Dönüştürücü Şifa: Alternatif Tıp Yöntemleriyle Holistik Terapiler
Derin şifa ve dönüşüm yolculuğuna çıkmaya hazır mısınız? Nora Canan’ın Hayat Dönüşüm İnzivaları ile Koh Samui ve Koh Phangan’ın nefes kesen doğal güzelliklerinde sakinliği keşfedin. Burada, tropikal manzaraların huzurlu güzelliği arasında, mutluluk ve canlılık dolu bir yaşamın kapılarını aralayacaksınız.
Holistik yaklaşımımızla, beden, zihin ve ruhu iyileştirmenin gücüne inanıyoruz. Antik uygulamalardan modern tekniklere kadar, bedensel rahatsızlıkların ve memnuniyetsizliğin kök nedenlerini ele alan bir wellness yaklaşımı sunuyoruz.
Gelin, sunduğumuz holistik terapilere birlikte göz atalım:
• Meditasyon: Rehberli astral meditasyonlar aracılığıyla bilinçaltınıza dalmak. Gizli potansiyelleri açığa çıkarın, sınırlayıcı inançları ortadan kaldırın ve içsel bilgelik kaynağına ulaşın.
• Yoga: Yoga asanaları, pranayama ve meditasyonun yenileyici gücünü deneyimleyin. Bilinçli hareket ve nefes çalışmasıyla gerginliği azaltacak, esnekliği artıracak ve iç huzurunuzu geliştireceksiniz.
• Hipnoz: Belirli ihtiyaçlarınıza göre uyarlanmış hipnoterapi seanslarıyla bilinçaltı zihni keşfedin. Korkuları bırakın, engelleri aşın ve başarı ve mutluluk için zihninizi yeniden programlayın.
• Yaşam Koçluğu: Hayatın zorlukları ve fırsatları arasında kişiselleştirilmiş rehberlik ve destek alın. Tutkularınızı keşfedin, anlamlı hedefler belirleyin ve güçlendirme ve bolluk düşüncesi geliştirin.
• Holistik Terapiler: Akupunktur ve kup terapisi, kiropraktik bakım ve bitkisel tedaviler gibi çeşitli şifa yöntemlerini içeren kapsamlı bir dizi tedavi sunuyoruz.
Nora Canan’ın Hayat İnzivaları’nda, gerçek iyileşmenin beden, zihin ve ruhu içerdiğine inanıyoruz. Misyonumuz, sağlığınızı, mutluluğunuzu ve canlılığınızı geri kazanmanıza yardımcı olmaktır. Acıya, strese ve memnuniyetsizliğe veda edin ve canlılık dolu bir yaşamın, dolu dolu bir yaşamın tadını çıkarın.
Bize Koh Samui veya Koh Phangan’da katılın ve sizi yenilenmiş, ilham verilmiş ve yaşamın tadını çıkarmaya hazır hissettirecek dönüştürücü bir inziva deneyimine katılın. İyileşme yolculuğunuz burada başlıyor.
I assist individuals, including busy business owners and employees, in transforming their vision into success without experiencing exhaustion. We have English, French and Turkish Programs. For more information please whats app me. Now I continue in Turkish
Bireylerin, yoğun çalışan iş insanları ve çalışanların vizyonunu, tükenmişlik hissi yaşamadan başarıya dönüştürmekte yardımcı oluyorum. İngilizce, Fransızca ve Türkçe program seçeneklerimiz mevcuttur
Luminy Life Coaching and Health Center’in ve Wellcoyage’un kurucusu ve eğitmeniyim. Sağlıklı, enerjik ve dengeli bir yaşam tarzına geçiş yapmak isteyen herkesi, Wellcoyage’un eşsiz hizmetleriyle tanışmaya davet ediyorum.
Canlanma ve Yeniden Doğuş Kampı: Zihinsel ve Fiziksel Yeniden Doğuş
Yoğun bir yaşam tarzına sahip olanlar için özel olarak tasarlanan “Revitalization and Renewal Camp,” nefes çalışmaları, yoga, meditasyon ve çok daha fazlasını içeren bir deneyim sunuyor. Bu program, kendinizi yeniden keşfetmenize ve zihinsel-fiziksel sağlığınıza odaklanmanıza olanak tanır. Outdoor ve indoor etkinliklerle dolu bu kamp, unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Kendinizi yeniden keşfedin, Wellcoyage ile hayatınıza taze bir nefes katın!
Dış Mekan Aktiviteleri: Enerjinizi Artırın
Wellcoyage, “Boost Your Energy” programıyla hareketli çalışmalar ve motivasyon dolu etkinlikler sunuyor. Fonksiyonel antrenman, Power Pilates, yaratıcılık oyunları ve daha fazlasıyla dolu bu program, hareketli bir yaşam tarzını hayata geçirmek isteyenlere rehberlik ediyor. Ayrıca, mevsime göre düzenlenen outdoor etkinliklerle doğayla iç içe olma fırsatı sunuyoruz.
İç Mekan ve İşyeri Abonelikleri: Sürekli Destek ve Rehberlik
Wellcoyage, iç mekan ve işyeri abonelikleriyle kişisel ihtiyaçlarınıza yönelik özel programlar
sunuyor. Sağlık tespiti, postür analizi, işyeri egzersiz programları, yoga, meditasyon, pilates ve daha birçok seçenekle sizlere düzenli bir sağlık ve wellness deneyimi sunuyoruz.
Sağlıklı ve dengeli bir yaşam tarzına adım atmak için Wellcoyage sizinle birlikte! Detaylı bilgi ve kayıt için web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın
Ayrıntılı bilgi ve teklifler için lütfen 0531 525 77 47 numaralıwhatzap hattından veya luminylife instagram adresinden iletişime geçin.
Herkes umarım muhteşem bir haftasonu geçirmiştir. Geçirmemiş olanlar için ise bağlardan özgürleşmek, esaretten, bağımlılıklardan, acıdan ve egodan kurtulmak adına bir makale hazırladım ve bu makale Patanjalinin 16. Yoga Sutrası olan: “Tatparam prusha khyateh guna-vaitrishnyam”
İle ilgili. Bu sutranın türkçesi aşağıdadır.
Bağlardan özgürleşmenin-bağlanmamanın en yüksek durumunda, tüm arzular gerçek Öz’le birleşmeden dolayı kaybolur.
Şimdi bu sutrayı yaşamla harmanlayarak inceleyelim.
Kişi atmanın bilgisiyle doğanın herhangi bir tezahürünü arzulamayı bıraktığı zaman bu en yüksek bağlanmamadır.
Yani arzu olmazsa özle birleşirsin. Bir şeyi çok istersek özgürleşemeyiz. Özgürleşememek kurtuluş yolunda, aydınlanma yolunda ilerlememizi engelleyen etkenlerden biridir. Çok istemek özgürleşmeyi yok eder. Çok istemeyi bırakmalı ve bu sayede asla hiçbir şeye bağımlılık derecesinde bağlanmamalıyız
Daha önce de dediğimiz gibi bağlanmamak kayıtsızlık değildir. Aksine bağlanma, bağımlılıklar, esaret, keder ve üzüntüyü beraberinde getirir. Bu nedenle pek çok insan yoga felsefesini, bencil ve gayri insani bularak reddediyor. Fakat aslında bu böyle değildir, hatta bunun tam tersidir. İnsan sevgisi bir çok insana göre onların bildiği en yüksek duygudur. O bizi bencillikten kurtarır, bu sevgiyle birlikte paylaşmayı, değer vermeyi, önemsemeyi belki de disiplini bile öğrenebiliriz. Fakat aynı zamanda sahiplenici ve özeldir. Sahiplenmek kıskançlığı beraberinde getirir. Kıskançlık, sahiplenmek egosal duygulardır. Kıskançlık kötü sözü, şiddeti ve esareti beraberinde getirir. Eğer bir kişiyi gerçekten özünü seviyorsak onu kıskanmayız. İçimiz her zaman rahat ve nötrdür. Kıskançlık beraberinde hem kendimiz hem karşı taraf acısından acıyı da getirir.
Çünkü kıskançlık karşılaştırmadır. Kendini veya başkasını kıyaslarsın. Yahut kişiyi ilk tanıştığında tanıdığın zamanla kıyaslarsın.O kişi daha güzel, daha kaslı, daha zeki, daha zengin… Kendini veya başkasını karşılaştırmayı kıyaslamayı bırakırsan kıskançlık kaybolur. Gerçek aslında tektir ve nettir. En başta gördüğün kişidir ama sen bunu o an göz ardı ettin ve egona yenik düştün.
Bir taşı kıskanabilir misin? Ya da bir ağacı? Ateşi veya suyu kıskanabilir misin? Su her yerden geçebiliyor sen geçemiyorsun. Bulunduğu kabın şeklini alıyor. Hatta buhar olup uçabiliyor, çiğ olup yaprakların üzerine düşüyor ve hiçbir zaman kaybolmuyor. Suyu kıskanman gerçekten çok acı verici olabilirdi. Kendini sadece insanlarla kıyaslıyorsun çünkü bu öğretildi. Onun sevgilisi daha güzel, onun arabası daha hızlı, onun çocuğu daha zeki, başarılı veya yetenekli gibi.
Fakat kendini diğer insanlarla da kıyaslaman çok saçma çünkü diğer insanlar da doğadaki ağaç gibi, su ve ateş gibi eşsiz. Sen de diğer insanlardan farklı, eşsiz ve orjinalsin. Bunları egon şişsin diye söylemiyorum sadece tanrı her zaman orjinal yaratır. Hiç bir şey bir diğerinin aynısı değildir olamaz. Aynı görünse bile tıpa tıp aynı bile olsa aynı değildir.
Eski bir Sufi hikâyesi vardır: (Alıntı)
Bir adam çok acı çekiyormuş ve her gün Tanrı’ya dua edip, “Neden ben? Başka herkes çok mutlu görünüyor, ben neden böyle acı çekiyorum?” diyormuş. Bir gün büyük bir umutsuzlukla Tanrı’ya dua etmiş: “Bana başka herhangi birinin acısını verebilirsin, onu kabul etmeye hazırım ama benim acımı al. Artık dayanamıyorum.”
O gece güzel bir rüya görmüş―güzel ve çok açıklayıcı. O gece rüyasında Tanrı’nın gökyüzünde görünüp herkese, “Bütün acılarınızı tapınağa getirin,” dediğini görmüş. Herkes kendi acısından bıkmış durumdaymış―aslında herkes hayatının bir döneminde, “Herhangi birinin acısını kabul etmeye hazırım ama benimki al; benimki çok fazla, dayanılmaz,” diyormuş.
Böylece herkes kendi acılarını torbalara doldurmuş, tapınağa gitmiş ve herkes çok mutlu görünüyormuş; artık dualarının kabul olduğunu düşünüyorlarmış. Bizim adam da tapınağa koşmuş.
Tanrı, “Torbalarınızı duvar kenarına koyun,” demiş. Bütün torbalar duvar kenarına konmuş ve Tanrı, “Şimdi seçebilirsiniz,” demiş. “Herkes istediği torbayı alabilir.”
Ve en şaşırtıcı şey şuymuş: bu her zaman dua eden adam, başka herkesten önce kendi torbasını seçebilmek için yanına koşmuş! Ama çok şaşırmış çünkü herkes kendi torbasına koşuyor ve tekrar onu seçmekten mutlu görünüyormuş. Ne oluyormuş? İlk defa olarak herkes başkalarının sefaletlerini, başkalarının acılarını görüyormuş―onların torbaları da büyükmüş, hatta daha da büyükmüş!
Ve ikinci sorun şuydu ki, insan kendi acılarına alışıyordu. Şimdi başka birininkini seçmek―torbada ne tür acılar olduğunu kim bilebilirdi? Uğraşmak niye? En azından kendi acılarını tanırsın, onlara alışmışsındır, katlanılabilirler. Yıllarca onlara katlanmışsındır―niye bilinmeyeni seçesin?
Herkes evine mutlu bir şekilde dönmüş. Hiçbir şey değişmemiş, aynı acıları geri götürüyorlarmış ama herkes kendi torbasını alabildiği için mutluymuş ve gülümsüyormuş.
Ertesi sabah Tanrı’ya dua etmiş ve, “Dua için teşekkür ederim,” demiş. “Bir daha asla böyle bir şey istemeyeceğim. Sen bana her ne verdiysen iyidir, benim için iyi olmalı ki bana verdin.”
Kıskançlık yüzünden sürekli acı çekersin, acı çeker ve acı çektirirsin. Sahte davranmaya ve yalan söylemeye, yoldan çıkmaya, şeytani planlar kurmaya başlarsın. Kendin değil bir kopya gibi davranırsın. Kıskançlıkla yaşanan sevgi cehennem gibidir.
Atman sevgisi öyle değildir. Yoga felsefesiyle ilgilenmeyen ve bilmeyen insanlar, diğer insanları sadece onları güzel oldukları, zeki oldukları, komik veya zengin oldukları için severler. Atman sevgisine göre ise sadece gerçekte ne iseler o oldukları için sevilir
Bu kavram ilk başta biraz karmaşık görünebilir. İnsanları gerçekte, özünde ne iseler o oldukları için sevmek, belirsiz ve göreceli bir kavramdır. İnsanların gerçekte özleri Atmandır ve içimizdeki Atmanı sevmek onu her yerde, her koşulda sevmektir.
Her yerde Atmanı sevmek, doğanın herhangi bir tezahürü önüne geçip, doğanın ve onu içindeki gerçekliğe girmektir. Böyle bir sevgiyi sınırlı zihnimizle şu anla anlamamıza imkan yoktur. Çünkü bu sevgi çok engindir. Yinede anlatmak gerekirse söyle açıklayabiliriz, şimdi dünyada en çok sevdiğimiz kişiyi düşünelim. Çok sevdiğimiz bu kişiye karşı duyduğumuz sevginin sonsuzlaşarak ve derinleştiğini ve geliştiğini hayal edelim. Yani çok sevdiğimiz birinin sevgisinden çok daha büyük ve huzur dolu olan hali.
Bunu bir örnekle açıklayalım. Şimdi çok aşık olduğumuz birini düşünelim. Sonra bu kişiye neden aşık olduğumuzu, nelerini sevdiğimizi düşünelim. Hangi özellikleri bizi etkiledi? Fiziksel görünüşü mü? Zekası mı? Maddi durumu mu? İş başarısı veya iş hayatı mı? Aile hayatı mı? Bize davranışları mı?
Şimdi bu soruların cevaplarını uzun uzun düşünelim. Aşık olmamıza neden olan ne? Bir bir gelen cevapların hepsi yani bu kişinin eşsiz ve kimseye benzemez olduğu düşüncesinin nedeni bizim cehaletimizdir. Aynı evreni olduğu gibi göremiyor olmamız gibi. Onu olduğu gibi görebiliyor olsaydık ufuk ile yerin birleştiği gibi bir göz yanılgısına düşmezdik. Ya da yerdeki ipi karanlıkta yılan sanmazdık. Şu anki algılarımız dünyayı algılamaya bil yetmez iken karşıdaki insanı tanıdığımızı ve aşık olduğumuzu düşünmek büyük bir yanılgı olabilir.
İnsanlar ve evren hakkında algılama konusunda gerçekten büyük bir cehalet içindeyiz. Eğer bunu duyduğunuzda sinirleniyor ve cehalet mi? Ben cahil miyim gibi düşüncelere takılıyorsanız, aydınlanma yolunda uzun bir mesafe kat etmeniz gerekecek. Çünkü gerçeklik algınız dış tezahürlerle sevdiğiniz kişinin karakteri, ve kişisel nitelikleriyle ayrıca kendi ego duygumuzun da buna tepki verme tarzıyla engellenmiş, bulutlanmış ve bulanıklaştırılmıştır.
Fakat üzülmeyin bu zayıf algı parlaması geçerli bir ruhsal deneyimdir. Zihnimizi arıtmaya ve bizi bekleyen gerçek, çok daha büyük olan asıl sevgiye uygun hale gelmeye teşvik eder.
Tüm bunlar kulağa üzücü gibi gelse de tüm gerçek sandığınız aşklar eninde sonunda size büyük üzüntüler yaşatır. Bunun nedeni hayatın dualiteden ibaret olmasıdır. Yeterince mutlu olduğunuzda mutsuz anlarınız da gelecektir. Hiçbir zaman hiç kimse sürekli aşırı mutlu veya aşırı mutsuz bir yaşam süremez.
Şu an hissettiğimiz aşk veya insan sevgisi gelip geçici ve huzursuzluk yaratıcıdır. Oysa yoga felsefesindeki Atman sevgisi böyle değildir. Kesinlikle istek, arzu ve egodan yoksundur. Güvenli, ebedi ve sakindir.
Bunun nedeni ise seven ve sevilenin bir olmasıdır.
Kıyaslamayı bırakırsan kıskançlık yok olur. Acımasızlık, sahtelik, kötülük yok olur. Kendini tanı, büyü, farkına var. Brahmanın (mutlak olan) seni yaratımına saygı duy. O zaman bu hayatta cehennemi değil cenneti yaşayabilirsin. Cennetin kapıları her zaman senin için sonsuza kadar açık fakat sen güzellikleri görmeye başlayınca bunu farkedeceksin. Bu tabirlerin hepsi metaforiktir. (Cennet veya cehennem kavramlarını yaşamdaki mutlu veya mutsuz zamanlarınızı geçirdiğiniz zaman ve mekanlar olarak düşünülebilir.)
Şimdi tüm bunları bir başka kutsal metin olan Bhagavad Gita’dan bir alıntı ile tamamlayalım:
Bu hafta sonu Güzelbahç’de yine haria bir etkinlik ile sizlerleydik. Yoga, kahvaltı ve astroloji etinliği. Saat 09.00 Pazar günü gerçekleşen etinliğimiz doğa içinde yoga dersi ile başladı. Pranayama yani nefes yolu ile yaptığımız yaşama enerjisini yayma çalışması ile tüm bedenimizi temizledik ve yaşama enerjisi ile dolduk. Daha sonra esneme hareketleri ile akışlara hazırlandık. Akışların ardından asanalarımızı uyguladık ve en son shavasana derin gevşeme ile dersimizi tamamladık.
Dersimiz boyunca meditasyona hazırlık olarak konsantrasyonumuzu geliştirdik. Tüm vücudumuzu açtık, esnettik, güçlendirdik ve dayanıklılığımızı arttırdık.
Düzenli yoga çalışmaları ile nefis ve nefes halimiyeti, vücut kontrolü artar.
Ders sonrası doğa içinde yaptığımız muhteşem serpme kahvaltı ile astroloji sohbetlerimiz de başladı. Sohbete başlamadan önce tüm katılımcılara daha önceden doğum tarih ve saatlerine göre hazırlanmış astrolojik haritaları ve açıklamaları dağıtıldı ve kişisel haritalar incelendi. Sorular cevaplandı.
Grup ve özel derslerimiz Alsanca’taki stüdyomuzda devam ediyor. Yoga, nefes, meditasyon, pilates,
personal training, outdoor egzersizleri, programları ve dahası hakkında bilgi almak için hemen arayın. Bizi instagram sayfamızdan da takip etmeyi unutmayın. (Luminylife)
Bir sonraki etkinlikte görüşmek dileğiyle şimdilik hoşçakalın.
Dünya’da ve ülkemizde gerçekten de hiç hayal bile edemeyeceğimiz şeyler oluyor. Kim derdi ki bir gün gelecek ve tüm Dünya evden çıkmaya korkar olacak. Belki rüyamızda bile görsek inanmayabilirdik böyle bir şeyin olacağına. Tabiki her şeyin olduğu gibi bunun da bir sonu gelecek ve bundan da öğrenmemiz gereken bir çok çıkarım var. Aslında bu günlerin olması belki de bir çoğumuzun hayatında çok önemli değişimler geçekleştirecek. Kimimiz bu güne kadar yaşadığı hayatı şöyle bir gözden geçirip, “bu güne kadar ben ne yaptım? Ya da ne yapıyorum?” diyecek. Kimimiz geçim derdinde Kimimiz üç günlük dünya ya yarın ben de ölsem, o zaman son günlerimde neler yapardım diyerek ölmeden önce yapılacaklar listesinin tarihini öne çekecek.
Aslında şu an dünya büyük bir karma yaşıyor. İnsanoğlu yüzyıllar boyunca hem doğayı hem kendini yok edip durdu. Hatta doğada insandan daha zararlı bir canlı yok diyebiliriz. Acaba tüm bu yangınlar, salgın hastalıklar, doğanın insanları kendine getirmek için gerçekleştirdiği bir uyarı mı? Doğa bize “ben olmazsam siz de olmazsınız.” ı kibarca ve an anlayabileceğimiz dilde öğretiyor mu? Dünyanın bir çok yerinde balıklar çoğaldı, hava ve çevre temizlendi ve doğa yeniden canlandı. Herkes işe gitmeyi bırakınca trafik azaldı. Egzoz dumanları artık havayı eskisi kadar kirletemiyor. Yolda arabadan sigara ya da çöp atan magandaların sayısı da büyük oranda düştü. Gerçi şimdi de yüz maskelerini fırlatanlar var ama yine kendi kendilerine ve çocuklarına zarar veriyorlar.
Aslında yapılacak şey çok basit bu aralar dışarı çıkmamak. Eğer kendi kendinze yetemiyorsanız, sürekli birileriyle olmak, bir şeyler yapmak isteğindeyseniz bu zamanlar sizin için çok zor geçecek ve dışarı çıktıkça da bu konu uzayıp gidecek. Biraz sabır ve kendi kendimize yetebilme ile tüm bu zorlukların üstesinden gelebiliriz. Ben de bu konularda size yardımcı olmak için buradayım.
Bugün bacak ve kalçalarınız için evde lastikle yapabileceğiniz iki egzersiz videosu ekliyorum. Direnç bandı ile air squat ve lateral tube walk Bu egzersizler quadriceps, hamstring ve glute kaslarınızı çalıştırır. Yani ön bacak, arka bacak ve kalça. Daha önce bu tarz antrenmanlar yaptıysanız dinlenme ve set sürelerini siz belirleyebilirsiniz. Daha önce yapmadıysanız postürünüzün duruşu, egzersiz ve dinlenme süreleri hakkında bana danışabilirsiniz. Bu süreler önemlidir. Hareketleri yanlış yapasanız zamanla duruş bozukluğu veya sakatlıklar olabilir. Yazının sonunda tekrar instagram hesabını ve telefon numaramı belirteceğim buradan benimle iletişime geçebilirsiniz. (Luminy Life)
Şimdi evde benimle birlikte neler yapabilirsiniz bunlardan size en uygun olanını seçelim. Birlikte yapabileceğimiz egzersiz ve koçluk programları nefes çalışmaları, yoga dersleri, esneklik, kuvvet, güç antrenmanları, fonksiyonel antrenmanlar, pilates dersleri, evdeki eşyalarla yapabileceğiniz egzersizler, vücut şekillendirme ve kilo vermek için kişiye özel programlar yani personal training programları. Bu derslerden bazıları bire bir bazıları grup dersleri şeklinde yapılabilir.
Bire bir yaptığımız personal training dersleri dediğimiz derslerde tamamen size özel bir program hazırlanır. Bu programda sizin dinlenik nabzınıza göre yapacağım heseplamalar, çeşitli efor, esneklik testleri ve postür analizinize göre, duruş bozuklukları, ile, yağ yakımına, vücut şekillendirme, kuvvet ve performans arttırma ve bunun gibi sizin seçeceğiniz bir çok hedefe yönelik sadece size özel olarak programlar hazırlayacağım.
Grup olarak alacağınız müzik eşliğinde yağ yakımı veya vücut şekillendirmeye yönelik curcuit training, crossfitt ve hit tarzı antrenmanlar ise sinerji ve grup enerjisi ile yine yüksek motivasyonla katılabileceğiniz derslerden.
Dilerseniz yoga, pranayama, nefes ve meditasyon dersleri alır veya yoga felsefesi sohbetleri yapar, yoga felsefesine açısından karma ve Korona virüs ile dünyanın karmasından kendi özümüze bir yolculuk yapabiliriz veya sizin seçeceğiniz günlük yaşamdan herhangi bir konuyu yoga felsefesi bakış açısından değerlendirebiliriz. Bu dönemde özellikle dernekler, topluluklar ve takımlar online olarak bir araya gelip çeşitli organizasyon, faaliyet veya etkinlikler düzenleyebiliryor ve bu online birleşme bu dönemi rahat atlatmamızı sağlıyor. Geri dönüşlerinizi, yorum veya fikirlerinizi bekliyorum. Uzaktan eğitim ve online dersler için bana ulaşabilirsiniz. Youtube kanalını daha da aktifleştirip antrenmanlar koymaya başlayacağım takipte kalınız.
Alsancak ve çevresinde çalışanlar için çok güzel haberlerimiz var. Çok yakında Alsancak, Kıbrıs şehitlerinde açacağımız yoga okulunda, günün tüm stresini ve yorgunluğunu atabilirsiniz. Dilerseniz sabah saatlerinde güne başlamadan önce, dilerseniz öğle aranızda veya akşam iş çıkışında katılabileceğiniz özel ve grup dersleri ile yaşam kalitenizi ve hayat standartlarınızı yükseltin.
Tüm gün masa başında veya ayakta çalışmak zorunda kalan, hareketsiz kalan veya sürekli benzer pozisyonlarda çalışan kişilerde zamanla duruş bozuklukları ve, veya kilo problemleri oluşmaya başlar. Bunlar yaş ilerledikçe, kireçlenme, kas rahatsızlıkları, eklem, bel ve boyun ağrıları, kolay incinme ve sakatlanma gibi durumlar oluşturur.
İşte tüm bunlardan korunmak, kalp ve damar sağlığınız, zihin, beden ve ruh bütünlüğünüzü sağlamak için siz de Kıbrıs Şehitleri, Alsancak’ta açmakta olduğumuz Luminy Yoga ve Sağlıklı Yaşam Okuluna gelin.
Derslerimiz arasında neler mi var?
YOGA, MEDİTASYON, PRANAYAMA DERSLERİ
NEFES ATÖLYELERİ
YOGA VE FARKINDALIK KAMPLARI
İŞYERİ ZİNDELİK VE MOTİVASYON PROGRAMLARI
SIRT, BEL, BOYUN EKLEM
AĞRILARI İÇİN YOGA VE EGZERSİZLER
DURUŞ BOZUKLUKLARINA YÖNELİK ANTRENMANLAR
VUCUT ŞEKİLLENDİRME VE KİLO KONTROLÜ
PİLATES MATWORK VE REFORMER
Ayrıntılı bilgi almak için whatzap veya instagram adresimizden randevu alınız.
Herkese merhabala Umarım hepiniz güzel bir yaz geçirmiş ve kışa hazır hissediyorsunuzdur. Luminy yaşam ailesi yaz boyunca devam eden yurt içi ve yurt dışı yoga, spor ve sağlıklı yaşam kampları, farkındalık etkinlikleri, nefes atölyeleri, çalışanların hayatını kolaylaştırmak, iyi hissetmeleri ve duruş bozukluklarının önlenmesi ve giderilmesi için oluşturulmuş sağlıklı yaşam, ve sabah motivasyon ve işyeri egzersiz programları ile çok güzel bir yaz geçirdi.
Yeni yıl yaklaşırken, siz de ailenize, arkadaşlarınıza evde oraya buraya atacakları bir hediye vermek yerine, onların yaşamlarını değiştirecek, farkındalık uyandıracak ve hayata farklı açılardan bakmalarını sağlayacak bir hediye verin. Onlara maddesel hediyeler yerine bir deneyim sunun.
Hediyeyi sunacağınız kişinin karakterine, motivasyonuna ve ihtiyaçlarına yönelik olarak bir hediye seçebilirsiniz. Örneğin çok
stresli bir işte çalışan bir dostunuza günün stresini atması ve zihnini boşatması için nefes ve yoga dersi hediye edebilirsiniz. Ya da sürekli oturarak çalışan, duruş bozuklukları, sırt, boyun, bel ve eklem ağrıları olan bir arkadaşınız veya aile ferdine, kişiye özel spor programı (personal training) hediye edebilirsiniz.
Bu programlar herhangi bir spor salonuna yazılmaktan çok farklıdır. Bunun nedeni hizmeti alan kişinin vücut özelliklerine, beslenme düzenine, yaşam tarzına uygun bir program belirlenmesidir. Hedefe ve sonuç almaya yönelik olarak alacağınız bu programlar senelik alıp 3 ay gidip bıraktığınız spor salonlarından farklı olarak bir yaşam koçu eşliğinde yapıldığı için motivasyonunuz da artacaktır. Motivasyonunuzun artmasıyla düzenli yapılan egzersiz veya farkındalık programları ile siz değiştikçe yaşamınızın da dönüştüğünü göreceksiniz.
2020 yılı, yeni yıl için alacağınız en güzel hediye sevdiklerinize farklı ve onların yaşamını değiştirecek, hayatlarını kolaylaştıracak bir deneyim sunmaktır.
Sizler de İzmir, Alsancak’da olan yoga, reformer pilates, eşli egzersiz, işyeri egzersizleri, nefes ve meditasyon atölyeleri, enerji çalışmaları, kilo kontrolü programları gibi programlardan birini veya bir kaçını seçip yeni yıla dönüşerek girmek istiyorsanız, hemen bizi arayın. Vücut analizi ve tespit için randevu almayı unutmayın. Telefon numaramız 0531 525 77 47
Bugün hangi egzersiz tipinin kendimize ve hedeflerimize daha uygun olacağı konusunda konuşacağız. Kardiyo egzersizleri mi? Yoga mı? Pilates mi? Vücut geliştirme mi? Bu egzersiz tipleri çoğalabilir. Kendimize en uygun egzersiz tipini seçmek için öncelikle vücut tipimizi, kendimizi iyi tanımalıyız.
Apollon’a adanmış Delf mabedinde yazılı olan, büyük bilge Pythagoras’ın sözünde de belirttiği gibi; “kendini bil”. Evet herhangi bir spor dalına yönelmeden önce mutlaka kendimizi çok iyi tanımalı, limitlerimizi, güçlü ve geliştirilmesi gereken yanlarımızı bilmeliyiz. Vücut tipinize, postür analizinize, kalp ve damar sistemi, solunum sistemi ve tüm vücut sistemlerinize göre vücut, anatomi ve egzersiz bilimi ve sistemleri hakkında yeterli bilgiye sahip değilseniz bu kararı profesyonel bir eğitmene ve bir doktora danışarak alabilirsiniz.
Kilo vermek ve vücut şekillendirmek; beslenme, egzersiz ile yağ yakmak; sıkılaşmak ve su dengesini sağlamak ile
ilgilidir. Yağ yakmaya ise belli bir nabız değerini aştıktan sonra başlarız. Buna öncelikle yağ yakmaya başladığınız minimum nabızı bulmakla başlayabilirsiniz. Minimum yağ yakım nabzınızı ise şu şekilde bulabilirsiniz:
220-yaşınız-dinlenik nabzınız= minimum yağ yakımı için atması gereken kalp atım sayısı yani nabız. (dinlenik nabız: sabah uyandığınızda yatağınızda otururken kalbinizin 1 dakikada kaç kere attığı ) Dinlenik nabzınızı eczanelerde veya elinizde varsa nabız ölçen aletlerle de yapabilirsiniz. Yani yağ yakabilmeniz için bulduğunuz bu sonucun üzerine çıkmalısınız. Örneğin 40 yaşında ve dinleni nabzı 70 olan bir kişinin minimum yağ yakım seviyesi; 220-40-70= 110 dur. Yani yağ yakmak için nabzın 110 un üzerine çıkması gerekir.
Yoganın kilo vermeye ve vücut şekillendirmeye pilates kadar etkili olmadığı söylense de, burada genelde atlanan konu şu ki her ne kadar yoga yaparken nabzımız pilatesteki kadar yükselmese de, pilates sonrasında yogada hiç olmadığı kadar acıkırsınız. Bunun nedeni ise nabzın, kalp atışların ve kardiovasküler hareketlerin artmasıyla vücudunuzda şekerin düşmesi ve açlık hissinin çoğalmasıdır. Acıkmamızın bir diğer nedeni de yaşam enerjimizin düşmesidir. Yaşam enerjimizi besinlerden, düzenli uykudan, doğadan, güneş
ve aydan, iyi düşüncelerden, toprak ve sudan, vücuda iyi gelen egzersizlerden alırız.
Yoga ve pranayama çalışmaları boyunca aynı zamanda enerjisel olarak da vücudumuzu beslediğimiz için düzenli yoga yapmanın sonucunda ileriki günlerde daha az açlık hissettiğimizi farkederiz. Zaten vücudu aşırı yorup, aşırı yemek yemek bedenimizi tahrip eder, boş yere yorar ve dolayısıyla yaşlandırır. Yanlış yapılan her egzersiz vücuda zarar verir. Her gün düzenli olarak yoga yapar, öğün sayılarımızı azaltır ve öğün aralarında çiğneme yapacak besinler tüketmezsek, sağlıklı bir şekilde kilo verebiliriz.
Bunu biraz daha ayrıntılı olarak açıklayalım. Bize hep günde 3 ana öğün ve aralarda da birşeyler yememiz gerektiği söylenir. Oysa ki yeterli miktarda karbonhidrat, protein, vitamin, mineral ve su alırsak ve bu dengeyi sağlarsak günde 1 öğün bile yeterlidir. Günümüzde tarım ilaçları vb besin değerlerini düşürücü şeyleri göz önüne aldığımızda, siz öğün sayılarınızı 2 ye düşürerek başlayabilirsiniz. Tabi bu öğünlerde tüm gün ihtiyacınız olan besinleri aldığınızı var sayıyorum.
Bir diğer konu ise çiğneme. Siz çiğneme yaptığınızda, çeşitli salgılar salgılanır ve sindirim sisteminiz çalışmaya başlar bu da sizi
acıktırır. Yedikçe yiyesiniz gelir. Sakız bile çiğniyor olsanız bu sizi acıktıracaktır. Öğünleri sık olanlar şimdi olur mu öyle şey diyor olabilirler. Benim hocam 5 öğün ye dedi ve süper oldum. Fakat siz kendi bedeninizi kendiniz tanımalısınız ve hiç kimsenin söylediği şeyi kendiniz de deneyimlemeden inanmamalısınız. O halde bunu da kendiniz deneyin ve görün. (Tabi burda şeker, kalp, tansiyon, tiroit vb rahatsızlıklarınızın olmadığını ve yoga gibi nabzı çok yükseltmeyecek olan egzersizler yapıldığını varsayıyorum. Herhangi bir rahatsızlığınız varsa bir diyetisyene veya doktora danışın.) Yanlızca sabah 08.00-11.00 arasında ve akşam 16.00 19.00 saatleri arasında yemekleri yavaş yavaş yiyeceğiniz 2 öğün belirleyin ve bu öğün saatleri arasında kuruyemiş dahi olsa çiğneme yapmanıza neden olacak hiç bir şey yemeyin. Çorba ve yoğurt dilediğiniz kadar tüketebilirsiniz. Kahve, alkol ve sigaradan bu dönemde uzak kalmakta fayda var çünkü bunlar rajasik gunalar yani vücut dengesini bozucu şeyler.
Fitness konusuna gelecek olursak, profesyonel olmayan ellerde yaptığınız, özellikle ağırlık, vücut geliştirme çalışmaları başta olmak üzere, crossfit, calisthenics, tabata egzersizleri, hiit antrenmanları, benzeri egzersizler, yaşam boyu size çok büyük güçlükler çektirecek, fıtık, diz, bel, boyun ve eklem rahatsızlıkları, solunum yollarında bozulmalar, kas ağrıları ve rahatsızlıkları gibi uzayıp giden rahatsızlıklara neden olacaktır. Bu nedene kesinlikle anatomi ve egzersiz bilimleri hakkında geniş bilgiye sahip deneyimli kişilerle çalışmalısınız kim ne derse desin siz eklem yerlerinizde, kas ağrısı dısında, bel, sırt ve boynunuzda ağrı hissediyorsanız, hareketi bırakmalı veya başka şekilde yapmalısınız.
Aslında yoga ve pilates egzersizleri birbirine benzer. Zaten pilates hareketleri de 7000 yıllık ilim olan yogadan çıkmıştır. Her ne kadar pilatesin de yoganın da birçok çeşidi olsa da, matwork pilateste yani yerde yapılan pilates hareketlerinde hareketler genelde daha hızlı ve tempoludur.
Pilates yapmaya başlamadan önce en az 15 dakika aktif olarak mutlaka ısınmalısınız (jogging, zumba vs gibi ısınma egzersizleri kullanılabilir). Yogada ise güneşi selamlama gibi bir dizi hareketten oluşan asana serileri ile ısınırız. Ayrıca kapalabhati gibi temizlik ve pranayama çalışmaları, vücudu canlandırır, ısıtır.
Yoga ve pilates hareketlerinde kaslarınızı hem güçlendirir hem esnetirsiniz. Fitness egzersizlerinde ise genelde sıkılaşma, güçlenme ve kas şekillendirmesi söz konusudur. Yogada hareketler birbirini tamamlayıcıdır. Örneğin gövde fleksiyonu yaptıysanız (yani öne, aşşağı doğru eğilmek), ondan sonra bunun tam tersi olan gövde ekstansiyonu (arkaya doğru gövdeyi açmak, esnetmek, germek, göğsü, beli ve kolları yukarı geri açmak) da yaparak dengeyi sağlarsınız. Fakat fitnessda genelde kas kitlesini arttırmaya çalışıldığı için profesyonel olarak çalışılmadığında duruş bozuklukları oluşabilir. (yanlış ve fazla dead lift uygulamaları nedeniyle oluşabilecek olan kifoz yani kamburluk gibi)
Kilo vermek için her ne kadar insanlar pilatesi veya kardiyo egzersizlerini tavsiye ediyor olsa da. Kilo vermeyi asıl yemek yeme düzenimiz ve sistemimiz ile sağlarız. Yaptığımız yoga, pilates veya fitness egzersizleri ise, kilo verirken sarkmamamız ve daha sıkı bir vücuda sahip olmamız içindir. Elbette ki yağlarımızı da egzersizler yardımıyla yakarız ama sizce de o yağları oluşturmadan sıkılaşmaya ve şekillendirmeye başlamak daha iyi ve kolay değil mi?
Bunların yanı sıra vücut geliştirme ve ağırlık egzersizlerinde, eklem aralıklarına çok dikkat edilmelidir. Örneğin dead lift yaparken dizleriniz ayak parmak uçlarınızı geçmemeli, gereğinden fazla yük kaldırılmamalı, aksi taktirde diz ekleminde, belde çeşitli rahatsızlıklar olabilir. Yük ve ağırlık oranları da her kişiye göre farklı olarak belirlenmeli, maksimal ağırlık ölçümü yapmalı, kişiye kaldırabileceğinden fazla ağırlıklar kaldırması konusunda motivasyonlarda bulunmamalıyız. (gaz vermemeliyiz) Merak etmeyin düzenli olarak, profesyonel kişilerle egzersizlerinize devam ettiğinizde zaten gelişeceksiniz. Aceleye gerek yok. Vücudunuza zaman tanıyın.
Beslenmenize de en az egzersizlere verdiğiniz önem kadar dikkat etmelisiniz. Aksi taktirde bütün çabalarınız boşa gider, kaş yapayım derken göz çıkarırsınız. L karnitin, proteim tozu, steroid ve buna benzer tüm doğal olmayan ürünlere de karşı olduğumu söylemek durumundayım. Protein, karbonhidrat, vitamin, mineral ve su dengesini sağladığınızda, doğru egzersizleri, doğru dinlenme sürelerini uyguladığınızda ve bunları düzenli uyku saatleri ile birleştirdiğinizde, sağlıklı, fit ve mutlu kalırsınız. (Gece 23.00 ile 03.00 saatleri arasında, zifiri karanlıkta uyuyor olmalısınız. Vücut iyileşme, yenilenme süreçlerinde bazı hormonları bu saatler arasında ve karanlıkta salgılar )
Bu günlük de bu kadar sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyoruz.
Diğer stüdyomuz Göktürk Luminy Life’da Canan Yıldırım ile yoga, nefes, pranayama, pilates, reformer, bosu balance denge dans, trambolin, business wellness coaching, kurumsal koçluk, işyeri ve ofis egzersiz programları, işyeri motivasyon ve verimliliği arttırıcı dersler, doğa aktivite derslerimiz başladı.
Şehrin gürültüsünden uzakta, kendini yenileyen ve bambaşka bir hal alan ,
Luminy ailesi ile, artık üyeleriyle buluşmaya hazır. Yakın zamanda açılış ile birlikte, doğada trekking ve yoga aktiviteleri, zumba, dans ve spinning geceleri gibi aktivitelerle, üyelerin birbirleriyle kaynaşmaları ve eğitmenleri daha yakından tanımaları sağlanacak. Duruş bozuklukları, kilo problemleri, vücut şekillendirme, sırt, bel, boyu, eklem ağrıları için egzersiz planlaması, yarışma hazırlıkları, sporcu yetiştirme ve bunun gibi bir çok alana yönelik çalışmalarımız, İstanbul, Göktürk’te devam edecek.
Bunların yanı sıra eşli egzersiz programları, birebir antrenmanlar (personal training), spor koçluğu, yaşam ve eğitim koçluğu, ofis ve şirketler için iş yerinde, evde veya her yerde egzersiz programları gibi hizmetlere de daha yoğunluklu olarak yer verirken, aynı zamanda artık fizyoterapistler, doktorlar, beslenme uzmanları, master trainerlar ve daha bir çok alanda uzmanları da bünyemiz içine almış bulunmaktayız.
Wellness, fitness ve sağlığa dair her şeyi bir arada bulabileceğiniz şehrin gürültüsünden, kirliliğinden ve kalabalıklığından uzakta, kendinizle baş başa kalabileceğiniz bir merkez artık Eyüp Göktürk’te.
Merkezdeki ve doğadaki aktivitelerin yanı sıra, yaz kış sağlık ve spor kamplarımız da devam edecek. Yoga ve sanat, pilates, trekking ve doğa keşif aile wellness, ofis wellness, business wellness gibi kamplarımız şehrin gürültüsünden ve yoğunluğundan uzaklaşmak isteyenler için bir haftasonu kaçamağı şeklinde veya 4 günlük, haftalık, 10 günlük
gibi çeşitli seçenekler sunmakta. Butik kamplarımız ile ilgili ayrıntılı bilgiye Luminy sayfasından alaçatı kampları, veya google aramalarında Luminy karadeniz kampları, Luminy Marmaris kampları gibi anahtar kelimeler kullanarak ulaşabilirsiniz. Bazı kamplarımız özel grupların isteği üzerine 5 kişi ve altı da gerçekleşebilmektedir. Bunun yanı sıra kalabalık gruplar için de birden fazla eğitmen ile gerçekleştirdiğimiz doğa, sağlık, rahatlama, iyileşme, motivasyon, yenilenme gibi kamplarımız gerçekleşmektedir.
Dilerseniz beklentilerinizi ve ihtiyaçlarınızı birlikte konuşarak, kamp programınınızı, eğitmenleri ve gidilecek yerleri, birlikte belirleyerek de hazırlayabiliriz. Özgür, spontan ve bilinçli farkındalık ile şu an attığınız adımlar gelecekte size iyi bir yaşam, iyi bir çevre olarak geri dönecektir.
Sağlıklı bir yaşam için şimdi ilk adımı atın. Luminy Yaşam Koçluğu ve Sağlık Merkezi ile tanışın. Randevu almak için hemen arayınız. 0 531 525 77 47
İzmir Alsancak ve İstanbul Göktürk ile Mecidiyeköy’de başlayan bu muhteşem organizasyonlar ile siz ve sevdikleriniz, iş ve okul arkadaşlarınız, aileniz değer ve önem verdiğiniz herkes, daha sağlıklı ve bilinçli bir yaşama adım atacak. Nefes eğitimleri, fiziksel egzersizler, yoga, enerji çalışmaları, meditasyon, sağlıklı beslenme, zihin ve duygu kontrolü gibi bir çok eğitimi içerisinde barındıran mindfullness eğitimleri ile siz de daha sağlıklı, daha genç, daha dinamik kalarak, ruhuzunu dinlendirip, zihninizi besleyerek, fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak olabileceğiniz en iyi duruma geleceksiniz.
Hayat boyu uygulanabilecek doğru egzersiz ve yaşam biçimini öğrenerek, her zaman, her yerde, her koşulda sağlıklı kalabilirsiniz. Yaşınız ilerledikçe, yoğun iş ve ofis yaşamınım getirdiği stres ve hareketsizlik zamanla sırt, bel ve boyun ağrılarına neden olacak,
hava kirliliği, şehrin gürültüsü, sigara, alkol gibi etkenlerle, vücudunuz eskimeye, yorulmaya, yaşlanmaya, toksit atıklarla dolmaya ve eski işlevselliğini yitirmeye başlayacak.Yaşam boyu sağlık, bilinçli farkındalık egzersizleri, kampları ve yoga derslerine katılarak bunların hepsine engel olabilirsiniz.Çok az vaktinizi ayırarak, fonksiyonel, bilişsel ve bilinçli farkındalık ile kısa sürede forma girin, doğru nefes alın, çakralarınızı açın, bağışıklık sistemi, endokrin sistemi, sinir sistemi, sindirim sistemi, dolaşım ve boşaltım sistemlerinizin daha iyi çalışmasını sağlayabilir, hastalıklardan korunabilirsiniz.
Hayata dair bir çok bilgiyi içinde barındıran mindfullness felsefesi ve eğitimleri ile zihninizi, ruhunuzu ve bedeninizi dinleyin.
Haftalık bireysel ve grup olarak uygulanan nefes çalışmaları, detox, beslenme ve egzersiz programları, enerji çalışmaları, mindfullness haftasonu ve haftalık kampları, ofis ve gruplara özel işyeri sağlık programlarını deneyin ve farkı kendiniz görün. Siz de kendinize ve sevdiklerinize bir iyilik yapın. Onları Luminy Yaşam Koçluğu ve Sağlık Merkezi ile tanıştırın. Sağlıkla kalın.