarlayan hareketler nedeniyle oluşan postür bozuklukları nedeniyle bazı kaslarımız çok çalışırken, bazı kaslarımız da az çalışıyor. Az çalışan kaslarımız gevşek ve uzun kalırken, çok çalışan kaslarımız kısa ve sıkı oluyor. Bu farklılıklar hem antrenman kalitemizi olumsuz etkiler, hem de sakatlanma, incinme risklerini arttırabilir. Bunların yanı sıra yaşlandığımızda kas, sinir ve iskelet sitemimiz de gençliğimizeki gibi çalışmayacağından yaşam kalitemizi korumamız açısından esneklik antrenmanları çok önemlidir.
Şimdi esneklik ve mobilitenin antrenmanlarımızı nasıl etkileyebileceğini veya nasıl duruş bozuklukları oluşturabileceğini inceleyelim. Örneğin gastrocnemius, soleus, peroneals, adductors, iliotibial head, hip flexors, biceps femorisin kısa başı gibi kaslarımızın gergin ve sıkı olması nedeniyle pronation distortion syndrome ayakların içe bükülmesi ve dizlerin içe dönmesi durumu gerçekleşebilir. Burada uzamış kaslar ise anterior ve posterior tibialis, vastus medialis, gluteus medius, maximus ve hip external rotatorsdur.
Böyle bir durum anrenmanlarda yapacağımız hareketleri de etkiler. Peki nasıl? Bir kasın esnek ve aynı zamanda da güçlü olması, esneklik ve mobilite (kasın en geniş açıda hareket etme özelliği) niçin önemlidir ? Hareketleri yaparken örneğin bir squat hareketini düzgün yapamıyor isek, dizler içe veya dışa gidiyor, gövde öne düşüyorsa, kalça yeterince geriye gitmiyor ve dizler çok önde kalıyorsa, esneklik ve mobilite konusunda veya postürümüzde bir problem olduğunu düşünebiliriz. Eğer bunları düzeltmezsek vücut rahat ve dengeli bir pozisyon alamaz, bel, boyun, sırt, ve kas ağrıları gibi çeşitli ağrılar oluşabilir. Öyle ki vücudumuzun alt tarafında hatta ayaklarımızda olan bir yanlış pozisyon üst gövdemizdeki duruşumuzu bile etkileyebilir. Hareketler esnasında sakatlanma ve incinmelere neden olabilir. Kasları antrenman öncesi antrenmana hazırlar, antrenman sonrası da rahatlatırsak, vücuttaki kan dolaşımını sağlar, oksijen ve besinin gerekli yerlere ulaşması, kasların beslenmesini, gelişmesini ve toparlanmasını daha rahat sağlamış oluruz.
Esnekliğimiz ise bir çok faktöre bağlıdır. Esnekliğimizi etkileyen faktörler arasında kalıtım, bağ doku elastikiyetleri, eklem yapısı, gövde kompozisyonu, cinsiyet, yaş, eski yaralanmalar, tekrarlı hareketler, eklemi çevreleyen tendonların ve derinin kompozisyonu (daha çok aşırı kilolu insanlarda görülebilir), karşı kas grupları mukavemeti ve aktivite düzeyini sayabiliriz.
Esnekliğimizin artmasıyla hareket açılarımız genişler (ROM: Range of motion) ve nöromusküler etkinliğimiz de artar. Bunun nedeni ise nörümüsküler etkinlik ile yani beyin ve kaslarımızın arasındaki ilişkinin gelişmesi ile sinir sistemimizin odaklanması ve zihin ile bağlantısının güçlenmesidir.Neuromuscular activation yani nöromüsküler etkinlik, beyin, sinir sistemi ve kaslarımız arasındaki ilişkinin gelişmesidir. Egzersiz çeşitliliğinin artmasıyla farklı kas gruplarının aynı anda çalışması ve bu sayede kas gücününü arttırmaya başlayabiliriz. Peki nöromüsküler etkinliğini geliştirmek neden çok önemlidir? Şu an olmasa bile yaşlandığımızda kas kitlemiz de azalacak. Kas kitlemiz azaldığında ise daha güçsüzleşecek, kolaylıkla denge kayıpları, sakatlıklar ve incinmeler yaşayabileceğiz. Fakat nöromüsüler etkinliğimizi arttırdığımızda daha uzun ve yaşlılığımızda bile sağlıklı bir yaşama kavuşabiliriz.
Esneklikten bahsederken üzerinde konuşmadan geçemeyeceğimiz bir konu da Golgi Tendonudur. Esneklik hareketleri yaparken örneğin hamstring yani arka bacak kaslarımızı esnetirken, otururken ayaklarımıza doğru uzanmış halde, parmaklarımızın gidebildiği en son noktada sabit olarak 30 saniye boyunca beklersek, golgi tendonu beyne herhangi bir tehlike olmadığı ve vücudumuzun sadece esneme yaptığı uyarısını verecek ve böylece golgi tendonu aracılığıyla hamstring kaslarımız biraz daha uzayabilecektir. (statik esneme) Bu nedenle yogacılar özellikle yin yoga gibi yoga çeşitlerinde uzun süreler bir pozda sabit olarak kalır. Bu hem esnekliğimizi arttırı hem de normal antrenmanlarımız boyunca hareket açıklığımızın geniş olmasını sağlar. Golgi tendonları kas ve tendonun buluştuğu noktada olurlar.
Bugün dört esneme çeşidinden bahsedeceğim. Self Myofascial (self miyofasyal, SMR) esneme, aktif izole esneme dinamik esneme ve statik esneme.
Self miyofasyal esneme var olan kas düzensizliklerinin düzeltilmesi, tetikleyici noktaların azaltılması, aşırı aktif kas hareketinin önlenmesi için uygulanır. Örneğin soğukta kaldığımızda da sırtımızda kulunç diye tabir edilen kas veya kası saran zar içerisindeki gerilimin artmış olması nedeniyle kısalmış olan kasın gevşeyememesi nedeniyle oluşan kas düğümcükleridir ve ağrılara neden olur. Self miyofasyal esneme, sinir sistemi ve vücuttaki fasial sisteme odaklanmış bir esneme tekniğidir. Fasyalarımız kasların üzerindeki bağ dokuların oluşturduğu zardır. Latinceden gelir bant demektir. Self miyofasyal esnemede, oluşan bu kas düğümlerini ve fasyaları, foam roller, tenis topu vb baskılayıcı şekillerde rahatlatıyoruz.
Aktif izole esnemede ise her esnemede 1, 2 saniye esnemiş şekilde kalınır. 5-10 tekrar ve 1, 2 set yapılabilir.
Dinamik esneme hareketli bir şekilde kasları esnetmedir. Antrenman öncesi ısınma için kullanılabilir 10 tekrar, 3-10 egzersiz ve 1 set uygulayabiliriz.
Statik esnemeyi 1 veya 2 set 30 saniye boyunca esnemiş halde kalarak uygulayabilirsiniz. Antrenman sonrası yaptığımız klasik esneme hareketleridir. Antrenman sırasında kuvveti azaltabileceği için antrenman öncesi yapılmasını tavsiye etmiyoruz. Statik esnemede hareket mekanizması resiprokal ya da otojenik inhibisyon, dinamik esneme ve aktif izole esnemede ise hareket mekanizması resiprokal inhibisyondur.Otojenik inhibisyon bir kası esnetirken 30 saniye bekledikten sonra golgi tendonunun vücuda herşey yolunda, tehlike yok sinyalini vermesi ile kasın kendi kendine esnemeye devam etmesidir. Resiprokal inhibisyonise kasımızın kasılırken örneğin biceps curl hareketinde bir tarafın (biceps) konsantrik kasılırken, diğer tarafın (triceps) eksantrik uzamasıdır.
Aşağıdaki videolarda dinamik, aktif izole ve self miyofasyal esnemeye örnekleri bulabilirsiniz. Sırt ağrıları olan kişilere için özellikle son videoyu izlemelerini tavsiye ediyorum. Eğer daha önce fitness ve esneklikle ilgili çalışmalar yapmadıysanız bir uzmana danışarak uygulamanız daha iyi olacaktır. Umarım faydalı olmuştur. Uzaktan eğitim ve online dersler için bana ulaşabilirsiniz. Youtube kanalını daha da aktifleştirip antrenmanlar koymaya başlayacağım takipte kalınız. Herkese Korona’dan uzak, bağışık ve süper bir haftasonu diliyorum.
İzmir, Alsancak, Kıbrıs Şehitlerinde Yoga Dersleri Başlıyor.
Alsancak ve çevresinde çalışanlar için çok güzel haberlerimiz var. Çok yakında Alsancak, Kıbrıs şehitlerinde açacağımız yoga okulunda, günün tüm stresini ve yorgunluğunu atabilirsiniz. Dilerseniz sabah saatlerinde güne başlamadan önce, dilerseniz öğle aranızda veya akşam iş çıkışında katılabileceğiniz özel ve grup dersleri ile yaşam kalitenizi ve hayat standartlarınızı yükseltin.
Tüm gün masa başında veya ayakta çalışmak zorunda kalan, hareketsiz kalan veya sürekli benzer pozisyonlarda çalışan kişilerde zamanla duruş bozuklukları ve, veya kilo problemleri oluşmaya başlar. Bunlar yaş ilerledikçe, kireçlenme, kas rahatsızlıkları, eklem, bel ve boyun ağrıları, kolay incinme ve sakatlanma gibi durumlar oluşturur.
İşte tüm bunlardan korunmak, kalp ve damar sağlığınız, zihin, beden ve ruh bütünlüğünüzü sağlamak için siz de Kıbrıs Şehitleri, Alsancak’ta açmakta olduğumuz Luminy Yoga ve Sağlıklı Yaşam Okuluna gelin.
Derslerimiz arasında neler mi var?
YOGA, MEDİTASYON, PRANAYAMA DERSLERİ
NEFES ATÖLYELERİ
YOGA VE FARKINDALIK KAMPLARI
İŞYERİ ZİNDELİK VE MOTİVASYON PROGRAMLARI
SIRT, BEL, BOYUN EKLEM
AĞRILARI İÇİN YOGA VE EGZERSİZLER
DURUŞ BOZUKLUKLARINA YÖNELİK ANTRENMANLAR
VUCUT ŞEKİLLENDİRME VE KİLO KONTROLÜ
PİLATES MATWORK VE REFORMER
Ayrıntılı bilgi almak için whatzap veya instagram adresimizden randevu alınız.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Bu makalemizde evde, çocuğunuz, eşiniz, arkadaş veya aile dostları ile yapabileceğiniz Omuz ve kol kaslarınızı güçlendirecek basit egzersiz videoları hazırladım. Her antrenmana öncelikle dinamik stretching ve aktif ısınma ile başlayalım. Bu ve bunun gibi yapacağınız, nabzınızı yükseltecek ve sizi antrenmana hazırlayacak olan egzersizler, hem sakatlanma riskinizi azaltır, hem de eklem açıklığınızı arttırarak hareketleri daha düzgün yapmanızı sağlar.
Bugün deltoid dediğimiz omuz kaslarımızı çalıştıracağız. İşte sizler için hazırladığımız hareketler.
10 dakika ısınmanızı yaptıktan sonra her hareketi 10 tekrar ve 2 şer set uygulayın. Ağırlıkları kendinize göre ayarlayın ve hareketleri yavaş yavaş yapın. Dilerseniz su şişelerini ağırlık olarak, kilotlu çoraplarınızı da direnç bandı olarak kullanabilirsiniz. Antrenmanınız bittikten sonra esneme hareketlerini unutmayın. Esneme hareketleri ve esnemenin önemi ile ilgili makalemizi okuyarak bu konu hakkında bilgi alabilirsiniz. Daha önce buna benzer hareketler veya spor yapmadıysanız mutlaka bir uzmandan yardım alın.
Yardım ve destek için Luminy Life Instagram hesabından bizimle iletişime geçebilirsiniz. Şimdi egzersizlere geçelim
10 dakika ısınma
Dumbell Front Raise
Lateral Raise
Dumbell Shoulder Press
Direnç bantları yani lastikler yardımıyla Lateral raise:
Aynı şekilde front raise hareketini de direnç bantlarıyla uygulayabilirsiniz.