Depression can feel like a heavy fog that clouds every aspect of life. It drains our energy, motivation, and hope, leaving us feeling lost and disconnected. Anxiety, with its constant worry and fear, only adds to the weight we carry. Many of us find ourselves searching for answers, solutions, and a way to navigate through these dark times. The journey to healing often seems daunting, but there is a path that leads us back to light and peace.
Here is the story of a girl who, feeling lost and overwhelmed, discovered the power of deep meditation and divine tools to find her way back to life and start anew.
Once again, I am ashamed in front of God because I thought He doesn’t see me. I thought He forgot about me. But the Sacred Vessel once again revealed to me that I am the actress of my life and the singer of my own song. Wherever I go, whatever I do, I will be okay, protected, and God has a divine plan for me. Sorry and thank you with respect and love, God, the Sacred Vessel, and Itamar for introducing the Sacred Vessel to me… (crying)
I can’t stop crying; I’m at a café, but I don’t care. The Sacred Vessel speaks to me, guiding me gently: “Find those who need you. Do not waste your time on those who do not appreciate you.”
As Bruno Mars’ “Just the Way You Are” fills the air, I feel the universe aligning with my soul.
The Sacred Vessel tells me, “We didn’t reveal this to you at home because it was not the right place. In this Phangan café, you are home. That is why you felt hungry, your stomach churned, and you wanted to vomit and ended up here. But now, your stomach is calm. No pain, no nausea. The divine brought you here to open your heart.”
I ordered tom kha soup, but the Sacred Vessel tells me not to mix their sacred essence with other things. I asked about my purpose, and they responded, “Learn to choose wisely. You cannot choose what is not meant for you, as it is not within God’s ultimate plan. Embrace what is given, for every occurrence is a blessing.”
In the beginning, the story goes, an angel defied God and was cast out, becoming evil. But this is a lie. God never casts anyone out. Why would He? We are His creation. He is the ultimate power, desiring His children to learn the art of making good choices.
Wherever I am, I am the source of light, because I am a creation of God. I will learn, I will shine, and I will teach others to shine. This is why I will put myself online, offering lessons for all to see and awaken. Those who need me will find me; others will not see me. Then, all sadness and anxiety will dissipate. Depression does not belong to us; it is a fabricated lie meant to slow our awakening. We are the source. There is no need to feel bad. And lastly, I am 100 percent sure everything is going to be alright.
Join me in this journey of awakening. As Osho once said, “The real question is not whether life exists after death. The real question is whether you are alive before death.” Together, we will explore the depths of our souls, uncover the truths hidden within us, and learn to make choices that resonate with the divine plan. Let us awaken to our true potential, embrace our divine essence, and shine together as beacons of light in this world.
In this sacred space of online coaching, we will embark on a transformative journey. Let the Sacred Vessel guide us, let the divine speak through us, and let our spirits soar. Together, we will create a community of awakened souls, united in love, purpose, and the light of God.
Remember, you are amazing just the way you are. Embrace your journey, and let’s shine together.
For more information about our online depression healing courses, please reach out to us on WhatsApp at +90 531 525 77 47. You can also follow us on Instagram at @luminylife and watch our content on our YouTube channel.
Dönüştürücü Şifa: Alternatif Tıp Yöntemleriyle Holistik Terapiler
Derin şifa ve dönüşüm yolculuğuna çıkmaya hazır mısınız? Nora Canan’ın Hayat Dönüşüm İnzivaları ile Koh Samui ve Koh Phangan’ın nefes kesen doğal güzelliklerinde sakinliği keşfedin. Burada, tropikal manzaraların huzurlu güzelliği arasında, mutluluk ve canlılık dolu bir yaşamın kapılarını aralayacaksınız.
Holistik yaklaşımımızla, beden, zihin ve ruhu iyileştirmenin gücüne inanıyoruz. Antik uygulamalardan modern tekniklere kadar, bedensel rahatsızlıkların ve memnuniyetsizliğin kök nedenlerini ele alan bir wellness yaklaşımı sunuyoruz.
Gelin, sunduğumuz holistik terapilere birlikte göz atalım:
• Meditasyon: Rehberli astral meditasyonlar aracılığıyla bilinçaltınıza dalmak. Gizli potansiyelleri açığa çıkarın, sınırlayıcı inançları ortadan kaldırın ve içsel bilgelik kaynağına ulaşın.
• Yoga: Yoga asanaları, pranayama ve meditasyonun yenileyici gücünü deneyimleyin. Bilinçli hareket ve nefes çalışmasıyla gerginliği azaltacak, esnekliği artıracak ve iç huzurunuzu geliştireceksiniz.
• Hipnoz: Belirli ihtiyaçlarınıza göre uyarlanmış hipnoterapi seanslarıyla bilinçaltı zihni keşfedin. Korkuları bırakın, engelleri aşın ve başarı ve mutluluk için zihninizi yeniden programlayın.
• Yaşam Koçluğu: Hayatın zorlukları ve fırsatları arasında kişiselleştirilmiş rehberlik ve destek alın. Tutkularınızı keşfedin, anlamlı hedefler belirleyin ve güçlendirme ve bolluk düşüncesi geliştirin.
• Holistik Terapiler: Akupunktur ve kup terapisi, kiropraktik bakım ve bitkisel tedaviler gibi çeşitli şifa yöntemlerini içeren kapsamlı bir dizi tedavi sunuyoruz.
Nora Canan’ın Hayat İnzivaları’nda, gerçek iyileşmenin beden, zihin ve ruhu içerdiğine inanıyoruz. Misyonumuz, sağlığınızı, mutluluğunuzu ve canlılığınızı geri kazanmanıza yardımcı olmaktır. Acıya, strese ve memnuniyetsizliğe veda edin ve canlılık dolu bir yaşamın, dolu dolu bir yaşamın tadını çıkarın.
Bize Koh Samui veya Koh Phangan’da katılın ve sizi yenilenmiş, ilham verilmiş ve yaşamın tadını çıkarmaya hazır hissettirecek dönüştürücü bir inziva deneyimine katılın. İyileşme yolculuğunuz burada başlıyor.
Bugün hangi egzersiz tipinin kendimize ve hedeflerimize daha uygun olacağı konusunda konuşacağız. Kardiyo egzersizleri mi? Yoga mı? Pilates mi? Vücut geliştirme mi? Bu egzersiz tipleri çoğalabilir. Kendimize en uygun egzersiz tipini seçmek için öncelikle vücut tipimizi, kendimizi iyi tanımalıyız.
Apollon’a adanmış Delf mabedinde yazılı olan, büyük bilge Pythagoras’ın sözünde de belirttiği gibi; “kendini bil”. Evet herhangi bir spor dalına yönelmeden önce mutlaka kendimizi çok iyi tanımalı, limitlerimizi, güçlü ve geliştirilmesi gereken yanlarımızı bilmeliyiz. Vücut tipinize, postür analizinize, kalp ve damar sistemi, solunum sistemi ve tüm vücut sistemlerinize göre vücut, anatomi ve egzersiz bilimi ve sistemleri hakkında yeterli bilgiye sahip değilseniz bu kararı profesyonel bir eğitmene ve bir doktora danışarak alabilirsiniz.
Kilo vermek ve vücut şekillendirmek; beslenme, egzersiz ile yağ yakmak; sıkılaşmak ve su dengesini sağlamak ile
ilgilidir. Yağ yakmaya ise belli bir nabız değerini aştıktan sonra başlarız. Buna öncelikle yağ yakmaya başladığınız minimum nabızı bulmakla başlayabilirsiniz. Minimum yağ yakım nabzınızı ise şu şekilde bulabilirsiniz:
220-yaşınız-dinlenik nabzınız= minimum yağ yakımı için atması gereken kalp atım sayısı yani nabız. (dinlenik nabız: sabah uyandığınızda yatağınızda otururken kalbinizin 1 dakikada kaç kere attığı ) Dinlenik nabzınızı eczanelerde veya elinizde varsa nabız ölçen aletlerle de yapabilirsiniz. Yani yağ yakabilmeniz için bulduğunuz bu sonucun üzerine çıkmalısınız. Örneğin 40 yaşında ve dinleni nabzı 70 olan bir kişinin minimum yağ yakım seviyesi; 220-40-70= 110 dur. Yani yağ yakmak için nabzın 110 un üzerine çıkması gerekir.
Yoganın kilo vermeye ve vücut şekillendirmeye pilates kadar etkili olmadığı söylense de, burada genelde atlanan konu şu ki her ne kadar yoga yaparken nabzımız pilatesteki kadar yükselmese de, pilates sonrasında yogada hiç olmadığı kadar acıkırsınız. Bunun nedeni ise nabzın, kalp atışların ve kardiovasküler hareketlerin artmasıyla vücudunuzda şekerin düşmesi ve açlık hissinin çoğalmasıdır. Acıkmamızın bir diğer nedeni de yaşam enerjimizin düşmesidir. Yaşam enerjimizi besinlerden, düzenli uykudan, doğadan, güneş
ve aydan, iyi düşüncelerden, toprak ve sudan, vücuda iyi gelen egzersizlerden alırız.
Yoga ve pranayama çalışmaları boyunca aynı zamanda enerjisel olarak da vücudumuzu beslediğimiz için düzenli yoga yapmanın sonucunda ileriki günlerde daha az açlık hissettiğimizi farkederiz. Zaten vücudu aşırı yorup, aşırı yemek yemek bedenimizi tahrip eder, boş yere yorar ve dolayısıyla yaşlandırır. Yanlış yapılan her egzersiz vücuda zarar verir. Her gün düzenli olarak yoga yapar, öğün sayılarımızı azaltır ve öğün aralarında çiğneme yapacak besinler tüketmezsek, sağlıklı bir şekilde kilo verebiliriz.
Bunu biraz daha ayrıntılı olarak açıklayalım. Bize hep günde 3 ana öğün ve aralarda da birşeyler yememiz gerektiği söylenir. Oysa ki yeterli miktarda karbonhidrat, protein, vitamin, mineral ve su alırsak ve bu dengeyi sağlarsak günde 1 öğün bile yeterlidir. Günümüzde tarım ilaçları vb besin değerlerini düşürücü şeyleri göz önüne aldığımızda, siz öğün sayılarınızı 2 ye düşürerek başlayabilirsiniz. Tabi bu öğünlerde tüm gün ihtiyacınız olan besinleri aldığınızı var sayıyorum.
Bir diğer konu ise çiğneme. Siz çiğneme yaptığınızda, çeşitli salgılar salgılanır ve sindirim sisteminiz çalışmaya başlar bu da sizi
acıktırır. Yedikçe yiyesiniz gelir. Sakız bile çiğniyor olsanız bu sizi acıktıracaktır. Öğünleri sık olanlar şimdi olur mu öyle şey diyor olabilirler. Benim hocam 5 öğün ye dedi ve süper oldum. Fakat siz kendi bedeninizi kendiniz tanımalısınız ve hiç kimsenin söylediği şeyi kendiniz de deneyimlemeden inanmamalısınız. O halde bunu da kendiniz deneyin ve görün. (Tabi burda şeker, kalp, tansiyon, tiroit vb rahatsızlıklarınızın olmadığını ve yoga gibi nabzı çok yükseltmeyecek olan egzersizler yapıldığını varsayıyorum. Herhangi bir rahatsızlığınız varsa bir diyetisyene veya doktora danışın.) Yanlızca sabah 08.00-11.00 arasında ve akşam 16.00 19.00 saatleri arasında yemekleri yavaş yavaş yiyeceğiniz 2 öğün belirleyin ve bu öğün saatleri arasında kuruyemiş dahi olsa çiğneme yapmanıza neden olacak hiç bir şey yemeyin. Çorba ve yoğurt dilediğiniz kadar tüketebilirsiniz. Kahve, alkol ve sigaradan bu dönemde uzak kalmakta fayda var çünkü bunlar rajasik gunalar yani vücut dengesini bozucu şeyler.
Fitness konusuna gelecek olursak, profesyonel olmayan ellerde yaptığınız, özellikle ağırlık, vücut geliştirme çalışmaları başta olmak üzere, crossfit, calisthenics, tabata egzersizleri, hiit antrenmanları, benzeri egzersizler, yaşam boyu size çok büyük güçlükler çektirecek, fıtık, diz, bel, boyun ve eklem rahatsızlıkları, solunum yollarında bozulmalar, kas ağrıları ve rahatsızlıkları gibi uzayıp giden rahatsızlıklara neden olacaktır. Bu nedene kesinlikle anatomi ve egzersiz bilimleri hakkında geniş bilgiye sahip deneyimli kişilerle çalışmalısınız kim ne derse desin siz eklem yerlerinizde, kas ağrısı dısında, bel, sırt ve boynunuzda ağrı hissediyorsanız, hareketi bırakmalı veya başka şekilde yapmalısınız.
Aslında yoga ve pilates egzersizleri birbirine benzer. Zaten pilates hareketleri de 7000 yıllık ilim olan yogadan çıkmıştır. Her ne kadar pilatesin de yoganın da birçok çeşidi olsa da, matwork pilateste yani yerde yapılan pilates hareketlerinde hareketler genelde daha hızlı ve tempoludur.
Pilates yapmaya başlamadan önce en az 15 dakika aktif olarak mutlaka ısınmalısınız (jogging, zumba vs gibi ısınma egzersizleri kullanılabilir). Yogada ise güneşi selamlama gibi bir dizi hareketten oluşan asana serileri ile ısınırız. Ayrıca kapalabhati gibi temizlik ve pranayama çalışmaları, vücudu canlandırır, ısıtır.
Yoga ve pilates hareketlerinde kaslarınızı hem güçlendirir hem esnetirsiniz. Fitness egzersizlerinde ise genelde sıkılaşma, güçlenme ve kas şekillendirmesi söz konusudur. Yogada hareketler birbirini tamamlayıcıdır. Örneğin gövde fleksiyonu yaptıysanız (yani öne, aşşağı doğru eğilmek), ondan sonra bunun tam tersi olan gövde ekstansiyonu (arkaya doğru gövdeyi açmak, esnetmek, germek, göğsü, beli ve kolları yukarı geri açmak) da yaparak dengeyi sağlarsınız. Fakat fitnessda genelde kas kitlesini arttırmaya çalışıldığı için profesyonel olarak çalışılmadığında duruş bozuklukları oluşabilir. (yanlış ve fazla dead lift uygulamaları nedeniyle oluşabilecek olan kifoz yani kamburluk gibi)
Kilo vermek için her ne kadar insanlar pilatesi veya kardiyo egzersizlerini tavsiye ediyor olsa da. Kilo vermeyi asıl yemek yeme düzenimiz ve sistemimiz ile sağlarız. Yaptığımız yoga, pilates veya fitness egzersizleri ise, kilo verirken sarkmamamız ve daha sıkı bir vücuda sahip olmamız içindir. Elbette ki yağlarımızı da egzersizler yardımıyla yakarız ama sizce de o yağları oluşturmadan sıkılaşmaya ve şekillendirmeye başlamak daha iyi ve kolay değil mi?
Bunların yanı sıra vücut geliştirme ve ağırlık egzersizlerinde, eklem aralıklarına çok dikkat edilmelidir. Örneğin dead lift yaparken dizleriniz ayak parmak uçlarınızı geçmemeli, gereğinden fazla yük kaldırılmamalı, aksi taktirde diz ekleminde, belde çeşitli rahatsızlıklar olabilir. Yük ve ağırlık oranları da her kişiye göre farklı olarak belirlenmeli, maksimal ağırlık ölçümü yapmalı, kişiye kaldırabileceğinden fazla ağırlıklar kaldırması konusunda motivasyonlarda bulunmamalıyız. (gaz vermemeliyiz) Merak etmeyin düzenli olarak, profesyonel kişilerle egzersizlerinize devam ettiğinizde zaten gelişeceksiniz. Aceleye gerek yok. Vücudunuza zaman tanıyın.
Beslenmenize de en az egzersizlere verdiğiniz önem kadar dikkat etmelisiniz. Aksi taktirde bütün çabalarınız boşa gider, kaş yapayım derken göz çıkarırsınız. L karnitin, proteim tozu, steroid ve buna benzer tüm doğal olmayan ürünlere de karşı olduğumu söylemek durumundayım. Protein, karbonhidrat, vitamin, mineral ve su dengesini sağladığınızda, doğru egzersizleri, doğru dinlenme sürelerini uyguladığınızda ve bunları düzenli uyku saatleri ile birleştirdiğinizde, sağlıklı, fit ve mutlu kalırsınız. (Gece 23.00 ile 03.00 saatleri arasında, zifiri karanlıkta uyuyor olmalısınız. Vücut iyileşme, yenilenme süreçlerinde bazı hormonları bu saatler arasında ve karanlıkta salgılar )
Bu günlük de bu kadar sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyoruz.
İzmir Alsancak ve İstanbul Göktürk ile Mecidiyeköy’de başlayan bu muhteşem organizasyonlar ile siz ve sevdikleriniz, iş ve okul arkadaşlarınız, aileniz değer ve önem verdiğiniz herkes, daha sağlıklı ve bilinçli bir yaşama adım atacak. Nefes eğitimleri, fiziksel egzersizler, yoga, enerji çalışmaları, meditasyon, sağlıklı beslenme, zihin ve duygu kontrolü gibi bir çok eğitimi içerisinde barındıran mindfullness eğitimleri ile siz de daha sağlıklı, daha genç, daha dinamik kalarak, ruhuzunu dinlendirip, zihninizi besleyerek, fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak olabileceğiniz en iyi duruma geleceksiniz.
Hayat boyu uygulanabilecek doğru egzersiz ve yaşam biçimini öğrenerek, her zaman, her yerde, her koşulda sağlıklı kalabilirsiniz. Yaşınız ilerledikçe, yoğun iş ve ofis yaşamınım getirdiği stres ve hareketsizlik zamanla sırt, bel ve boyun ağrılarına neden olacak,
hava kirliliği, şehrin gürültüsü, sigara, alkol gibi etkenlerle, vücudunuz eskimeye, yorulmaya, yaşlanmaya, toksit atıklarla dolmaya ve eski işlevselliğini yitirmeye başlayacak.Yaşam boyu sağlık, bilinçli farkındalık egzersizleri, kampları ve yoga derslerine katılarak bunların hepsine engel olabilirsiniz.Çok az vaktinizi ayırarak, fonksiyonel, bilişsel ve bilinçli farkındalık ile kısa sürede forma girin, doğru nefes alın, çakralarınızı açın, bağışıklık sistemi, endokrin sistemi, sinir sistemi, sindirim sistemi, dolaşım ve boşaltım sistemlerinizin daha iyi çalışmasını sağlayabilir, hastalıklardan korunabilirsiniz.
Hayata dair bir çok bilgiyi içinde barındıran mindfullness felsefesi ve eğitimleri ile zihninizi, ruhunuzu ve bedeninizi dinleyin.
Haftalık bireysel ve grup olarak uygulanan nefes çalışmaları, detox, beslenme ve egzersiz programları, enerji çalışmaları, mindfullness haftasonu ve haftalık kampları, ofis ve gruplara özel işyeri sağlık programlarını deneyin ve farkı kendiniz görün. Siz de kendinize ve sevdiklerinize bir iyilik yapın. Onları Luminy Yaşam Koçluğu ve Sağlık Merkezi ile tanıştırın. Sağlıkla kalın.