Koh phangan öyle bir yerdir ki kötü yola saparsaniz sizi yerden yere vurur duvardan duvara çarpar ta ki siz anlayana kadar. Anladığınızda ise sizi büyük bir aşkla kucaklar. Öyle bir sevgi öyle bir aşk hissedersiniz ki motorsikletiniz ile coconut ağaçlarının arasından giderken adeta sarhoş olursunuz hic içmemenize rağmen. Bu yaratılmış ve var olan her şey için hayranlık, şükran, aşk, ve daha ifade edemediğim bir çok duyguyu aynı anda yaşarsınız ve gozyaşlariniza hakim olamazsınız. Durduk yere Hem güler hem ağlarsınız mutluluktan hayranlıktan şükrandan. Acaba delirdim mi dersiniz. Ama hayır bu gerçek dünyaya açılan kapı. Şu andaki rüyanın farkına varmanı sağlayan araç. Teşekkür edersiniz. Bu duyguları daha önce hiç bir yerde hissetmemiş olabilirsiniz. Çünkü bu ada sizi içine çeker, bu ada size öğretir kendinizi bulmayı, tüm acılarınızı unutmayı, yeniden bir hayata başlamayı. Bu ada sizi içine alır sevgiyle aşkla hicbirseyiniz olmasa bile, bu ada size yeni bir hayat verir. Ve öyle duygular hissedersiniz ki, biraz utangaç biraz, inanılmaz ve çokça ama çokça aşk. Çokça yaratana bağ, huzur, mutluluk. Burada en ağır bagimlilar bir zaman sonra en büyük iyilestiriciler olurlar. Çünkü onlar acının içinden geçmiş ve yaşananları yaşamışlardır. Seni anlarlar o yollardan onlar belki daha ağır geçti bu yüzden şimdi en iyi iyileştirici oldular. En ağır aşk acıları çekenleri en iyi ilişki koçu yapar bu ada. Bu ada depresyon ve acıları alır ve iyileşmeyi sağlayacak ilacı yapar. Burada işin bittiğinde bunu hemen anlarasın. Bulman gereken fikri, aşkı veya işi bulursun. Ama kafan hala karışırsa, kutsal aracı kullanarak meditasyon yapıp kendine sorular sorar ve yolunu çizebilirsin. Bu araçla tanisabilirsin. Kendine yolculuk için sana seramoninde yardım ederiz. Çünkü biz birbirimizi biliriz, hepimiz biriz. Sen de bunu bir gün anlayacaksın ve o gün acı diye bir şey kalmayacak. Daha fazla bilgi almak istersen iletişime geçebilir. Seramoni ve meditasyonlarımıza katılarak sen de yolunu tekrar bulabilirsin. Ve söz veriyorum onu bulacaksın. Bugüne kadar bulamayan olmadı. Bu ada sihirli. Zemini kristal, havası aşk solumani sağlar ve tüm insanlığa Olan inancın yeniden canlanır Çünkü Burada özü bulursun. Hele her şeyi birakmaya ve yeniden başlamaya hazirsan, iyi niyetliysen, kendinin ve butunun hayrını istiyorsan ada sana sunar tüm süprizlerini. Inanamazsın başta tesadüf dersin, ruya bu dersin ama mithyadaki, matrixteki gerçektir bu. Onlar ne kadar gercekse, o kadar gerçektir bu. Haydi sen de katıl bir yol var. Belki birden fazla ama sen kör olmuştun. Şimdi aç gözlerini ve gör beni. Çünkü ben senim. En yüksek benliğin en yüce kaynaktan gelen özüm ben. Aşkım, huzurum ben, sağlığım ben, ben seni sen yapan her şeyim. Bul beni, yaşa beni, katıl bana ve kucakla tüm geleni sevgiyle aşkla. İzin ver aksın hayat önünde, düşünme nasıl diye. Olacak güven evrene en yüksek benliğine. Ve her şeye izin verdiğinde tüm iyiliklere iyi niyetle, kabul ettiğinde gelecek yardımları, göreceksin her şey bambaşka olacak. Açılacak tüm kapılar bir anda içeride ve dışarıda. O zaman uyanacaksın rüyadan ve öğreneceksin seçim yapmayi. Bu sefer kazanacağız. Bu deneyimde veya bir sonrakinde ama eninde sonunda biz olacağız. Çünkü biz o’yuz başka bir şey beklenemez nihai mutluluk, huzur ve hosnutluk hali anandadan başka. Ve burada yapman gereken tek şey şu an öğrenmeye başlamak seçim yapmayı. Seçimler ve sonuçlar. Her şey hayatta seçimlerle ilgilidir. Seçim yapmazsan bile seçmiş olursun seçim yapmamayı. O halde bu hayattaki ilk gorevin kalbinin seni götürdüğü yere gitmek. Burada dikkat edilecek bir şey var. Zihninin götürdüğü yere değil kalbinin götürdüğü yere gitmek. Çünkü zihnin sadece ister ister. Onun korkulari, onun telaşları onun yanilgilari olabilir o hep ister ama kalbin… O başka o bambaşka. O ihtiyaç duyar. Gerçekten ihtiyacın olana git zihninin oyunlarına kanmadan. Bu bilgilere sahipsin zaten ben sadece hatırlatıyorum. Şimdi uyan ve gör beni, uyan ve duy sesimi. Ben senim sen de ben. Bul beni ve daha derinlere gitmeye hazırsan katıl bana