Depression can feel like a heavy fog that clouds every aspect of life. It drains our energy, motivation, and hope, leaving us feeling lost and disconnected. Anxiety, with its constant worry and fear, only adds to the weight we carry. Many of us find ourselves searching for answers, solutions, and a way to navigate through these dark times. The journey to healing often seems daunting, but there is a path that leads us back to light and peace.
Here is the story of a girl who, feeling lost and overwhelmed, discovered the power of deep meditation and divine tools to find her way back to life and start anew.
Once again, I am ashamed in front of God because I thought He doesn’t see me. I thought He forgot about me. But the Sacred Vessel once again revealed to me that I am the actress of my life and the singer of my own song. Wherever I go, whatever I do, I will be okay, protected, and God has a divine plan for me. Sorry and thank you with respect and love, God, the Sacred Vessel, and Itamar for introducing the Sacred Vessel to me… (crying)
I can’t stop crying; I’m at a café, but I don’t care. The Sacred Vessel speaks to me, guiding me gently: “Find those who need you. Do not waste your time on those who do not appreciate you.”
As Bruno Mars’ “Just the Way You Are” fills the air, I feel the universe aligning with my soul.
The Sacred Vessel tells me, “We didn’t reveal this to you at home because it was not the right place. In this Phangan café, you are home. That is why you felt hungry, your stomach churned, and you wanted to vomit and ended up here. But now, your stomach is calm. No pain, no nausea. The divine brought you here to open your heart.”
I ordered tom kha soup, but the Sacred Vessel tells me not to mix their sacred essence with other things. I asked about my purpose, and they responded, “Learn to choose wisely. You cannot choose what is not meant for you, as it is not within God’s ultimate plan. Embrace what is given, for every occurrence is a blessing.”
In the beginning, the story goes, an angel defied God and was cast out, becoming evil. But this is a lie. God never casts anyone out. Why would He? We are His creation. He is the ultimate power, desiring His children to learn the art of making good choices.
Wherever I am, I am the source of light, because I am a creation of God. I will learn, I will shine, and I will teach others to shine. This is why I will put myself online, offering lessons for all to see and awaken. Those who need me will find me; others will not see me. Then, all sadness and anxiety will dissipate. Depression does not belong to us; it is a fabricated lie meant to slow our awakening. We are the source. There is no need to feel bad. And lastly, I am 100 percent sure everything is going to be alright.
Join me in this journey of awakening. As Osho once said, “The real question is not whether life exists after death. The real question is whether you are alive before death.” Together, we will explore the depths of our souls, uncover the truths hidden within us, and learn to make choices that resonate with the divine plan. Let us awaken to our true potential, embrace our divine essence, and shine together as beacons of light in this world.
In this sacred space of online coaching, we will embark on a transformative journey. Let the Sacred Vessel guide us, let the divine speak through us, and let our spirits soar. Together, we will create a community of awakened souls, united in love, purpose, and the light of God.
Remember, you are amazing just the way you are. Embrace your journey, and let’s shine together.
For more information about our online depression healing courses, please reach out to us on WhatsApp at +90 531 525 77 47. You can also follow us on Instagram at @luminylife and watch our content on our YouTube channel.
Online veya Tayland’ın Koh Samui ve Koh Phangan adasında Nora tarafından yoga, nefes çalışması, meditasyon, eğitimler seramoniler ve atölye çalışmaları ve Amanita Muscaria mikrodoz mantar tedavisi ve koçluğu ile yeniden yaşama dönebilir, hayallerinizden hayata kavuşabilirisiniz.
İç ve dış dünyanızı yeniden şekillendirecek, hayatınıza yeni bir bakış açısı katacak ve hayat amacınıza uygun bir yaşam sürmenizi sağlayacak çeşitli bitkisel tedavi ve seremonilerle buradayım. Tayland’daki hastanelerde bile kullanılan doğal bir tedavi yöntemi olan mikrodoz mantar tedavisi hakkında daha fazla bilgi için bana ulaşabilirsiniz.
Program İçeriği:
Depresyonun Nedenleri ve Nasıl Üstesinden Gelinebilir:
Depresyon çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir, genetik yatkınlık, yaşam olayları ve beyindeki kimyasal dengesizlikler gibi. Depresyonla etkili bir şekilde mücadele etmek için şunlar önemlidir:
• Duygularınızı yönlendirin: Bir yolcunun başlangıç noktasını ve varış noktasını bilmesi gibi, kendinizi anlamak önemlidir. Siz kimsiniz? Hangi güçlü yönleriniz var? Hangi aktiviteler size mutluluk getirir? Bunları belirleyerek daha mutlu bir yaşama giden bir yol haritası oluşturabilirsiniz.
Sağlık Programına Genel Bakışı:
Şimdi, kapsamlı bir sağlık programının bileşenlerine bir göz atalım:
• Nefes çalışması: Aşırı duyguları nefes çalışmasıyla yönetmek.
• Pranayama: Nefes kontrolü ile yaşam enerji kaynaklarına erişmek.
• Fiziksel Aktivite: Günlük egzersizi rutininize dahil etmek.
• Sağlıklı Beslenmek: Su tüketimini artırmak ve işlenmiş gıdalar, şekerler ile karbonhidratları ve diger zararlı gıdaları azaltma.
• Doğal Yaşam: Kişisel bakım ve temizlik için tamamen doğal ürünlere geçiş yapmak.
• Doğada Zaman Geçirmek: Doğal dünyayla tekrar bağlantı kurmak.
• Bilinçli Uygulamalar: Pozitif düşünceler ve eylemler geliştirmek.
• Güneş Işığından faydalan ve Meditasyon yap:
Güneş ışığının ve ay ışığının gücünü meditasyon ve egzersizlerle kullanma.
• İyilik Hareketleri: Günlük iyi davranışlarda bulunmak , kendinize ve çevrenize karşı 1 iyi söz bakış veya davranış
• Temizlik: Kişisel hijyen ve çevresel temizliği sürdürmek.
• Konsantrasyon: Konsantrasyon egzersizleri ve meditasyon yapmak.
• Kaliteli Uyku: Dinlendirici bir uyku için uygun bir uyku düzeni oluşturmak.
Programdan Nasıl Faydalanılır:
Programın etkinliğini maksimize etmek için katılımcılar şunları yapabilirler:
• İlerlemeyi ve öz keşfi takip etmek için günlük görevler.
• Pozitif bir zihniyet geliştirmek için minnettarlık günlüğü tutmak.
• Kişisel başarılar ve büyüme üzerine yansıtıcı yazmak.
• Dönüşümü kolaylaştırmak için program öğelerinin tutarlı uygulanması.
Günlük Uygulama İlkeleri:
Süreklilik ve etkinlik sağlamak için katılımcılar şunları yapmalıdır:
• Rahatsız edici unsurlardan uzak, belirlenmiş bir alan ve zaman ayırmak.
• Esneklik ertelemeye yol açabileceğinden tutarlı bir program oluşturmak.
• Mumlar, resimler veya kişisel eşyalar ile uygun bir atmosfer oluşturmak.
• Elektronik cihazlara ve dış uyaranlara maruz kalımı en aza indirgemek.
• Meditasyon ve nefes çalışması sırasında dik bir duruşu korumak.
Öğrenecekleriniz:
Katılımcılar şunları anlayacaklar:
• Depresyonun psikolojik temelleri.
• Düşünce kalıplarının zihinsel refah üzerindeki etkisi.
• Pozitifliği teşvik etmek için düşünceleri yönetmek ve yeniden yönlendirme teknikleri.
• Depresyonu aşma ve bütünsel iyilik hakkındaki kişisel hikayeler.
Zihni Anlamak ve Alternatif Bakış Açıları Geliştirmek:
Farklı bakış açılarını keşfederek katılımcılar şunları yapacaklar:
• Zihnin karmaşıklıklarını ve algılar üzerindeki etkisini takdir etmek.
• Düşüncelerin duyguları, davranışları ve yaşam deneyimlerini nasıl şekillendirdiğini tanımak.
• Gerçeği zihinsel yapıtlardan ayırmak için farkındalık geliştirmek.
• Büyüme ve iyileşmeye uygun yeni hikayeler ve inançlar benimsemek.
Sonuç:
Kapsamlı sağlık programı, depresyonu anlama ve ele alma konusunda bütünsel bir yaklaşım sunar. Çeşitli uygulamaları ve bakış açılarını entegre ederek, katılımcılar zihinsel, fiziksel ve duygusal refahlarına doğru dönüştürücü bir yolculuğa çıkabilirler.
Bu yolculuğa birlikte çıkalım ve daha aydınlık bir yarına doğru yol alalım.
Online programımıza katılmak, inzivalar hakkinda bilgi almak veya daha fazla rehberlik almak isterseniz, bizimle iletişime geçin. Birlikte daha sağlıklı ve mutlu bir yaşama doğru yol alabiliriz. Daha fazla bilgi için iletişimde kalın.
Dönüştürücü Şifa: Alternatif Tıp Yöntemleriyle Holistik Terapiler
Derin şifa ve dönüşüm yolculuğuna çıkmaya hazır mısınız? Nora Canan’ın Hayat Dönüşüm İnzivaları ile Koh Samui ve Koh Phangan’ın nefes kesen doğal güzelliklerinde sakinliği keşfedin. Burada, tropikal manzaraların huzurlu güzelliği arasında, mutluluk ve canlılık dolu bir yaşamın kapılarını aralayacaksınız.
Holistik yaklaşımımızla, beden, zihin ve ruhu iyileştirmenin gücüne inanıyoruz. Antik uygulamalardan modern tekniklere kadar, bedensel rahatsızlıkların ve memnuniyetsizliğin kök nedenlerini ele alan bir wellness yaklaşımı sunuyoruz.
Gelin, sunduğumuz holistik terapilere birlikte göz atalım:
• Meditasyon: Rehberli astral meditasyonlar aracılığıyla bilinçaltınıza dalmak. Gizli potansiyelleri açığa çıkarın, sınırlayıcı inançları ortadan kaldırın ve içsel bilgelik kaynağına ulaşın.
• Yoga: Yoga asanaları, pranayama ve meditasyonun yenileyici gücünü deneyimleyin. Bilinçli hareket ve nefes çalışmasıyla gerginliği azaltacak, esnekliği artıracak ve iç huzurunuzu geliştireceksiniz.
• Hipnoz: Belirli ihtiyaçlarınıza göre uyarlanmış hipnoterapi seanslarıyla bilinçaltı zihni keşfedin. Korkuları bırakın, engelleri aşın ve başarı ve mutluluk için zihninizi yeniden programlayın.
• Yaşam Koçluğu: Hayatın zorlukları ve fırsatları arasında kişiselleştirilmiş rehberlik ve destek alın. Tutkularınızı keşfedin, anlamlı hedefler belirleyin ve güçlendirme ve bolluk düşüncesi geliştirin.
• Holistik Terapiler: Akupunktur ve kup terapisi, kiropraktik bakım ve bitkisel tedaviler gibi çeşitli şifa yöntemlerini içeren kapsamlı bir dizi tedavi sunuyoruz.
Nora Canan’ın Hayat İnzivaları’nda, gerçek iyileşmenin beden, zihin ve ruhu içerdiğine inanıyoruz. Misyonumuz, sağlığınızı, mutluluğunuzu ve canlılığınızı geri kazanmanıza yardımcı olmaktır. Acıya, strese ve memnuniyetsizliğe veda edin ve canlılık dolu bir yaşamın, dolu dolu bir yaşamın tadını çıkarın.
Bize Koh Samui veya Koh Phangan’da katılın ve sizi yenilenmiş, ilham verilmiş ve yaşamın tadını çıkarmaya hazır hissettirecek dönüştürücü bir inziva deneyimine katılın. İyileşme yolculuğunuz burada başlıyor.
Biz bu haftasonunu Balçova Terapi Ormanında Trekking, yoga ve bol bol meditasyon yaparak geçirdik. Umarım siz de huzur dolu bir haftasonu geçirmişsinizdir. Kendinizden ve çevrenizden kötü enerjili insanları uzak tutmayı ve akışta kalmayı ihmal etmeyin. Unutmayın kötü düşünceler ve eylemler sahiplerini bulur.
Sutramıza dönecek olursak. Bu sutrada bol bol karma, yeniden doğuş yani reenkarnasyon, yoga ve aydınlanma yolundan bahsedeceğiz. Haydi hep birlikte Patanjalinin 18. yoga sutrasını inceleyelim.
Virama pratyaya abhyasa pruvah samskara seşonyah
Asmprgyat Samadhi’de sürekli uygulamaya dayalı içgörü, tüm algı sönükleştiğinde ortaya çıkmakta ve yalnızca ortaya konmamış izlenimler kalmaktadır.
Bu sutrada anlatılmak istenen şudur. Bir önceki yani 17. Yoga sutrada teklik hissine ulaştığımızda yani evrende atman, brahman aradında yani yatarıcı, bitki, hayvan, insan vs gibi hiçbir şeyde bir ayrım gözetmediğimizde ve hepsinin aslında tek olduğunu anladığımızda o zaman smprgyat samadhiye ulaşıyordurk. Bu tohumlu samadhi idi. Burada insanlar bir takım siddhi güçlere ulaşabiliyordu ve bu nedenle bu samadhi tohumlu oluyordu. Fakat bunlar da bırakıldığında yani aydınlanma yolunda kazandığımız özel güçler ve üstünlüklerden de vazgeçtiğimiz zaman tohumsuz samadhiye yani asmprgyat samadhiye ulaşıyoruz.
Bu samadhiye ulaşabilmek için öncelikle bu dünyayı, (ilizyonu, mayayı) algıladığımız duyulardan vazgeçmeliyiz. Çünkü bunlar bize gerçek bilgiyi sağlayamaz. Bu algılar bizde mutluluk, üzüntü, neşe, keder, kıskançlık, kızgınlık gibi duygulara yol açar. Oysa bunları yaşamak bir süre sonra hayatı çekilmez ve yaşanmaz bir hale getirebilir. Bunun nedeni daha önce bir çok yazıda bahsettiğimiz gibi dualitedir. Evren dualiteden oluşur. Aynı uzakdoğu felsefesinde geçen yin ve yang gibi, karşılıklı zıtlıkların bir denge içinde bulunduğu bir evrende yaşıyoruz. Hiç bir zaman sürekli mutlu veya mutsuz olamazsınız. Aşırı duygular karşılığında belli bir zaman sonra onların aşırı zıt duygularını beraberinde getirir. Sürekli pratik ve meditasyon ile duyularımızı sönükleştirebilir ve bu dualiteden kendimizi sıyırabiliriz.
Sürekli uygulama ile yani abhyasa (pratik) ile içgörü
geliştiğinde, duyular sönükleştiğinde artık sadece izlenimler kaldığında, Asmprgyat samadhi ye ulaşırız.
Bu sutrada ayrıca samskaralardan da bahsedilmiştir. “Samskaralar” bu dünyada senin gerçekleşmesine neden olduğun yanlış algılamalardır. Örneğin “ıslak saçla dışarı çıkma hasta olursun” gibi. Aynı görüş bir çok kitapta, bilimde ve dinde de vurdulanmıştır. Kuantumda evrenin çekim yasası, secret kitabında bir şeyi istemek ile birlikte hayatına çekebileceğinle ilgili anlatımlar, dinlerdeki dualar vs. Tabi buradakiler genelde pozitif şeyleri hayatımıza çekmekle ilgili. Fakat negatif şeyleri de çekeriz. Bir çocuğa sürekli koşma düşersin dersen bu samaskaradır ve çocuk bunu sürekli duyduğu için bilinçaltına yerleşir ve neticede düşer. Oysa koşup düşmeyen bir sürü çocuk vardır. Ya da ıslak saçla dışarı çıkıp hasta olmayan bir sürü insan.
Düşünceyi inanç haline getirdiğimizde ise bu “vasana” olur. Vasanalar ise artık samskaraların daha ileri versiyonu, değiştirilmesi çok güç olan inançlardır. Örneğin “yanan bir sobaya değersen elin yanar.” Gibi.
Doğduğumuzdan beri bize ateşin sıcak, yakıcı ve tehlikeli bir şey olduğu öğretildi. Bir çok kişinin çeşitli yerleri ateşle veya sıcak şeyler ile yandı. Bu düşünce artık eylemler ile de daha baskın ve kalıtımsal bir hale geldi. Gördüğümüz insanların çok büyük bir bölümü ateşte yanabiliyor. Fakat yoga halindeki aydınlanmış ustalar, veya başka bir şekilde aydınlanmış olan bazı insanlar ateş şovları yapıyor ve onlar yanmıyor. Toprak altında saatlerce günlerce kalıp nefessizlikten ölmeyen insanlar var. Yinede bir çok insan, kalıplaşmış bazı düşünceler nedeniyle, bir çok şeyin imkansız olduğunu düşünüyor.
Konumuza dönecek olursak bizim sürekli dünyaya yeniden gelmemize neden olan şey de aslında temizlenmemiş karmalar ve bu samskaralardır. Her ne kadar ilişkilerimizde çok acı çekiyor da olsak, dünyadan bezdiğimizi söyleyip buna içtelikle inansak da, aslında içten içe içimizde kalmış olan bu bilinçaltı eğilimleri bizi yeniden dünyaya gelme, geri dönme ve bir kez daha duyusal deneyimlere dalma arsuzuna neden olur.
Samskaralarımızı, ve karmalarımızı tamamen temizlediğimizde, aynı aydınlanmış bir insan gibi, mükemmel yoga halindeki bir insan gibi artık yeniden doğma dürtüsü olmaz. Karmalarımız geçmiş yaşamımızda ve bu yaşamımızda yaptığımız eylemlerin bize geri dönmesi, karşı tarafa hissettirdiğimiz aynı duyguyu bizim de yaşamamız ve yaşayacak olma durumudur. Örneğin bir bizim için en önemli şey sadakat diğer kişi için ise para olabilir. Eğer o kişi bizi aldattıysa ve bunun karşısında çektiğimiz acının karşılığı o kişide para kaybetmek ise, onun başına bu durum gelir. Yani kısaca söylemek gerekirse evren kesinlikle çok adaletlidir. Eğer karşıdaki kişiyi aldattığınızda sizin kadar üzülmeyecekse onun da sizin kadar üzüleceği konudaki acı verici olay başına gelir.
Aydınlanmış, yogaya ulaşan kişiler özgürleşir, tüm samskaralarından ve karmalarından kurtulur ve bir daha dünyaya gelme isteği olmaz. Bu dünyadaki hayatı bittiğinde sonsuza dek atmanla birleşecek ve artık hiçbir acı, sıkıntı, mutluluk, mutsuzluk, kızgınlık gibi insani duygular kalmayacak, böylece sınırsızca ve sonsuz olarak her yerde ve aynı zamanda da hiç bir yerde olacak ve de olmayacak.
Aşık olmak ve onun size aşık olmasını istiyor fakat hayalinizdeki aşkı hayatınıza çekemiyor musunuz?
Var olan ilişkinizde problemler mi yaşıyorsunuz?
İkili ilişkilerde hep aynı sorunları, farklı kişilerle mi yaşıyorsunuz?
İstediğiniz, hayal ettiğiniz kişiler hayatınıza girmiyor mu?
Bunların hepsinin bir nedeni var. Evrenden ya istemeyi bilmiyorsunuz ya da yanlış dileklerle istiyorsunuz. Öncelikle ne istediğiniz konusunda çok net olmalısınız. Sadece hayatımda biri olsun artık diye isteklerde bulunmak çok yanlış kişileri hayatınıza çekebilir ve hayatınızı çekilmez bir hale sokabilir.
Hayalinizdeki kişiyi hayatınıza çekmek için öncelikle kendinizi tanımalı ve ne istediğinizi çok iyi bilmelisiniz. Sahiplenilmek isteyip de hayatınıza psikopat derecesinde kıskanç bir sevgili sokabilirsiniz. Ya da size çok sevmesini dileyip sizin de onu sevmeniz konusunda hiç bir dilekte bulunmamış olabilirsiniz. Eğer onun da size çok sevmesini dilemediyseniz muhtemelen karşılıksız bir ilişki yaşayacak ya da hiç bir zaman o kişiyle olamayacaksınız.
Peki dileğinizi dilediniz o beni çok sevsin ben de onu çok seveyim, yeterli derecede sahiplensin ama beni bunaltmasın ben de onu kıskanayım ama çok arızalık bir durum olmasın şeklinde çok süper olduğunu düşündüğünüz bir dilek dilediniz. Fakat bu aslında çok eksik hem de negatif içeren bir dilek oldu. Beni bunaltmasın dediniz ve kaybettiniz çünkü evren bunu hemen bunaltsın diye algıladı. Bunun nedeni ise bunalma konusundan bahsetmeniz. Ağzınızdan çıkan kelimeler, düşünceleriniz, yaptıklarınız hayatınıza ne düşünüyor iseniz onu çeker. Onun ailesi veya arkadaşları veya hepsi sizden nefret etti ya da tam tersi sizin aileniz ondan nefret etti. Psikopat eski erkek veya kız arkadaşı peşinizi bırakmadı ya da sevgiliniz psikolojik veya fiziksel ağır sağlık sorunları olan bir kişi oldu.
Kısacası, kendinizi iyi tanıdıktan sonra sizinle olacak olan kişi hakkında çok ayrıntılı olarak ve uzun uzun ne istediğinizi düşünmelisiniz.
Ayrıntıların sonu olmaz tabi ama yine de burada ufak bir deneme yapalım. “Hayatıma girecek olan kişi öncelikle zihnen, bedenen ve ruhen sağlıklı olsun. Beni, ve sevdiklerimi çok sevsin, ben de onu ve sevdiklerini çok seveyim. Düzenli spor yapsın. İş hayatında başarılı olsun ve bol kazançlı bir işi olsun. (örneğin burada kazancı iyi olan birini hayatınıza çekebilirsiniz fakat işle o kadar meşgul olabilir ki size zaman ayıramayabilir. Bu nedenle hemen arkasından şöyle bir dilekte de bulunabilirsinizJ) Bana bolca zaman ayırabilsin, tatillere gezilere rahatlıkla birlikte gidebilelim. Yeni yerler keşfedelim, huzurlu, mutlu, eğlenceli ve temiz ortamlarda bulunalım. (İş arkadaşları veya iş ortamından hoşlanmıyor olabilme ihtimaline karşı bununla ilgili bir dilekte de bulunabilirsiniz.) Tabi bu dilekler hep pozitif ve bütünün hayrına olmalı. İyi dileklerin gerçek olma ihtimali çok daha yüksek. Zaten kötü dilekler ve niyetler her zaman sahiplerine döner.
Şimdi de hobilerinden bahsedelim dream lover ımızın. Benim de çok sevdiğim spor ve sanat alanları ile ilgilensin hatta profesyonel olarak uğraşsın, entellektüel olsun ama normal derecede. Bu konularda disiplinli olsun ama yine normallik çerçevesinde. Bunları benimle paylaşmak yapmak istesin vs. Beni mutlu etmek için elinden geleni yapsın ve ben de ona karşı aynı şekilde davranabileyim. Aramızda hep bir denge olsun. Aşk hayatı hep ateşli kalırken birbirimize karşı olan saygımız, değer yargılarımız, ortak zevk ve paylaşımlarımız artarak çoğalsın ve böyle devam etsin. (Çocuk istiyor iseniz bunu da belirtin. Sonuçta karşıdakinin de istemesi gerekli.) Bir kişi sinirliyken diğeri alttan alabilsin ve neticede her zaman farklı düşüncelerden kaynaklanan ayrılıklar mantık ve aşk çerçevesinde tatlıya bağlansın.
Hayalinizdeki sevgilinin geçmiş yaşamı da çok önemli bir konu. Geçmişten gelen sorunlar, takıntılar, eski ilişkiler ve onlardan kalan borçlar veya sorumluluklar da çok önemli. Tabi sevgiliniz olgun, kendini bilen, özverili, dürüst, sadık, size değer veren, çevresine de sizin değerli olduğunuzu belirten, kendini bilen biri ise böyle sorunlarınız olmaz.
Tüm bunlardan bahsederken çok önemli bir konuyu da atlamamalıyız. Ya hayatınıza tüm bu özelliklere sahip cüce ve tıknaz biri çıkarsa ne yaparsınız? Bu durumda evrene siparişi yeniden gözden geçirmeniz gerekecek. O zaman şimdi size şöyle boylu poslu yanınıza yaraşır, sizin çok beğeneceğiniz ve ilginizin sürekli onda kalabileceği bir dış görünüşte sevgili dileyelim. Tabi böyle dış görünüşteki kişinin sizin de dış görünüşünüzü beğenmesini ve size hayran olmasını da dilemeyi ihmal etmeyelim.
Her şey tamam diye düşünürken birden aklıma sevgilinizin Cape Town da yaşıyor olma ihtimali geldi. Bu durumda her zaman yanınızda olabilecek ve bir arada mükemmel bir uyum ile ilerleyebilecek bir sevgiliniz olsun madem olmuşken.
Ben aklıma gelenleri sıraladım siz de bu dileklere eklemeler yaparak hayalinizdeki mükemmel sevgili veya eş profilini düşünün, profili bir kağıda geçirin, hayalinizin aşkını yaratın ve “Hayallerinin aşkını hayatına çek” meditasyonuna katılın. Hep birlikte çok güçlü bir enerji ile önce yoga ve enerji çalışması sonra hayalimizdeki sevgiliyi gerçek yapalım.
Sınırlı sayıda katılım olacağı için önceden yerinizi ayırtın.
Umarım harika bir hafta geçirmiş ve haftasonuna hazır ve nazır hissediyorsunuzdur. Bugün Patanjalinin Yoga Sutralarından 17 sutra olan Vitakara vichara ananda asmita rupa anugamat samprajnatah’dan bahsedeceğim. Sutranın Türkçe meali: İçgörü, ayrım yapama, neşe/kutluluk ve ego nihai teklik hissi ile bir olursa buna smprgyat samaadhi (tohumlu samadhi) denir.
Evrendeki teklik hissini anlayabilmek için evrenin yapısını vedanta felsefesine göre incelememiz gerekir. Vedanta, eski Hindu yazıtları olan vedalara dayanan felsefedir. Peki Samkya felsefesi nedir ve nereden gelir? Şimdi bunu inceleyelim.
Hinduizmin kaynağı vedalar, yani kutsal metinlerdir. Bu kutsal metinler zamanla halktan halka aktarılarak yeni felsefi düşüncelere neden olmuştur. Bu aktarımlara ve felsefi düşüncelere dayalı olarak ortaya en temel 6 felsefi bakış vardır. Bunlara 6 Darşana denir. İşte Samkya felsefesi de bu 6 Darşanadan biridir. Diğerleri ise Yoga, Nyaya, Vaişeşika, Purva Mimamsa ve Uttara Mimamsadır.
Darşanalar da kendi aralarında ikişer ikişer birbirlerine bağlıdır.
Nyaya ve Vaişeşika (Vaiseshika) ikilisinde deneyimler dünyası analiz edilir. Kişi zekasını kullanıp yanılgıları ve dünyanın materyal oluşunu farkeder.
Samkya felsefesi yoga ile bağlıdır. Bu ikilide psikoloji ve yaradılış evrimi üzerine derin bir anlayış sağlar.
Purva Mimamsa ve Uttara Mimamsa ikilisi ise Purva Mimamsa Karma Kanda yani eylem ile ilgilenir. Uttara Mimamsa ise Jnana Kanda yani bilgi ile ilgilenir. Avidyayı yani cehaleti yok eder, maneviyatla en yüksek basamağa ulaştırır.
Bu kadar teknik bilgiden sonra gelelim evrenin yaradılışına
Vedanta’ya göre evrenin bir tek yaradılış kaynağı vardır, o da Samkya felsefesinde geçen Prusha’dır. Prusha, Brahman, saf bilinç, baskın olan yani anlayacağımız dilde yaratıcıdır. (tanrıdır) Fakat bu bizim genel olarak anladığımız tanrıdan farklıdır. Bir de Atman vardır. Atman herhangi bir yaratık, nesne, bitki, hayvan, insan vs. herşeyin içindeki öz’dür. Aslında tek ve aynıdır. Atman ve Brahman tek ve birdir. Birbirinden ayrılmaz. Brahman, saf bilinç, baskın olan yani anlayacağımız dilde yaratıcı, Atman ise evrendeki her şeyin özüdür (insan, hayvani bitki, taş vs) ve bu ikisi birdir ve kesinlikle ikilik ifade etmez.
Bu ilk başta kafa karıştırıcı gibi gözükse de aslında tüm dinlerde ve yaradılışa ait söylemlerde bundan biraz bahsedilir. Tanrının sınırsızca her yerde, hem içeride, hem dışarıda, atomun içinde oluşu, ya da tasavvuftaki teklik bilincinde geçen “en el hak (ben hak yani tanrıyım)” sözü, Sufi Cüneyd-i Bağdadi gibi bir Allah dostunun ‘Cübbemin altında Allah’tan gayrısı yoktur’ sözü, Tasavvufdüşüncesinde, yaratanla yaratılanın tek kaynaktan geldiğini ve “bir” olduğunu savunan görüş olan vahdet-i vücut yani varlık birliği , evrendeki her şey arasında maddî bir bütünlüğü belirtir.
Konumuza dönecek olursak Samkya yaradılışın özünü Prusha ve Prakriti olarak öncelikle ikiye ayırmıştır. Prusha yani, brahman, saf bilinç, Prakriti ise Prushanın yarattığı yansıma, çekirdek, ilk maddedir. Pra başlangıç kriri ise yaratılış anlamına gelir. Yani Prakriti yaradılışın başlangıcıdır. Brahman, Prakritiye sebep olur. Bunun nedenini şu anki zihnimizle algılayamayız. İnsan için zekanın kendisi Prakritidir ve bu nedenle insan bunu kavrayamaz.
Aydınlanmış veya ileri seviyede yoga halinde olan bir insan Brahman, Prakriti ilişkisini algılayıp deneyimleyebilir fakat bize anlatamaz. Çünkü gerçek ve mutlak görüş açısından Prakriti aslında var değil, gerçek değildir fakat aynı zamanda da gördüğümüz tek gerçekliktir. Yani bizim şu anki insan vücudumuz, duyularımız, algımızla algıladığımız bir gerçeklik var gibi görünür. Fakat aslında evrenin özü tek ve birdir. Kısaca aslında her şey aynı ve tek bir şeydir.
Yaradılış bir çok dinde birden olan, oluşan bir şey gibi gösterilir. Oysa Hindu felsefesinde yaradılış çözülmeyi sonsuza dek tekrarlanan bir süreç, bir evrim olarak görür. Evren bazen çözüldüğü zaman, (ya da görüşüşte çözündüğü zaman çünkü aslında hiçbir zaman var değil ve aynı zamanda da her yerdedir.) prakritiye geri döndüğü ve belli bir süre tohum halinde kaldığı söylenir.
Evrenin yeniden yaratılma mekanizmasını ise 3 guna oluşturur. Bunlar sattva, tamas ve rajasdır. Satva iyi, durağan, saf, temiz, yaratıcı, pozitif, yapıcı; Tamas ölü, atalet, hareketsizlik, yıkıcı, kaotik, dengesiz, ilgisiz, aktif olmayan; Rajas ise hareket, eylemle ilgili olan hal, aktif, ne iyi ne kötü, ben merkezliliği ifade eder. Bu 3 guna arasında bir denge vardır. Gunalar hem birbirine zıt hem de birbirini tamamlayıcı kuvvetlerdir. Bu denge bozulduğunda evrenin yeniden yaradılışı başlar. Bu sistemleri bilimsel sistemlerle de karşılaştırdığımızda çok benzer sonuçlara ulaşacağımızı göreceğiz. Örneğin Vedanta Kozmolojisi, en son atom fiziği teorileri ile karşılaştırıldığında bu sistemler arasında pek çok benzer nokta bulunacaktır.
Bu gunaları anlayabileceğimiz bir örnekle açıklayalım. Örneğin bir çocuk kumdan bir kale inşa etmek ister. Bu istek, düşünce, hayalini kurduğu kale satvadır. Çocuk eline şekilsiz ıslak kumu aldığında, kumun şekilsiz oluşu, kötü görüntüsü, çok zaman harcanması gerektiği, yorgun hissedilmesi, zor görünmesi, kumun dağılması, şekilsizliği alt edilmesi gereken bir engeldir ve Taması ifade eder. Fakat daha sonra Rajas yardıma koşar. Uyuşukluk, ve ataletin yenilmesi, fiziksel, zihinsel gayret ile elle tutulur, güzel bir kumdan kale yapma isteği ise Rajası ifade eder. Yeterli miktarda rajas üretilirse, tamas engeli yenilir ve ideal satva şekli elle tutulur bir kumdan kale halinde cisimlenir. Bu örnekten de anladığımız gibi yaratım süreci için bu gunaların hepsi gereklidir.
Bu üç guna her zaman mevcuttur fakat biri her zaman hakimdir. Satva güneş ışığında, Rajas akarsuda, Tamas ise bir taşta mevcuttur. İnsanlarda da bu üç guna bulunur. Gün içinde satva derin sakinlik, neşe, mutluluk, iyilik, karşılıksız sevgiye neden olur. Rajas ise huzursuz, tatminsiz kalmamızı sağlayan, sürekli arzu ve isteğe, sinir ve öfke patlamalarına, strese neden olurken aynı zamanda da fiziksel hareketlilik, cesaret ve enerji verir. Tamasta ise rajas ve satva kaybolduğunda gerçekleşen aptallık, cehalet, umutsuzluk, korku, çaresizlik, ukalalık gibi kötü niteliklerimizi ön plana çıkarırız.
Daha sonra Mula Prakriti oluşuyor. Maha Tatva yani evrensel zekanın oluşumu ardından, en son evrensel benlik, Ahamkara yani benlik bilinci ve ego ile birlikte satva, rajas tamas oluştu. Satva ile birlikte Manas, 5 Jnana indriyas ve 5 Karma indriyas, Tamas ile birlikte de 5 Tanmatras ve 5 Mahabhutas oluştu.
Şimdi bunların ne anlama geldiğini inceleyelim:
Mula Prakritide evren uyuyor durumdadır. Prakritide tekamülün ilk safhasına Mahat, büyük neden denir. Mahat kozmik ego duygusudur. Buddhiden ahamkar yani kişisel ego duygusu tekamül eder. Ahamkardan tekamül eğimleri üç farklı yönde uzanır. Kaydetme melakesi olan Manas’ın 5 algı gücünü yani görme, işitme tatma, dokunma, koklama; 5 eylem organı yani dil, ayak, üreme, dışkılama ve eller; 5 Tanmatra ise ses, hissetme, görüş, tat ve koku yu oluşturur. Bu Tanmatra da tekrar birleşerek dış evrenin oluştuğu 5 kaba elementi yani toprak, su, ateş, hava, eteri meydana getirir.
Prakritiden sonra sonra evren görünür olmaya karar verdi ve tüm Tatvalar uyandı. Tatvalar, üstün ve tek gerçeklik olan Prushanın bir yansıması olan Prakritiyi temsil eden çoklu gerçekliklerdir. Görünmez ve yok edilemez ve yaratım sürecinin inşa bloklarıdır. En çok bilinen 9 tatva vardır bunlar: Buddhi/Mahat (kozmik zeka), Manas (akıl, zihin), Ahamkara (ego, benlik. Kendi arasında 3 e ayrılıyor satva, rajas, tamas), Tanmatras (5 ince element: ses, dokunma, tat, şekil, koku), Mahabutas (5 büyük element: Toprak, su, ateş, hava, eter), Jnana Indriyas (5 organ algısı: kulak duymak için, deri hissetmek için, gözler görmek için, dil tat almak için, burun, koku almak için), Karma Indriyas ( 5 organ hareketi: Boğaz ifade için, eller kavramak için, ayaklar hareket için, cinsel organ üremek için, anüs boşaltım için.)
Sutramıza dönecek olursak İçgörü, ayrım yapama, neşe/kutluluk ve ego nihai teklik hissi ile bir olursa buna smprgyat samaadhi denir.
Teklik bilincini meditasyonla anlayabiliriz. Paranjalinin meditasyon tekniğini anlayabilmek için önceliklte yukarıda anlatılan evrenin oluşumu, tekamül fikrini net bir şekilde aklımızda tutmamız gerekir. Meditasyon ile geriye tekamül yapılır. Gerçek nesnelere, şeylere konsantre olarak nesnelerin arkasındaki asıl gerçekliğe, öze ulaşılana dek geriye, içe doğru ilerlenir.
Patanjalinn tek bir nesneye konsantrasyonunun dört safhası vardır. Bunlardan ilki İçgörü yani inceleme safhası. Bu safhaya ulaşmak için 5 kaba elementten birine mükhemmel bir şekilde konsantre olmak gerekir. (hava, toprak, su, ateş veya eter) (Son hava bükücü ya da toprak bükücü olablirsiniz belki Bundan sonraki 2. safha ayırt etme, ayrım yapma safhasıdır. Bu safhaya ise, zihin, dış maddi tabakaya nüfus edip, içteki gizli öz Tanmatra’nın (yani ses, dokunma, şekil tat ve koku) üstüne kapandığı zaman ulaşılır. Aslında bir taşın, bir kalemin, lambanın bile farklı kokuları vardır. 3. safha neşe, kutluluk safhasıdır. Bu safhada algının iç güçlerine ya da zihnin kendisine konsantre olduğumuzdaki neşe ve huzur safhasıdır. Son, 4. Safha ise nihai teklik ve ego safhasıdır. Herhangi bir korku veya arzunun dokunamadığı ego duygusuna konsantre olduğumuzda ki bireyselliğin farkındalığı safhasıdır.
Şüphesiz bu safhalara ulaşmak çok zordur ve bir ömre bedel olabilir. Yine de Prakriti içinde yer alır ve güzel, ayartıcı veya tehlikeli noktaları vardır. Bir nesnenin doğasını kavramak, onu anlamak, onun üzerine güç kazanmaktır. Kişisel konsantrasyonun gelişmesi ile insanlar siddhi güçleri, psişik güçler kazanabilir. Zihin okuyabilir, geleceği görebilir, nesneleri hareket ettirebilir, hastaları iyileştirebilir vs. Bu bilgiler kadim ve gizli tutulması gereken bilgilerdir. Fakat nasıl bir doktor veya yazar tıp ilimini açıklarken fazlası insanı öldürebilecek olan ilaçlar hakkında bilgi vermek zorundaysa aynı şekilde bizim de bu kadim bilgiler hakkında üstü kapalı bir takım bilgiler vermek gerekliliğimiz vardır.
Bu güçler tek bir nesneye odaklanma ve teklik hissi ile ortaya çıkan üst düzey konsantrasyonun sonucunda ortaya çıkan tohumlar, smprgyat samaadhi yani tohumlu aydınlanmadır.
Neşter bir doktorun elinde hayat kurtarabildiği gibi bir katilin elinde de hayat sonlandırabilir. Bu safhaları geçmek için içimizden gelen, bizi harekete geçiren güdü saf ve temiz olmalıdır. Asla kişisel ego ve arzuların kölesi olmamalıdır. Bunun nedeni, ıslah olmayan, saf insanlar bu güçleri elde ettiklerinde kendi amaçları, ego ve kötülük için kullandıklarında nihai olarak bu kendi yıkımlarıyla sonuçlanır. Tüm ülkelerdeki peri masallarında doğa üstü olana bulaşmama, oynamamaya karşı uyarılarla doludur. Büyü yapılır, dilekler dilenir sonra cin sahibine saldırır, onun ruhunu ele geçirir. Fakat gerçek aydınlanmaya ulaşmak isteyen, gerçek ruhsal arayıcı, okült güçten zarar görmez çünkü o aydınlanmanın peşindedir.
Ayrıntılı bilgi, yoga, yoga felsefesi, pranayama ve nefes dersleri, matwork pilates, reformer ve personal training dersleri için: